IBM Türk Genel Müdürü Eray Yüksek, arkadaşımız Özlem Yılmaz'a, IBM'in çalışmaları hakkında
açıklamalarda bulundu.
1987 yılında IBM'de stajyer olarak işe başlayan Eray Yüksek, 2006 yılında IBM Türk'ün en üst basamağına yükseldi. Temmuz 2006'dan bu yana IBM Türk'ün Genel Müdürlüğü görevinde bulunan Eray Yüksek, IBM'in Akıllı Dünya vizyonu; su yönetimi, trafik, enerji ve bankacılık sistemleri gibi alanlarda sunduğu çözümler hakkında sorularımızı cevaplandırdı.
* Eray Bey, eğitiminiz ve iş tecrübeleriniz ile daha yakından tanımak istesek...
1984'de İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldum ve Beko'nun Ar-Ge laboratuvarında işe başladım. 2 yıl çalıştıktan sonra askere gittim. Geri döndüğümde, 1987 yılında IBM'de stajyer olarak işe başladım. Bankacılık Sektörü Satış Müdürü, Bankacılık Sektörü Bölüm Müdürü, Finans, İletişim, Kamu ve Dağıtım Sektörleri Bölüm Müdürü ve Sistem & Teknoloji Grubu e-Server Satış Müdürü olarak görev yaptım.
KAYNAKLAR VERİMLİ KULLANILSIN
2003 yılında Londra'ya atandığını ve yurt dışı macerasının başladığını söyleyen Yüksek, "2003-2005 arasında IBM EMEA Bölgesi Finans Sektörü On Demand Business Stratejileri Üst Düzey Yöneticisi olarak görev yaptım. 2005 yılında IBM'in Güneybatı Avrupa bölgesinde, beş ülkeden sorumlu Yazılım Grubu Direktörü olarak İspanya'ya taşındım. Temmuz 2006'dan bu yana IBM Türk'ün Genel Müdürlüğünü sürdürüyorum" dedi.
* IBM, akıllı dünya vizyonu çerçevesinde neler sunuyor?
IBM olarak ortaya koyduğumuz "akıllı dünya" kavramı, birbiriyle iletişim kurabilen teknolojilerin, dünyanın işleyişini nasıl değiştirebileceğini ifade ediyor. İnsanlar, kurumlar, doğal ve yapay sistemler ile hemen hemen her şey, dünya tarihinde ilk defa dijital olarak birbiriyle iletişim ve etkileşim içerisine girebiliyor. Örneğin, ActiveCare Network ile birlikte gerçekleştirdiğimiz 'akıllı sağlık sistemleri' yılda 2 milyon hastaya daha doğru tedavi imkanı sunuyor. ActiveCare şirketi bu sistem sayesinde tedavi maliyetlerini yüzde 90 oranında azaltmayı başardı. Ülkemizdeki sağlık kuruluşlarının benzeri "akıllı" sistemlerden faydalanması, kısıtlı kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlar.
SUSUZLUK PROBLEMİ BİTER
"Akıllı ulaşım sistemleri", ülkemize uygun proje olarak öne çıkıyor. Yapılan araştırmaya göre, Los Angeles'ta park yeri arayan araçların 1 yıl boyunca gereksiz harcadığı yakıtla, dünyanın çevresini 38 kere dolaşmak mümkün. İstanbul'da gereksiz harcadığımız yakıtla acaba kaç kere dünyayı dolaşabiliriz?
Doğal kaynaklarımızı akıllı sistemlerle yönetebilir, nehirlerimizin kirlenmemesi için veya kuraklıkla karşılaşmamak için tedbiler alabiliriz. IBM olarak, Hudson Nehri'ni 315 millik entegre robot ve sensör ağıyla dakika dakika analiz ediyoruz. Dicle'yi, Kızılırmak'ı aynı şekilde takip edebilsek, susuzluk problemimizi çözemez miyiz? Daha akıllı bir dünya oluşturmak için atacağımız adımlar, aslında daha iyi hizmetleri beraberinde getirecek.
