Demirören: İstikbal tasarrufla mümkün

Sunuş Bu haftaki değerli konuğumuz; iş dünyamızın duayenlerinden, işine âşık iş adamlarımızdan Demirören Şirketler Grubunun Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören... Babası Şükrü Demirören'in vefatı sonucu, çok genç yaşta şirketlerinin bütün sorumluluğunu yüklenmiş olan Erdoğan Bey, prensiplerini ve başarısının püf noktalarını bizimle paylaştı... Ve genç yöneticilere, çalışanlara, yeni mezun olacak öğrencilere de faydalı öğütlerde bulundu... Toplumsal sorumluluk projelerini de çok önemseyen, eğitime, sanata, spora her zaman destek olan Erdoğan Bey, gençlerimizi de sporda güçlü olan kazansın değil, adil olan kazansın fikri ile yetiştirmeliyiz diyor... GÜÇLÜ OLAN KAZANMASIN! Erdoğan Demirören, yeni nesillere "Güçlü olan kazansın" mantığı aşılanmasının çok yanlış olduğunu söylüyor ve tavsiye ediyor: Çocuklarımızı, torunlarımızı bu düşünceyle yetiştirmemeliyiz... Aslında en doğru olan "Adil olan kazansın"... İş dünyamızın önde gelen iş adamlarından Erdoğan Demirören, Napolyon'un dünyada muvaffak olmanın sırrını açıkladığı "para, para, para..." sözlerini hatırlatarak, kendisi için başarının sırrını şöyle anlatıyor: Üretim, üretim, üretim... Takip, takip, takip... "Bunları yaparsanız muvaffak olabilirsiniz" diyen Demirören, "Kontrol edemediğin iş senin değildir" diyerek, kıymetli bilgilerini bizimle paylaşıyor... > Gençlere ne tavsiye edersiniz? İş adamı olmanın okulu yoktur. Başarılı insanlar cesaretli insanlardır. Tabii ki şansa, kısmete, alın yazısına inanmak gerekir. Siz başarılı olmak için elinizden geleni yapmalısınız. Şansınız ve kısmetiniz de varsa emeklerinizin karşılığı başarıyı size getirir.... Kendinize güvenin. Dinlemesini bilin. Susmasını bilin. Çok dinlemekten değil çok konuşmaktan kaybedersiniz. Çoğu zaman sustuğunuz için değil, cevap verdiğiniz için pişman olursunuz. Aldığınız bilgileri beyninize işlemelisiniz. Algıladığınız bilgilerin sentezini yapıp kendi hedefinizi kendiniz bulmalısınız. Muvaffakiyet üretken olmakla başlar. İşini sevmeyen insan işinde başarılı olamaz. İşini seven, onunla yatıp, onunla kalkan, muvaffakiyete çok yaklaşır. Üniversite sırasında staj yapmanın çok faydası vardır. İş hayatına atılmadan önce part-time iş imkanları da değerlendirilmelidir. AİLE HAYATINDAN FEDAKARLIK > İş ile aileyi nasıl dengede tutacağız? Hayatta muvaffak olmak için iş hayatınız ile aile hayatınızı birbirinden ayrı tutmanız gerekir. Genç yaşlarınızda iş hayatınızı aile hayatınızın önünde düşünmelisiniz. İş hayatınızı daima ön plana almalısınız. Fedakarlık yapmaya hazır değilseniz, başarılı olmaya da hazır değilsiniz demektir. Başarı için fedakarlık yapmanız gereken sahalar bir hayli fazladır. Aile hayatınızdan fedakarlık, sosyal yaşantıdan, kişisel zevklerinizden, dostlarınızdan, sevdiğiniz uğraşlarınızdan, sağlığınızdan fedakarlık... DEVİR YILLIK BİLANÇO DEVRİ DEĞİL > Krizde reklam çalışmalarınızı nasıl düzenlediniz... İlanlarla, yazılı ve görsel reklam çalışmalarıyla insanların akıllarında kalmayı ve bizi hatırlamalarına sebep olmaya çalışıyoruz. Yatırımlarımıza özellikle doğu illerimizde devam ediyoruz. Doğu illerimizi de kalkındırmalı ve güçlendirmeliyiz... Ayrıca günümüzde bütün şirketlerin '1 yıllık