Fırsatları gören krizde kazanır
23 Mayıs 2009 01:00
SIRA DIŞI EKONOMİ SOHBETLERİ
ÖZLEM YILMAZ
ozlem.yilmaz@tg.com.tr 
Intersport Türkiye CEO'su Levent Yarcan, arkadaşımız Özlem Yılmaz'a, Intersport'un başarısını anlattı.
Sunuş
Özellikle ilk bahar mevsimlerinin gelmesiyle spor yapabilme şansımız daha da artıyor...7'den 70'e herkesin sağlıklı yaşaması için spor yapması şart. Spor yapan erişkinler, günlük hayatın stresini attıkları için ruh ve beden sağlığını daha uzun yıllar koruyabiliyor. Spor, orta yaşta başlayan kalp ve tansiyon hastalıklarına yakalanma riskini azaltmakta, sigara ve alkolden uzaklaştırdığı için yaşlanmayı geciktirmektedir. Günlük hayatın monotonluğundan uzaklaşan orta yaşlılar, sıkıntı ve öfkelerini sporla attıkları için daha sağlıklı evlilikler yürütebiliyor. Gelecek nesillere de örnek anne ve babalar olabiliyorlar. En önemlisi de dinç ve dinamik görünürler. Sporun faydalarını saymakla da bitiremeyiz. İşte bu haftaki değerli konuğumuz da en çok sevdiği spor dallarını iş hayatında da takip edebilen ve hayatına da büyük artılar kattığının farkında olan genç ve girişimci iş adamı Intersport Türkiye CEO'su Levent Yarcan.
Intersport'u 2000'li yılların başında keşfettiklerini söyleyen Intersport Türkiye CEO'su Levent Yarcan, "Birçok marka ve ürünü gerek yurt içi, gerekse yurt dışından tedarik etmek zordu. Uzun yıllar süren görüşmeler sonucunda Intersport International Corporation ile 2005 senesinde lisans sözleşmesi imzaladık ve 2006 yılında da Kanyon'da ilk Intersport mağazamızı açtık. Bugün 18 mağazaya ulaştık" dedi. Intersport'un dünyada 9 milyar euro cirosu ve çoğu Avrupa'da bulunan 35 ülkede, 5500 üzerinde mağazası ile dünyanın en büyük spor perakendecisi konumunda olduğunu belirten Yarcan, çok yakında Uzak Doğu ve ABD'de de Intersport mağazalarının açılacağını belirtti.
* Intersport, Türkiye'de 2007 yılında 12 milyon TL olan cirosunu, 2008 sonunda 20 milyon TL'ye yükseltti. Hem de global krizin belirtilerinin en çok yaşandığı 2008 yılında. 2009 yılı hedef ve beklentileriniz nedir?
Intersport Türkiye olarak 2008 senesinde yüzde 70 büyüdük. 2009 için hedefimiz de yine en az yüzde 70 büyüme. Yılın son çeyreğinde açmayı planladığımız 3-4 mağaza daha var. Bu mağazaların da açılması kesinleşirse hedeflerimizi aşacağımızı düşünüyorum. Türkiye'de tüketici için çok yeni bir konseptiz. Müşterilerin spora dair aradıkları her şeyi, kategoriler halinde bir arada bulabilecekleri, ulaşımı kolay başarılı lokasyonlarda, büyük metrekarelerde spor mağazacılığı yapıyoruz. Pazara yeni yeni hakim oluyoruz, dolayısıyla da her sene artan büyüme öngörüyoruz. Krizden dolayı yaşanan moral çöküntüsü ile ev, otomobil alımları oldukça azaldı. Tüketici, büyük alımlardan vazgeçerek, daha küçük ihtiyaçlarını tamamlama yoluna gitti. Biz de bu fırsatları iyi görüp değerlendirdik. Genel olarak baktığımız zaman piyasalarda bir durgunluk bekliyoruz ama bu gidişatın çok da fazla olumsuza doğru değişeceğini sanmıyoruz. Spor sektörü, diğer sektörlere göre krizden nispeten daha az etkileniyor ama genele bakıldığında perakendede küçülme muhakkak var. Biz ise kendi satışlarımızı mevcut mağazalarımızda bile geçen seneye oranla arttırdık.
