POTANSİYELİ GÖSTERMELİYİZ
Ticari alanda Türkiye-ABD ilişkilerinde atılması gereken adımları sıralayan Terzioğlu, "Özellikle karşılıklı ziyaretlerle ticaret geliştirilebilir. Türk firmalarının ABD'ye giderek organize bir şekilde projelerini çeşitli ortamlarda tanıtmaları ve Amerikan firmalarını Türkiye'ye davet ederek buradaki potansiyeli onlara göstermeleri gerekir" diye konuştu.
SUNUŞ...
Bu hafta 'Sıra dışı Ekonomi Sohbetleri'ne konuk olan Türk-Amerikan İş Adamları Derneği (TABA) Başkanı Uğur Terzioğlu; amaçlarının Türk - ABD ticaret hacmini artırmak, ABD'nin Türkiye'ye yapacağı yatırımları teşvik etmek, kamuoyunda iki ülkenin karşılıklı olarak dostluğunu pekiştirmek olduğunu söylüyor... 20 Ekim 1933 yılında Milas'ta doğan, 1954 yılında da Robert Koleji'nden mezun olan Uğur Bey, İngilizce ve İtalyancayı iyi biliyor. Terzioğlu, 1995 yılında Fransa'dan Şövalyelik Nişanı, 2005 yılında İtalya Cumhurbaşkanlığının Cavaliero Yüksek Nişanı ve 1981 yılında Amerika'da Certificate of Merit Ödülü'nü Başkan Reagan'dan aldı. 1971 yılında İtalya'da Filmcenter adlı bir şirket kuran ve uzun yıllar Roma'da yaşayan Uğur Bey, vatan özlemi ve milliyetçi ruhu ağır bastığı için 1985 yılında temelli olarak Türkiye'ye döndü... İşte bu çok renkli hayatı, buyurun hep birlikte dinleyelim...
Uğur Bey, Türk Amerikan İş Adamları Derneği'nin kurulma amacı ve hizmetlerini sizden dinlemek çok keyifli olacak...
- Türk-Amerikan İş Adamları Derneği (TABA), 1987 yılında kurulmuş olup, kâr amacı gütmeyen bir sivil toplum örgütüdür. 900'e yakın üyesi bulunan derneğin portföyünde, Türk ve Amerikan şirketlerinin yanı sıra, Avrupa şirketleri de üye olarak yer almakta. TABA'nın kuruluş amacı, Türkiye'deki Amerikan Ticaret Odası kimliğiyle, Türkiye ile ABD arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirmek, Amerikan yatırımlarının Türkiye'ye çekilmesini ve artırılmasını sağlamak. Ayrıca, merkezi Washington'da bulunan Amerikan Ticaret Odaları Birlikleri ile iş birliği yaparak, Türkiye ile ortak projeler geliştirilmesini sağlamak... Üyelerine değer oluşturmak, onların problemlerine eğilerek çözüm getirmek ve Türkiye'nin kültürel değerlerinin tanıtımını yapmak da TABA'nın kuruluş amaçları arasında yer alıyor. Bu kapsamda derneğin amacına yönelik olarak şunları yapmaktayız: Türk ve Amerikan iş çevrelerine ticaret, ekonomi, finansman, sanayi ve benzeri konularda görüş bildirmek ve uygulamada yardımcı olmak. İş çevrelerinde amaca uygun konularda haberleşmeyi sağlamak. ABD iş çevreleri ve bu çevreleri oluşturan bireyler ile Türk halkı arasındaki dostluğun, anlayış ve ortak menfaate dayalı çalışmaların gelişmesini sağlamak.
50 MİLYAR DOLAR HACİM
* Derneğin portföyünde Türk ve Amerikan şirketlerinin yanı sıra, Avrupa şirketleri de üye olarak yer almakta. Üye sayınız nedir? En çok hangi sektörden iş adamları veya iş kadınları dernek üyeniz?
