Yazarlar arasında mesleki dayanışmayı geliştirmek ve ülkemizin kültür hayatına yazarların katılımını sağlamak amacıyla 7 Ağustos 1978'de farklı kesimden 14 yazar tarafından kurulan "Yazarlar Birliği"nin adı, 1985'te Bakanlar Kurulu kararıyla "Türkiye Yazarlar Birliği" olarak tescil edildi. 1991'de "Kamu yararına çalışan kuruluş" sayıldı. Kurucu başkan D.Mehmet Doğan 1996'ya kadar görev yaptı; daha sonra Dr. Lütfi Şehsuvaroğlu (1996-1998), M. Atilla Maraş (1998-2000) genel başkan oldular. Halen Dr. Nazif Öztürk'ün başkan olarak görev yaptığı TYB'nin kardeş kuruluşu olan Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı'nın başkanlığını da M. Çetin Baydar yürütüyor. TYB üyeleri, çok geniş bir fikri ve mesleki yelpazenin içinden geliyor. Serbest yazarlar, basın mensupları, televizyon yapımcıları, üniversite öğretim üyeleri, sinema adamlarını da bünyesinde bulunduruyor. Ülke genelinde 800'ün üzerinde üyesi olan TYB'nin İstanbul, Bursa, Konya, Isparta, Kahramanmaraş, Ordu ve Şanlıurfa'daki şubeleri de aynı amaçla hizmet veriyor. Sürekli faaliyet Türkiye Yazarlar Birliği, eleştirilen ödülleri ile gündemde olsa da, birçok önemli kültür ve edebiyat programına imza atıyor. "Sürekli kültürel faaliyet" sloganı ile çalışan birlik, Türkiye'nin en önemli kültür ve sanat yıllığını da yayımlıyor. Yılın yazarları ve sanatçıları değerlendirmesi, Türkiye Kültür ve Sanat Bülteni, Yazar Kartı, Türkçe'nin Uluslararası Şiir Şöleni gibi gerçekten çok önemli etkinliklere imza atan TYB'nin Temel Metin Okumaları da ilgi görüyor. Bu programda, dilimizin temel metinleri meraklılarıyla buluşuyor. İlk olarak Mehmed Akif Ersoy'un "Safahat"ı okundu; ardından Necip Fazıl Kısakürek'in "Çile"si... Bugünlerde ise Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Beş Şehir"i üzerinde çalışılıyor. Yazarlığa hazırlama Bütün bu temel faaliyetlerin dışında, "yazarlığa hazırlama" altbaşlığı ile faaliyetlerine başlanan ve bugün çok önemli bir yere gelen "Yazar Okulu" da bütün hızıyla devam ediyor. "Günümüz yazarının yazma donanımı ne olabilir/ olmalıdır" sorusunu cevaplayacak bir yapı ve muhteva üzerinde durulan Yazar Okulu, atölye dersleri ile de destekleniyor. Temel ve yönlendirme dersleri olmak üzere iki grupta planlanan faaliyetler hukuk, tarih, düşünce, matematik, semantik, edebiyat, iletişim üzerinde yoğunlaşıyor. Atölye derslerinde ise temel uygulama ve kültür dersleri veriliyor. İyi ve doğru yazma, Osmanlıca, bilgisayar ve yazarlık gibi dersler bu bölümün başlıkları... Türkiye Yazarlar Birliği, Ankara merkezli olduğu için sadece bu şehirde yaşayanlara böyle bir "nimet" sunuyor. Şehir dışındaki şubelerinin şiir şölenleri dışındaki etkinliklerine pek katkı sağlamıyor. Dileriz, yukarıda isimleri zikredilen illerde de en az "Yazarlar Okulu" kadar önemli ve kalıcı etkinliklere imza atılır. (0 312 417 34 72) Kimler ders veriyor? Türkiye Yazarlar Birliği'nin bu yıl beşincisini gerçekleştirdiği "Yazar Okulu"nda, konusunun uzmanı isimler ders veriyor. İşte onlardan bazıları: Temel dersler: Prof.Dr. Mehmet Paçacı, Doç.Dr. Hakan Poyraz, Prof.Dr. Şahin Uçar, Doç.Dr. Mehmet Önel, Prof.Dr. Mustafa Erdoğan, Prof.Dr. Mehmet Bayraktar, Prof.Dr. Nihat Boydaş, Doç.Dr. A. Fuat Bilkan, Doç.Dr. Şükrü Karatepe, D. Mehmet Doğan, Doç.Dr. Cengiz Anık... Bugüne kadar ders verenler arasında ise A.Turan Alkan, Alev Alatlı, Nuriye Akman, M. Çetin Baydar, Mustafa Çalık, Hasan Celal Güzel, Emine Işınsu, Mustafa Ruhi Şirin, Necmettin Türinay, Recep Yazıcıoğlu gibi isimler de bulunuyor... EZBER Paramparça Eski duyguların peşine düşsem Ayak perperişan yol paramparça Sönük ateşlerin külünü eşsem Yürek perperişan el paramparça Derdimle başbaşa kalayım desem Sesimi dört bir yana salayım desem Uzak denizlere varayım desem Yelken perperişan sal paramparça Derdimi dağlara anlatsam bile Bulutlar ağlayıp dönüyor sele Renklerin siyahı geliyor dile Yeşil perperişan al paramparça Sevince bulasam bile sözümü Acılar bırakmaz artık izimi Bir dosta açayım desem gizimi Dudak perperişan dil paramparça Istırap içimde biriken buğu Gönül son türküyü söyleyen kuğu Yıllardır sevgimin yeşil durduğu Budak perperişan dal paramparça > Ömer O. Erendoruk YORDAM Bir insan nasıl tarafsız olabilir? Varolan her şeyin durduğu bir yeri, bir koordinatı vardır ve bunun doğal sonucu olarak bir şeylere taraftır. Birşeylerle yan yanadır veya karşı karşıyadır. Ayakları yere basmayanlar bile taraftırlar, her şeye yukarıdan bakarlar...