Motokros en büyük hobim
Yoğun iş temposunda düzenli spora pek vakit bulamadığını söyleyen Levent Yarcan, "Birçok spor dalını yaptığım için, arta kalan zamanımda o ana en uygun sporu yapıyorum. 3 arkadaşımla birlikte, ormanda zor doğa koşullarına karşı mücadele edebildiğim 'motokros' en büyük hobim. Hafta sonlarımı bu şekilde değerlendiriyorum. Ayrıca kayak ve sörf yapıyorum, tenis oynuyorum. Hava şartları müsait oldukça günlük hayatımda da motor kullanmaya çalışıyorum. Türkiye'de sosyal hayat çok zor. Hafta sonu çalışmak, trafik yoğunluğu derken spora vakit ayırmak çok güçleşiyor" diye konuştu.
Müşteri kartı olan indirim kazanıyor
Intersport Card adı altında bir müşteri kartlarının bulunduğunu söyleyen Intersport Türkiye CEO'su Levent Yarcan, "Intersport Card sahibi müşterilerimiz her alışverişlerinde indirimlerden faydalanıyor, mağazalarımızdaki kampanyalardan ve etkinliklerimizden öncelikli olarak haberdar olabiliyor" dedi. Bu karta müşterilerinin mağazalarında ya da internet sitelerinde form doldurarak, hiçbir ücret ödemeden sahip olabiliyor" diye konuştu. Yarcan şu bilgileri verdi: "Ayrıca her mağazamızda tüketicilerimize daha hesaplı seçenekler sunabileceğimiz seri sonu ve okazyon köşeleri hazırlıyoruz. Sezon sayısını artırarak, bir önceki sezonun ürünlerini mağazalarımızda 'seri sonu' ya da 'fırsat ürünleri' şeklinde müşterilerimizle buluşturuyoruz. Dönem dönem de farklı ürün gruplarında farklı indirim ve kampanyalar hazırlıyoruz. Bankalar ile yaptığımız artı taksit gibi kampanyalar da satışlarımıza olumlu geri dönüşler sağlıyor."
UEFA finali satışları artırdı
Intersport'un UEFA final maçının resmi sponsorlarından birisi olduğunu hatırlatan Intersport Türkiye CEO'su Levent Yarcan, "Maçın Türkiye'de olması bizim için çok büyük bir avantajdı. Bu gibi önemli spor etkinliklerinin ülkemizde olması da hepimiz için çok önemli, Türkiye'nin tanıtımı için büyük bir fırsat. UEFA final maçı heyecanını müşterilerimiz ile birlikte yaşamak için Bonus Card ile birlikte bir kampanya yaptık ve nisan ayında en çok alışveriş yapan 10 müşterimize bilet armağan ettik" dedi. Futbolun ülkemizde çok popüler olması ve maçın İstanbul'da olması sebebiyle kampanyaya ilginin arttığını kaydeden Yarcan, "Bu ilgi kriz döneminde de satışlarımıza önemli oranda yansıdı. Adidas ile yaptığımız, Avrupa seyahati ödüllü 'Run Free Now!' koşu kampanyamız nisan sonunda bitti. Bu kampanyadan da çok güzel geri dönüşler aldık. Intersport olarak sponsorluklarımız ve kampanyalarımız devam edecek. Hedefimiz sporun her dalında tüketicinin ilgisini daima canlı tutup, müşterilerimize keyifli fırsatlar sunabilmek.
* Intersport'un bünyesinde kaç marka bulunuyor?
Intersport mağazalarında 120'den fazla markayı bir arada satıyoruz, tüm bu markaların gücünü ve bilinirliğini de aynı çatı altında toplamış oluyoruz. Ayrıca sadece Intersport'a özel olan 'exclusive brand' olarak adlandırdığımız 12 markamız var. Bu markaların en önemlisi McKinley, outdoor denince akla ilk gelen markalardan biri olma yolunda ilerliyor.
* Tekstil ihracat ve ithalatının sıkıntılı olduğu bu dönemlerde nasıl tedbir aldınız? Yurt dışında çalıştığınız firmalar ödeme konusunda kolaylık sağlıyor mu?
İthalat yaptığımız için kur değişiklikleri bizim için çok büyük önem taşıyor. Planlarımızı yaparken kurlarda çok büyük artışlar olacağını öngörmedik ancak yine de farklı yatırım araçları ve vadeli döviz işlemlerini kullanarak risklerimizi sabitleyebildik.