- Derneğin merkezi İstanbul'da olup, Ankara, İzmir, Antalya ve Adana'da 4 şubesi bulunmakta. TABA, 500'ü İstanbul'da olmak üzere, diğer illerle birlikte toplam 900 üyeye sahip. Sektörel olarak baktığımızda, her sektörden üyemiz olduğunu söylemek mümkün. Üyelerimizin toplam iş hacmi, 500 bini aşan çalışanları ile 50 milyar doları aşmaktadır.
* Sizin üyeniz olmayı düşünen okuyucularımıza neler söylemek istersiniz? Derneğinize üye olabilmek için kurumların nasıl özellikleri olması gerekiyor?
- Üye olun, hizmet isteyin, biz de sizlere yardımcı olalım. Çalışmalar tabii ki sadece Türk şirket ve yatırımcılarının yüksek menfaatlerini korumakla kalmıyor, aynı zamanda Amerikan iş adamlarına Türkiye ile iş yapmaları için yol gösteriliyor. Üyelik herkese son derece açık ve şeffaftır. KOBİ, ufak, büyük şirket diye düşünmeden her müteşebbisi bünyemizde görmek isteriz. Amerika ile iş yapmak, sadece ABD ile doğrudan temas değildir. ECACC olarak 42 ülkede Amerikan Ticaret odaları vardır. Bu odaların bünyesindeki Amerikalı şirketler çoğunluktadır. ECACC'ın dışında, Latin Amerika ve Uzak Doğu ülkelerinde faal olan birçok Amerikan şirketi ile temasımız devam etmektedir.
ÇİN, İŞLERİMİZİ BOZDU
* Türkiye- ABD ticari ilişkilerinde 2010 yılına nasıl bir tabloyla giriliyor? İki ülke arasındaki ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
2009 yılının ilk altı ayında ABD'nin Türkiye'ye ihracatı yaklaşık 3.5 milyar dolar, Türkiye'nin ABD'ye ihracatı ise yaklaşık 1.7 milyar dolar. 2008 yılında ise ABD'nin ihracatı yaklaşık 10 milyar dolar olurken, Türkiye'nin yaklaşık 4.7 milyar dolar olmuştur. Toplam ticarette 2009 yılında bir düşüş görülmektedir. Tabii ki bu, küresel ekonomik krizden kaynaklanmaktadır. 2006 yılında iki ülke arasındaki, ticaret dengesi, hemen hemen eşit iken, son 3 yıldır bu denge Türkiye aleyhine dönmüştür. Bunun en büyük nedeni tekstilde kotaların kalkması... Bu durum Türkiye aleyhine gelişmiş, Çin, ABD'deki tekstil pazarının büyük kısmını ele geçirmiştir. Diğer bir sebep de TL'nin aşırı değer kazanması ile Türk malları, ABD'de rekabet edemeyecek duruma gelmiştir. Ancak Mavi Jeans gibi ABD'de şirket kuran ve doğrudan satış yapan şirketler, ABD pazarındaki başarılarını devam ettirebildi. Ayrıca Türk tekstil sektöründe kaliteli markalar için mal üreten firmalar başarılı olmaya devam ediyor. Bu tür firmaların büyük kısmı, aslında üretimlerinin bir kısmını Türk Cumhuriyetlerine ve Hindistan'a kaydırdı.
BU SEKTÖRLERE DİKKAT
2010 yılına girerken ABD'deki otomotiv sektörünün krize girmesi ve Amerikan halkının daha az benzin tüketen araçlar alma eğiliminde olması Türkiye'de üretim yapan otomotiv şirketleri için ABD'nin önemli bir pazar olmasını sağlayabilir. Türkiye'deki Ford fabrikasının ABD'ye yakın zamanda ihracata başlaması buna en büyük örnektir. ABD'den Türkiye'ye yapılacak ihracatta büyüyebilecek en önemli alan, yenilenebilir enerjiye yönelik teknoloji transferi, makine, ekipman ve mühendislik hizmetleri olacaktır. Özellikle Obama hükümetinin başa geçmesiyle ABD'de yenilenebilir enerjiye çok büyük önem verilmektedir. ABD'de yıllardan beri uygulanmakta olan projelerle rüzgâr, güneş enerjisi, jeotermal ve biyoyakıt alanlarında büyük bir bilgi birikimi oluşmuştur. Bu sektörlerde ürün geliştiren firmaların ürünlerini test ettirip geliştirdikleri ve çalışabilir raporu aldıkları Amerikan Enerji Bakanlığı'na ait laboratuvarlar mevcuttur. Ayrıca bu tür araştırma ve geliştirmeler için Amerikan Enerji Bakanlığı özel bir bütçe ayırmıştır.
