Turinay ve Pala...

Kültür, bir toplumun üst varlığıdır. Bütün şubeleriyle birlikte ele alınması gereken bu varlık, popüler yaklaşımların insafına bırakılmayacak kadar önemlidir. Kültür -ve birlikte andığımız sanat-, ehil insanların yorum ve eserleriyle ancak değer bulur. Bugünün sadece tüketen dünyasında, değer üret(e)mez yapılanmasında "kültür" de, diğer bütün kavramlar gibi sefil bir duruma düşürülmüştür. Ne yaptığını bilmeyen, eline verilmiş imkânı sadece kişisel hırsları -çıkarları- için kullanan 'ben yaptım; oldu!'cuların inisiyatifine bırakılmış kültür ve sanat üretmesi gereken kurumlar da maalesef aynı sefaleti yaşıyor. Sebebi kendinden menkul komplekslerinden dolayı bütün bahçesini 'ötekiler'e açmış olanlardan, kendi zihin yörüngesinde bulunmayanları adamdan saymayanlara kadar bir yığın fildişi kuleye inşaa edilmiş kültür kurumları, işte sadece bu yüzden kapılarını toplumun değişik kültür zenginliklerine ve renklerine kapamış durumda. *** Türkiye Yazarlar Birliği (TYB), yaklaşık 30 yıldır ülkemizin kültür ve sanat haritasına değer üretmeye çalışıyor. Zaman zaman doğru ve genel kabul görmüş işler ortaya çıkarsa da çoğunda eleştirilen bir kurum olmanın ötesine geçemeyen TYB, geçen günlerde genel başkanını değiştirdi; deneme, eleştiri ve biyografik eserleriyle edebiyatımıza önemli katkılar sağlayan Dr. Necmettin Turinay'ı genel başkanlığa getirdi. Yıllardan beri çok yörüngeli bir kültür kurumu olmaya çalışan ancak idarî yapılanmasındaki zayıf halkalardan dolayı beklenen sonucu bir türlü ortaya koyamayan kurumun, bundan böyle daha 'ciddi' ve kayda değer program ve eserlerle geçen kayıp zamanı telafi edeceğini umuyorum. En azından, bir süre önce durdurulan edebiyat yıllığı ve bülten faaliyetlerine başlayacağını, üyelerinin telif haklarını koruyacağını, birliğe üye olan herkese aynı uzaklık veya yakınlıkta duracağını ve en önemlisi birtakım özel faaliyetlerde istişareye değer vereceğini düşünüyorum. Dr. Turinay'ın, bundan önceki yönetimlerin zaaflarını en aza indirmek için çok yoğun bir mesai harcayacağına inanıyorum; inanmak istiyorum. *** Sadece İstanbul'un değil, bütün Türkiye'nin kültür sanat damarını canlı tutan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı'nın da aynı önemde bir kurum olduğunu belirtmeliyim. Çiçeği burnunda Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın çok isabetli bir karar vererek, bu kurumun başına Prof.Dr. İskender Pala'yı getirmesi, yüreklere su serpen tayinlerden biri oldu. Edebiyat araştırmacıları kadar, sıradan edebiyat okurları için bile anlaşılmaz (?) gibi görünen Divan şiirininin şifrelerini çözerek, bugüne taşımayı başaran Prof. Pala, yayımladığı onlarca kitabı, yüzlerce konferansı, kaleme aldığı binlerce araştırma ve denemesi ile zaten şehrin muhteşem sırrını ifşa eden Divan edebiyatı tahlilleriyle oluşturduğu metinlerinde İstanbul'u çok başarılı biçimde tanıtmıştı. *** Gelecek adına her zaman ümidimi korudum. Hayal etmeyi de iş edindim. Çünkü bildim ki "İnsan, âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Hayalim ve ümidimin, Dr. Turinay ve Prof. Pala'nın gayretleri ile daha da uzağa taşınacağına inanıyorum