Ekonomik krizin etkileri tüm sektörlerde yaşanıyor kuşkusuz. Bu dönemde herkes birbirine normal şartlardan çok daha fazla destek olmalı, bizim çevremizde öyle de oluyor. Yurt dışında da yurt içinde de çalıştığımız firmalar ile zorluk yaşamadık. Ancak hep birlikte bu dönemi çok daha iyi atlatabilirdik. Bankalar ise krizin çıkmaya başladığı günlerde çok panik bir yaklaşımla piyasalardaki nakit akımına zarar verdiler. Kriz, dünyanın her yerinde özellikle bankacılık sektörü olmak üzere bütün sektörleri yerle bir etti. Türkiye'de her sektörde küçülme yaşandığı şu günlerde bankaların kârlılıklarını 2009'un ilk 3 ayında yüzde 50'den fazla artırmaları çok düşündürücü ve bir o kadar acı bir tablodur.
BİRAZ DA GÜLELİM
Sen o firmada mı çalışıyorsun!..
Boğaziçi Üniversitesinde okurken yıl sonu sınavlarına girebilmek için dönem içindeki sınavlardan belli geçer not almak gerekliydi. Fakat o zaman işimizi yeni kurmuş olduğum için derslere pek katılamadığımdan sınavlardan da geçerli notum ve devamlılığım yoktu. Yıl sonu hoca, beni sınava almak istemedi. Pazarlama dersinde o dönem kısa sürede dünyada lider olan firmaları işliyorduk... Ben de o sırada kuruluşundan 10 yıl gibi kısa bir süre sonra dünya lideri olan Prince tenis firmasının Türkiye ve Kıbrıs distribütörlüğünü almıştım. Ve ders konularından biri bu firmaydı. Ben hocaya gidip beni sınava almasını rica ettiğimde reddetmişti. 23 yaşındaydım ve dünya markasının distribütörlüğünü aldığımı söylediğimde de hocam bana inanmamıştı. Durumu anlatınca kendisine "ha ha sen o firmada mı çalışıyorsun?" dedi. "Hayır ben kitapta okuttuğunuz o firmanın Türkiye temsilcisiyim zaten" deyince, bir kahkaha kopardı ve direkt beni sınava almıştı. Maalesef yine de o sınavda geçerli not alamamıştım.
Intersport Türkiye CEO'su Levent Yarcan, arkadaşımız Özlem Yılmaz'a, Intersport'un başarısını anlattı.
Sunuş
Özellikle ilk bahar mevsimlerinin gelmesiyle spor yapabilme şansımız daha da artıyor...7'den 70'e herkesin sağlıklı yaşaması için spor yapması şart. Spor yapan erişkinler, günlük hayatın stresini attıkları için ruh ve beden sağlığını daha uzun yıllar koruyabiliyor. Spor, orta yaşta başlayan kalp ve tansiyon hastalıklarına yakalanma riskini azaltmakta, sigara ve alkolden uzaklaştırdığı için yaşlanmayı geciktirmektedir. Günlük hayatın monotonluğundan uzaklaşan orta yaşlılar, sıkıntı ve öfkelerini sporla attıkları için daha sağlıklı evlilikler yürütebiliyor. Gelecek nesillere de örnek anne ve babalar olabiliyorlar. En önemlisi de dinç ve dinamik görünürler. Sporun faydalarını saymakla da bitiremeyiz. İşte bu haftaki değerli konuğumuz da en çok sevdiği spor dallarını iş hayatında da takip edebilen ve hayatına da büyük artılar kattığının farkında olan genç ve girişimci iş adamı Intersport Türkiye CEO'su Levent Yarcan.
Intersport'u 2000'li yılların başında keşfettiklerini söyleyen Intersport Türkiye CEO'su Levent Yarcan, "Birçok marka ve ürünü gerek yurt içi, gerekse yurt dışından tedarik etmek zordu. Uzun yıllar süren görüşmeler sonucunda Intersport International Corporation ile 2005 senesinde lisans sözleşmesi imzaladık ve 2006 yılında da Kanyon'da ilk Intersport mağazamızı açtık. Bugün 18 mağazaya ulaştık" dedi. Intersport'un dünyada 9 milyar euro cirosu ve çoğu Avrupa'da bulunan 35 ülkede, 5500 üzerinde mağazası ile dünyanın en büyük spor perakendecisi konumunda olduğunu belirten Yarcan, çok yakında Uzak Doğu ve ABD'de de Intersport mağazalarının açılacağını belirtti.