Başkan Obama'nın Türkiye'yi ziyareti sırasında Türk Enerji Bakanlığı ile Amerikan Ticaret Kalkınma Kurumu (TDA) arasında dört alanda iş birliğini içeren bir anlaşma imzalanmış ve bu alanlarda Türkiye ile iş birlikleri başlamış bulunmaktadır. Bu alanlar şöyledir: Kömür gazlaştırma projesi, elektrik arz-talep projeksiyonları konusunda teknik yardım ve eğitim, solar enerji konusunda teknik yardım, enerji verimliliği ve enerji verimliliği danışmanlık şirketlerinin geliştirilmesi konusunda ABD birikimlerinin paylaşılmasıdır. Amerikan Hükümeti, Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarını tam kapasiteyle kullanarak ve temiz kömür teknolojileri uygulayarak, Türkiye'nin doğalgaza olan bağımlılığının bir nebze azaltılabileceğine inanmaktadır. Bu bağlamda Amerikan Eximbank ve yine Amerikan hükümetinin finansman kurumu OPIC, Türkiye'deki yenilenebilir enerji projelerine finansman sağlamak üzere burayı çok sık ziyaret etmekteler. Amerikan Eximbank, yakın zamanda yenilenebilir enerji projelerine sağladığı kredideki geri ödeme süresini 15 yıldan 18 yıla çıkarmıştır. ABD'den ihraç edilen mal ve hizmetin yüzde 85'ine kadar kredi sağlarken, yerli katkının yüzde 30'una da, uygun şartlarda kredi veya ticari kredi garantileri sağlamaktadır.
YABANCIDAN YARARLANALIM
* ABD yatırımcısı Türkiye'ye nasıl bakıyor?
Türk-Amerikan İş Adamları Derneği (TABA) Başkanı Uğur Terzioğlu; ABD yatırımcısının Türkiye'ye bakış açısı hakkında şunları söylüyor: "Türkiye'de genel bir kanı var; Amerikalılar Türkiye'ye, Türkleri sömürmek için geliyor! Globalleşen dünyada bu tür bir dar düşüncede olmak çok yanlış. Bu tür düşünceler Türkiye'ye çok şey kaybettirir. Yabancı yatırımcı her şeyden önce yaptığı yatırımla istihdam sağlıyor, teknoloji transfer ediyor ve gerek yönetimsel olarak gerek teknik olarak Türk insanına bildiklerini öğretiyor. Ayrıca birçok Amerikan firması, Türk yönetici kullanıyor. Bunların bir kısmı Avrupa'da veya ABD'de üst düzey pozisyonlara kadar yükseliyor. Bu tür yöneticilerin her birinin Türkiye'ye mutlaka bir faydası dokunuyor. Her şeyden önce Türk imajını bütün dünyada Türklerin ve Türkiye'nin lehine çeviriyor. Aslında Türkiye, yabancı sermaye çekmek isteyen birçok ülke ile yarışıyor ve bu ülkelerin çoğu, bizim sunduklarımızdan çok daha fazlasını sunuyor. Şu anda Türkiye'deki ücretler birçok Uzak Doğu ülke elemanlarından daha yüksek. Ayrıca kanuni engellemeler, anti-yabancı anlayışlar Türkiye'de yatırım yapmak isteyen firmaları yatırım yapmaktan vazgeçirebiliyor. Ancak son yıllarda Başbakanlık Yatırımı Destek ve Tanıtım Ajansı'nın yapmış olduklarını taktirle izlemekteyiz..."