SIRA DIŞI EKONOMİ SOHBETLERİ
ÖZLEM YILMAZ
ozlem.yilmaz@tg.com.tr
Bisse Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kefeli, krizde ayakta kalmanın formülünü arkadaşımız Özlem Yılmaz'a anlattı. Sunuş
Coşkusunun önünü kesmeyen, teslim olmayı kabul etmeyen, isteklerini kurutup duvara asmayan bir kişilik... Her zaman büyük, daha büyük bir dünyanın kapısını aralamak için düşünüp duran bir zihin ve coşkulu bir yürek... Aslında bu günlere gelirken hiçbir şey kendisine gümüş bir tepsi için de sunulmadı. Özel yaşamında kurduğu denge, iş hayatını pozitif etkiledi. "Başarı, yarınlarını planlayanların, olayları değil hedefleri konuşanların olacaktır" dedi... İşte bu haftaki kıymetli konuğumuz iş dünyamızın başarılı liderlerinden sayın Mustafa Kefeli Beyefendi.
Tekstil dünyasında yıllarca çok şık tarzda ürettikleri Bisse gömlekleri ile adından sıkça söz ettiren Mustafa Kefeli, krize rağmen yatırımlarına ve personel alımlarına devam ediyor... Devletimizin markalara özel ilgi ve hassasiyet göstermesi gerektiğine de değinen Mustafa Bey, "Marka detayda saklıdır" diyor... Bisse denildiğinde aklıma hep rahmetli Sakıp Sabancı gelir. Rahmetli Sabancı Bisse'nin "Dünya Bisse giyiyor, ben de" sloganlı reklamında oynamıştı. Bu reklam ile Bisse yalnızca Türkiye'de değil, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere yurt dışında da yüksek satış rakamlarına ulaşan bir gömlek markası olmuştu...
* Bisse istikrarlı bir şekilde büyüyor ve yatırımlarına global krizde de devam ediyor... Krizde de istihdam sağlamaya devam ettiniz...
Piyasaların en hareketli olduğu günlerde de macera yaşamadık. Bazı arkadaşlarımız yüzde 50-70 büyüdüler. Biz hep yüzde 10 büyüdük. Ama kriz dönemlerinde de yüzde 10 büyüdük. Yurt içi ticaretlerimizde inatla büyümeye devam ediyoruz ve panik yapmıyoruz. Mağazalarımızın dekorasyonlarını sıfırdan yeniliyoruz, personel alımlarımıza devam ediyoruz. Yalnızca yurt dışı satışlarımızda bir küçülme oldu. Dünyada kriz var ve biz bu yıl yine yüzde 10 büyümeyi hedefliyoruz.
FAKİR ÜLKE DEĞİLİZ, PANİK GEREKSİZ
Aslında bizim ülkemizdeki krizin derin olduğuna inanmıyorum... Bence psikolojik bir kriz ve biz moralimizi yüksek tutuyoruz... Örneklemek gerekirse; otomobil sektöründe olan çok yakın bir arkadaşımla geçenlerde bir araya geldim. ÖTV indiriminin ne kadar faydasının olduğunu sorduğum da şaşılacak cevaplar aldım... Sayın başbakanımız ÖTV indirimini açıklamadan önce ayda 60 araç satan firma, indirim açıklandıktan sonra yaklaşık 600 araç satmış... Kaç tanesinin banka kredisiyle alındığını sorduğumda ise yalnızca 27 aracın banka kredisi ile alındığını geriye kalan diğer araçların ise nakit para ile alındığını öğreniyorum... Fakir bir ülke değiliz bence panik olup kriz var demek çok yanlış... Karamsarlığa da kapılmamak gerekli diye düşünüyorum. Maliyetlerimizi en düşük seviyeye çekmeye çalışmalıyız. Servet değil, sermaye birikimi yapmaya özen göstermeliyiz. Krizler bizim zinde kalmamızı, her kuruşun hesabını da yapmamızı öğretiyor.
* Sizce sanayicinin ayakta kalabilmesi için nasıl projeler geliştirilmeli?
Sanayicinin başarılı olup üretimlerini sürdürmesi, yurt içi ve yurt dışında istihdamlarına devam edebilmesi için önemli altın kurallardan birisi; enflasyon ile döviz kurunun bir artmasıdır. Geçmiş yıllarda döviz kuru daha 1 yıl önceden belirlenebilirdi.
* Artvin doğumlusunuz... İstanbul'a hangi tarihte geldiniz? İş hayatına nasıl başladınız? İlk çalıştığınız iş neydi?
1975 yılında İstanbul'a geldim. İlkokul ve ortaokulu Artvin'de, liseyi İstanbul'da okudum. Bir gömlek firmasına girdim. Orada 2 yıl çalıştım. Ağabeyim de aynı işteydi. Birlikte 2 yıl sonra bir atölye kurduk. 40 metrekare büyüklüğünde, Vefa'da bir hanın 4'üncü katında işe başladık. 22 gün hiç eve gitmeden çalıştığımı bilirim. Kumaşların üzerine yatar uyurdum.
* Sloganınızda 'birlik ve sanatla sanayiye erişmek' var... Bisse adı da sanırım böyle doğdu. Markalaşma fikri nasıl gerçekleşti?