bilanço' hazırlaması yeterli olmuyor. Firmaların en az 5 ile 10 yıl arasında bilanço hazırlaması gerekiyor ki bu da ekonomik bir kriz ile karşılaşıldığında müesseseler ayakta kalabilsin... Devir artık 1 yıllık bilanço devri değil... > Efendim biraz da krizde tasarruftan bahsetsek neler eklemek istersiniz... Günümüz dünyası içinde ekonomik konjonktüre çok dikkat edilmesi gerekiyor. Zaman çok değişti. Artık gelirler, giderler kadar artmıyor. Kaynaklarımızı doğru kullanmak varlığımızı sürdürebilmemiz için gereklidir. Örneklemek gerekirse; Şirketimizde 1800 personel bir günde 1 liralık fazla masraf yaparsa, bir ayda 54 bin TL, yılda ise 648 bin TL fazla masraf yapmış olur... Tasarruf bu örnek dışında tüm masraflarımız için geçerlidir. "İstikbal ancak tasarruf etmekle mümkündür"... 1 TL MASRAFIN YÜKSEK BOYUTU Tasarrufla ilgili ilginç bir örnek geliyor Demirören'den: "Bu şirkette 1800 kişi çalışıyor. Her gün 1 TL fazla masraf yapsalar ayda 54 bin TL yapar. Kaynakları doğru kullanmak varlığımız için gereklidir." Rüzgâr nereden eser, bileceksin Erdoğan Bey, bir işe başlamadan önce mutlaka çok iyi etüt edilmesi gerektiğine işaret ediyor, detaylı araştırmayı tavsiye ediyor ve şöyle diyor: Eskiden bir yere ev yapmadan önce bir kış bir de yaz geçirirlerdi. Rüzgâr nereden eser? Güneş nereden gelir? Kar ve yağmur yağınca neresi dolar? Her şeyi etüt ederlerdi. Evin planlarını bu bilgilere göre yaparlardı. Evi bu bilgilere göre konumlandırırlardı. İstanbul'da önemli bir otelin giriş kapısını yanlış yere koymuşlar. Binanın en çok rüzgar alan bölgesine giriş kapısı koymuşlar. Kapıdan içeri girene kadar saçınız başınız uçar. Hanımlar eteklerini mi saçlarını mı tutacaklarını şaşırırlar. Plansız ve yetersiz inceleme yapmadan alınan kararların doğuracağı zararları telafi etmek güç olabilir. Bu nedenle adım atmadan önce araştırmanızı iyi yapmalısınız... Beşiktaş'a ve spora âşık Erdoğan Demirören, tam anlamıyla Beşiktaş âşığı... Ama bu, spor tutkusunun önüne geçmiyor. Demirören, bunu da, "Sporun genç yaş gruplarında sorumluluk duygusunun yanı sıra, öfkeyi kontrol edebilme, saldırganlığı frenlemede göz ardı edilemeyecek etkisi olduğunu, belirtiyor. Ayrıca dikkat dağınıklığının önüne geçmesine destek olur" diye destekliyor. Spor yapan çocukların enerjilerini sporla boşalttıkları için dersin başına oturduklarında daha verimli çalıştıklarını, yaşıtlarına göre daha az hastalığa yakalanıp, daha çabuk iyileştiklerini de ifade etmeden geçemiyor... Spor yapan insan daha dinç görünür Demirören, sporun, takım ruhu aşıladığına da dikkat çekiyor ve spor yapan gencin her alanda başarılı olabileceğini vurguluyor: "Takım ruhuna sahip olduklarından yalnızlık hissetmezler. Gençliğin dinamizmini sporla değerlendirip alkol ve sigaradan uzak kalırlar. Gençliğin heyecanını spora aktarmak serinkanlı olmalarını sağlar. Spor yapan erişkinler, günlük hayatın stresini attıklarından dolayı ruh ve beden sağlığını uzun yıllar koruyabilirler. Spor, kalp ve tansiyon hastalıklarına yakalanma riskini azaltmakta, yaşlanmayı geciktirmektedir. Hayatın monotonluğundan uzaklaşan orta yaşlılar, sıkıntılarını sporla attıkları için daha sağlıklı evlilikler yürütür ve gelecek nesillere örnek anne ve babalar olur. En önemlisi de dinç görünürler".