Bilgisayarınızın boş zamanını bağışlayın
IBM önderliğinde oluşturulan gönüllü bir küresel hareket olan 'World Community Grid' (WCG) hakkında bilgi veren Eray Yüksek, "Bu, dünyanın önemli problemlerinden bazılarını ele alabilmek için, kişisel bilgisayarların (PC) ve iş bilgisayarlarının gücünü bir araya getirmeyi hedefleyen proje. Grid bilgi işlem yapısı, bir süper bilgisayar üretilmesi için gerekli olan yüksek maliyetlere gerek kalmadan, çok sayıda bilgisayarı birbirine bağlayarak, yüksek düzeyde bilgi işlem kapasitesine sahip büyük bir sistem oluşturulmasını sağlıyor. WCG üyesi olmak ve kullanılmayan bilgisayar zamanını bağışlamak isteyenler www.worldcommunitygrid.org adresine kayıt yaptırıyor. Daha sonra sitedeki güvenli bir yazılımı ücretsiz olarak bilgisayarına indiriyor. WCG, insanların bilgisayarlarını az kullandıkları ya da hiç kullanmadıkları öğle yemeği, toplantı gibi zaman aralıklarını tespit edip devreye giriyor. Dünyanın başka bir ülkesinde araştırma yapan bilim adamları sizin bilgisayarınızın kullanılmayan zamanını değerlendiriyor" dedi.
Krizde yatırım, bir adım öne geçirir
Kriz sona erdiğinde, kendine yatırım yapan şirketlerin ve ülkelerin bir adım önde olacağına inandığını belirten IBM Türk Genel Müdürü Eray Yüksek, "Ülke olarak rekabetçiliği artırmamız, inovasyon kabiliyetimizi geliştirmemiz ve bölgesel oyuncu olabilmemiz, sahip olduğumuz donanımlı İK gücüne ve onlara sunduğumuz teknolojik altyapıya bağlı. Bu sebeple, IBM Türk olarak her fırsatta üniversitelerle iş birliği yapıyoruz" diye konuştu.
2008-2009 eğitim yılında Bahçeşehir Üniversitesi'yle birlikte geliştirdiği Bilgi Teknolojileri Hizmet Yönetimi Yüksek Lisans Programının, Türkiye'de hizmet bilimi alanında açılan ilk lisansüstü eğitim olduğunu belirten Eray Yüksek, Koç ve Bilgi Üniversiteleri'nde inovasyon merkezlerinin bulunduğunu belirterek, "Yazılım Akademisi projemiz kapsamında, geleceğin yazılımcılarını yetiştirmek amacıyla 2007 yılından bu yana 2.500'e yakın öğrenciye çeşitli yazılımlar hakkında eğitim verdik ve yarışmalar düzenledik. IBM'e ve Türkiye'ye faydası olduğuna inandığımız için üniversitelerle iş birliğini sürdürüyoruz" diye konuştu.
ÖĞRETİM ZENGİNLEŞTİ
Öğrencilerle iletişimlerinin üniversite çağından çok daha önce başladığını söyleyen Eray Yüksek, "Okul öncesi eğitimin desteklenmesi amacıyla geliştirilen KidSmart Okul Öncesi Eğitim Programı, Türkçe olarak sunuluyor. Bilgi ve iletişim teknolojileri aracılığıyla öğretimi zenginleştirmeyi ve öğrenimi geliştirmeyi hedefleyen program, 2008-2009 eğitim yılında MEB ile ortaklaşa seçilen 25 okula yerleştirildi. 2009 - 2010 eğitim yılında, 52 okul daha programla tanıştırılacak. Anaokulundan yüksek lisans eğitimine kadar eğitim alanındaki projelerimize yatırım yapmaya devam edeceğiz" dedi.