1984 yılında atılım yaptık. Özal'ın Türkiyesi... Rahmetli Özal'ın ufku her girişimciyi etkilemişti. Onun ufkuyla fasonculuktan çıkıp marka oluşturma ihtiyacı duyduk. O tarihte bir reklamcı bulduk. O dönemlerde bu tip stratejik planlamalar yapanlar azdı. Taş Reklam'la masaya oturduk, 'Biz marka yapmak istiyoruz' dedik. 'Taklit marka olmasın, markanın hikayesi olsun!' dedik. Markamıza isim düşünürken, 'Takım ruhumuz var, takım ruhuyla sanat yapmak istiyoruz. 20 yıl sonra binlerce kişiye ulaşmak istiyoruz' dedik. 'Birlikte İlkemiz Sanat Sanayiye Erişmek' sloganımız oldu. Bisse adı da böylece doğdu. Askerden dönünce hızla markalaşma yolunda ilerledik ama hiç de kolay olmadı. Fason üretimden çıkmaya başladık. 2000'li yıllarda tamamıyla fasondan çekildik. 33 yıldır aynı heyecan ile hizmet veriyoruz ve dürüst çalışıyoruz...
BİRAZ DA GÜLELİM
Gürcü Başbakanı kendisine sormuş
Sayın Erdoğan Demirören'in Gürcistan başbakanının adına, kendi evinde düzenlediği bir davetteyiz... Tabii herkes gayet şık... Yine herkes kibarca, birbiri ile bahçede yaklaşık 1 saat kadar bir süre sohbet edip yemek yedi. Ardından da Erdoğan bey "hoş geldiniz" konuşmasını yapmak üzere çıktı... Biz de kendisini dinliyoruz. Gürcistan başbakanından da övgü ve sevgi ile bahsediyor... Ben de bu arada bir türlü başkanı göremedim... Merak edip yanımda duran beyefendiye "Gürcistan Başbakanı daha gelmedi mi?" diye dönüp sordum... O da, "Burada, kendisi geldi" dedi... O arada da Erdoğan Bey'de sayın başkanı sizlerle tanıştırmak üzere yanıma davet ediyorum dedi. Bir baktım ki benim 10 dakika önce "Başbakan daha gelmedi mi?" diye sorduğum kişi Erdoğan bey'in yanına gidiyor... Tabii ben çok mahçup oldum, oldukça da komik bir duruma düştüm. Sonra Gürcistan başbakanının yanına gidip siz ne kadar güzel Türkçe konuşuyorsunuz inanın ben sizin yabancı olduğunuzu dahi anlamadım dedim. Meğerse başkan üniversiteyi Türkiye de okumuş, yıllarca ülkemizde Gürcistan ataşesi olarak görev yapmış...
Fotoğraflar Zeynel Abidin'den
Krize rağmen planlarını değiştirmeyen Bisse, yeni sezona da iddialı hazırlanmış... Mustafa Bey, yeni sezon çalışmalarını şöyle anlatıyor: 33 yıldır "kalite, moda, rahatlık" üçlemesinden asla uzaklaşmadık. "Başarılı erkeğin markası" olan Bisse 2009 İlkbahar/Yaz sezonu içinde müşterilerimize çok şık tasarımlar hazırladık. Koleksiyonumuzun temasını; modern erkeğin şehirden başlayıp, doğaya yapacağı yolculuğun hikayesini oluşturuyor. Takım elbiseleri, jeanler, trikolar, zengin çeşitlerle t-shirtler Türkiye'nin en prestijli gömlekleriyle birlikte sunuyoruz... Özel tasarım kol düğmeleri, yaka iğneleri, kravatlar koleksiyonu tamamlayıcı özellikte. Katalog fotoğraflarımız ise ünlü fotoğraf sanatçısı Zeynel Abidin tarafından çekildi. Ve İtalyan asıllı ünlü manken Jakob Drenth ile çalışıldı.
Askerden evci çıkıp işe gitti
Askerliğini 1982 yılında Lüleburgaz'da yapan Mustafa Kefeli, çalışmaya bu dönemde bile ara vermemiş. İstanbul'a yakın olmak büyük avantaj olmuş. O da bu avantajı sonuna kadar kullanıp, daha çok çalışmış... O dönemi şöyle anlatıyor:
1982'de Lüleburgaz'da askerlik yaptım. Orada yapmamın avantajı oldu. O dönemde askerler evci çıkabiliyordu. Evci çıkma hakkını kazandıktan sonra her hafta sonu atölyede çalışıyordum. Komutanlarım da beni sevdikleri için günde bir kez işe telefon açma hakkım da vardı. Askerdeyken her an atölyem gözümün önündeydi. Çalışmayı ve üretken olmayı, hizmet etmeyi çok sevdiğim için hafta sonları Lüleburgaz'dan çıkıp İstanbul'a gelirdim. 2 gün iş yerimden hiç dışarı çıkmadan çalışırdım...
Yurt dışında güçlü markayız
BİSSE markasını dünyada başarılı bir marka haline getirdiklerini belirten Mustafa Kefeli, "Bunu yurt dışına çıkıp vitrinlerde BİSSE ürünlerini gördüğümüzde anlıyoruz. Dünya markası olarak bildiğimiz Hugo Boss'un gömleği 145 dolara satılırken BİSSE'nin gömleği 199 dolar. İşte bu da bize gurur veriyor" diye konuşuyor. Markanın gücüyle orantılı 'akıllı bina'da hizmet veriyor BİSSE... 5000 metrekare üzerine kurulmuş binada, sanat etkinlikleri düzenlenecek... Yönetim ve mağazaların bulunacağı binada, restoran, kafe, kütüphane de olacak...