* Intersport, Türkiye'de 2007 yılında 12 milyon TL olan cirosunu, 2008 sonunda 20 milyon TL'ye yükseltti. Hem de global krizin belirtilerinin en çok yaşandığı 2008 yılında. 2009 yılı hedef ve beklentileriniz nedir?
Intersport Türkiye olarak 2008 senesinde yüzde 70 büyüdük. 2009 için hedefimiz de yine en az yüzde 70 büyüme. Yılın son çeyreğinde açmayı planladığımız 3-4 mağaza daha var. Bu mağazaların da açılması kesinleşirse hedeflerimizi aşacağımızı düşünüyorum. Türkiye'de tüketici için çok yeni bir konseptiz. Müşterilerin spora dair aradıkları her şeyi, kategoriler halinde bir arada bulabilecekleri, ulaşımı kolay başarılı lokasyonlarda, büyük metrekarelerde spor mağazacılığı yapıyoruz. Pazara yeni yeni hakim oluyoruz, dolayısıyla da her sene artan büyüme öngörüyoruz. Krizden dolayı yaşanan moral çöküntüsü ile ev, otomobil alımları oldukça azaldı. Tüketici, büyük alımlardan vazgeçerek, daha küçük ihtiyaçlarını tamamlama yoluna gitti. Biz de bu fırsatları iyi görüp değerlendirdik. Genel olarak baktığımız zaman piyasalarda bir durgunluk bekliyoruz ama bu gidişatın çok da fazla olumsuza doğru değişeceğini sanmıyoruz. Spor sektörü, diğer sektörlere göre krizden nispeten daha az etkileniyor ama genele bakıldığında perakendede küçülme muhakkak var. Biz ise kendi satışlarımızı mevcut mağazalarımızda bile geçen seneye oranla arttırdık.
Motokros en büyük hobim
Yoğun iş temposunda düzenli spora pek vakit bulamadığını söyleyen Levent Yarcan, "Birçok spor dalını yaptığım için, arta kalan zamanımda o ana en uygun sporu yapıyorum. 3 arkadaşımla birlikte, ormanda zor doğa koşullarına karşı mücadele edebildiğim 'motokros' en büyük hobim. Hafta sonlarımı bu şekilde değerlendiriyorum. Ayrıca kayak ve sörf yapıyorum, tenis oynuyorum. Hava şartları müsait oldukça günlük hayatımda da motor kullanmaya çalışıyorum. Türkiye'de sosyal hayat çok zor. Hafta sonu çalışmak, trafik yoğunluğu derken spora vakit ayırmak çok güçleşiyor" diye konuştu.
Müşteri kartı olan indirim kazanıyor
Intersport Card adı altında bir müşteri kartlarının bulunduğunu söyleyen Intersport Türkiye CEO'su Levent Yarcan, "Intersport Card sahibi müşterilerimiz her alışverişlerinde indirimlerden faydalanıyor, mağazalarımızdaki kampanyalardan ve etkinliklerimizden öncelikli olarak haberdar olabiliyor" dedi. Bu karta müşterilerinin mağazalarında ya da internet sitelerinde form doldurarak, hiçbir ücret ödemeden sahip olabiliyor" diye konuştu. Yarcan şu bilgileri verdi: "Ayrıca her mağazamızda tüketicilerimize daha hesaplı seçenekler sunabileceğimiz seri sonu ve okazyon köşeleri hazırlıyoruz. Sezon sayısını artırarak, bir önceki sezonun ürünlerini mağazalarımızda 'seri sonu' ya da 'fırsat ürünleri' şeklinde müşterilerimizle buluşturuyoruz. Dönem dönem de farklı ürün gruplarında farklı indirim ve kampanyalar hazırlıyoruz. Bankalar ile yaptığımız artı taksit gibi kampanyalar da satışlarımıza olumlu geri dönüşler sağlıyor."
