Yine Çanakkale
Dünya harp tarihinin sebep ve sonuçları itibari ile çok önemli olaylar yaşayan küçük bir kara parçasında 500 bin insanın hayatını kaybettiği, 600 yıllık Osmanlı medeniyetinin tarih sahnesinden çekilmesine sebep olan Türk'ün yenilmezliğinin bütün dünyada bir kere daha haykırıldığı Çanakkale-Gelibolu savaşları, hâlâ konuşulan ve tartışılan tarihî bir destandır. Tarihe, 1. Dünya Savaşı olarak geçen ve çeşitli cephelerde yüzbinlerce Mehmetçiğin şehit olduğu Çanakkale savaşları ve Gelibolu destanı hakkında ilk defa bir belgesel hazırlanarak, kitap, VCD ve kaset yapıldı. "Balkanlarda Osmanlı Medeniyeti" ve "Şehitlik Mahşeri: Çanakkale" isimli belgeselleri ile tarihin bu çok önemli dönemine ayna tutan gazeteci İsmail Kahraman, oldukça zor şartlarla çalışmasını gerçekleştirdiği söylüyor: "Dedelerimle ilgili yaptığım araştırmalar beni böyle bir belgesel çekmeye itti. Belgeselleri çekmekteki amacımız, benim gibi Türkiye genelinde yaşayan ve çok önemli mevkiilerde bulunan yüzbinlerce şehit, gazi ve esir torununa bir belge sunmaktı..." 18 Mart'ı hatırlamak Savaş alanlarında, müzelerde, kütüphanelerde araştırmalar yaptıklarını hatırlatan Kahraman, ortaya çıkan eserle ilgili olarak şöyle konuşuyor: "63 dakika süren belgeselde Gelibolu'nun Osmanlı'nın Devlet Olmasındaki Önemi, Gelibolu'daki Tarihi Yerler, Çanakkale Deniz Zaferi, Gelibolu Kara Savaşları, Anafartalar Savaşı, Şehitlik ve Abideler başlıkları yer alıyor. VCD basımı aylar sürdü ve Anadolu Belgesel Yayıncılığı bu çalışmayı prestij olarak halkın hizmetine sundu. Arkadaşlarımızla birlikte kotardığımız bu iki önemli projeyi kesinlikle ticari amaçlı düşünmedik çünkü şehit kanı üzerine para gölgesinin düşmemesi gerekiyordu. Ülke kültürüne, tarihine ve özellikle 18 Mart'ta yazılan Çanakkale destanına yeni bir hatırlatma olarak insanlığın hizmetine sunduk. Aziz şehit ve gazilerimizi bir kez daha rahmetle anmak için, onların bu ülke için önemini anlatmak ve anlamak için bu çalışmayı hazırladık diyebilirim." (0 262 641 43 99) Yiğitlerin hikâyesi Moral Prodüksiyon tarafından hazırlanan "Çanakkale Zaferi/ Kınalı Kuzular" isimli albüm de piyasa çıktı. Hayatının baharında, güle oynaya ölüme koşan yiğitlerin hikayesinin sunulduğu albümde Dursun Ali Erzincanlı, Yavuz Bahadıroğlu, Ayşe Egesoy, Sırrı Er, Tuğrul Tuna, İsmail Tongar, Zeynel Çakır, İhsan Atasoy ve Ahmet Güzel Tırışkan'ın anlatıları eşliğinde Çanakkale destanı bir kere daha ve başarılı biçimde işleniyor. Vehbi Vakkasoğlu'nun danışmanlığı ve metin yazarlığında hazırlanan albümde Arif Nihat Asya'nın "Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor" isimli şiirini Yavuz Bahadıroğlu, Mehmet Akif Ersoy'un "Çanakkale Şehitlerine" isimli şiirini de Dursun Ali Erzincanlı okuyor. (0 212 551 32 25) ALKIŞ Sanat ortaklığı İstanbul'un alternatif kültür sanat merkezlerinden biri olan Goethe Enstitüsü, Alman ve Türk sanatının izini süren, ortaya konulmuş ürünleri değerlendiren ve yeni çalışmaları tanıtan bir kurum. Enstitünün, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları ile ortaklaşa düzenlediği "Çağdaş Alman Yazarlar" başlıklı okuma tiyatrosu dizisinin ikinci gösterisi "Uzun Zaman Önce Mayısta" başlığıyla bu akşam Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi Cep Tiyatrosu'nda oyun yazarı Roland Schimmelpfennig de katılacağı gösteriyle sunulacak. Goethe Enstitüsü'nün Beyoğlu-Tünel'deki merkezinde düzenlenecek ikinci önemli etkinlik ise "21. Yüzyılda Yaşam İçin Taslaklar" başlığını taşıyor. Yarın saat 18.00'de Dünya Etiği Vakfı Başkan Yardımcısı Prof. Karl-Josef Kuschel ve Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Önay Sözer'in konuşmacı olarak katılacağı "Küreselleşme Çağında Dünya Dinleri ve Dünya Etiği" konulu toplantıda, küreselleşme, parçalanma ve dinlerin siyasi olarak öneminin artması, ortak değerlere olan ihtiyaç gibi konular ele alınacak. Enstitü, 20-21 Mart tarihlerinde gerçekleştireceği üçüncü etkinliğinde ise "Berlin Duvarı'nda Pusuya Yatmak" (Medya Sanatı) başlığı altında çeşitli gösteriler gerçekleştirecek. İlgilenenlere... (0 212 249 20 09) YORDAM Kitap; susturduğunuz zaman sessiz, konuşturduğunuz zaman konuşkan, meşguliyetiniz varken sohbete başlamayan, çalışma zamanlarınızda sizi yalnız bırakan, kendisi için süslenip giyinme ve utanıp sıkılma külfetine sokmayan bir gece misafiri; yüzünüze karşı dalkavukluk etmeyen bir arkadaş; azdırıp sapıtmayan bir dost; bıktırıp usandırmayan, münafıklık yapmayan ve size karşı yalan söyleyip dolap çevirmeyen bir yoldaştır...