UEFA finali satışları artırdı
Intersport'un UEFA final maçının resmi sponsorlarından birisi olduğunu hatırlatan Intersport Türkiye CEO'su Levent Yarcan, "Maçın Türkiye'de olması bizim için çok büyük bir avantajdı. Bu gibi önemli spor etkinliklerinin ülkemizde olması da hepimiz için çok önemli, Türkiye'nin tanıtımı için büyük bir fırsat. UEFA final maçı heyecanını müşterilerimiz ile birlikte yaşamak için Bonus Card ile birlikte bir kampanya yaptık ve nisan ayında en çok alışveriş yapan 10 müşterimize bilet armağan ettik" dedi. Futbolun ülkemizde çok popüler olması ve maçın İstanbul'da olması sebebiyle kampanyaya ilginin arttığını kaydeden Yarcan, "Bu ilgi kriz döneminde de satışlarımıza önemli oranda yansıdı. Adidas ile yaptığımız, Avrupa seyahati ödüllü 'Run Free Now!' koşu kampanyamız nisan sonunda bitti. Bu kampanyadan da çok güzel geri dönüşler aldık. Intersport olarak sponsorluklarımız ve kampanyalarımız devam edecek. Hedefimiz sporun her dalında tüketicinin ilgisini daima canlı tutup, müşterilerimize keyifli fırsatlar sunabilmek.
* Intersport'un bünyesinde kaç marka bulunuyor?
Intersport mağazalarında 120'den fazla markayı bir arada satıyoruz, tüm bu markaların gücünü ve bilinirliğini de aynı çatı altında toplamış oluyoruz. Ayrıca sadece Intersport'a özel olan 'exclusive brand' olarak adlandırdığımız 12 markamız var. Bu markaların en önemlisi McKinley, outdoor denince akla ilk gelen markalardan biri olma yolunda ilerliyor.
* Tekstil ihracat ve ithalatının sıkıntılı olduğu bu dönemlerde nasıl tedbir aldınız? Yurt dışında çalıştığınız firmalar ödeme konusunda kolaylık sağlıyor mu?
İthalat yaptığımız için kur değişiklikleri bizim için çok büyük önem taşıyor. Planlarımızı yaparken kurlarda çok büyük artışlar olacağını öngörmedik ancak yine de farklı yatırım araçları ve vadeli döviz işlemlerini kullanarak risklerimizi sabitleyebildik.
Ekonomik krizin etkileri tüm sektörlerde yaşanıyor kuşkusuz. Bu dönemde herkes birbirine normal şartlardan çok daha fazla destek olmalı, bizim çevremizde öyle de oluyor. Yurt dışında da yurt içinde de çalıştığımız firmalar ile zorluk yaşamadık. Ancak hep birlikte bu dönemi çok daha iyi atlatabilirdik. Bankalar ise krizin çıkmaya başladığı günlerde çok panik bir yaklaşımla piyasalardaki nakit akımına zarar verdiler. Kriz, dünyanın her yerinde özellikle bankacılık sektörü olmak üzere bütün sektörleri yerle bir etti. Türkiye'de her sektörde küçülme yaşandığı şu günlerde bankaların kârlılıklarını 2009'un ilk 3 ayında yüzde 50'den fazla artırmaları çok düşündürücü ve bir o kadar acı bir tablodur.
BİRAZ DA GÜLELİM
Sen o firmada mı çalışıyorsun!..
Boğaziçi Üniversitesinde okurken yıl sonu sınavlarına girebilmek için dönem içindeki sınavlardan belli geçer not almak gerekliydi. Fakat o zaman işimizi yeni kurmuş olduğum için derslere pek katılamadığımdan sınavlardan da geçerli notum ve devamlılığım yoktu. Yıl sonu hoca, beni sınava almak istemedi. Pazarlama dersinde o dönem kısa sürede dünyada lider olan firmaları işliyorduk... Ben de o sırada kuruluşundan 10 yıl gibi kısa bir süre sonra dünya lideri olan Prince tenis firmasının Türkiye ve Kıbrıs distribütörlüğünü almıştım. Ve ders konularından biri bu firmaydı. Ben hocaya gidip beni sınava almasını rica ettiğimde reddetmişti. 23 yaşındaydım ve dünya markasının distribütörlüğünü aldığımı söylediğimde de hocam bana inanmamıştı. Durumu anlatınca kendisine "ha ha sen o firmada mı çalışıyorsun?" dedi. "Hayır ben kitapta okuttuğunuz o firmanın Türkiye temsilcisiyim zaten" deyince, bir kahkaha kopardı ve direkt beni sınava almıştı. Maalesef yine de o sınavda geçerli not alamamıştım.