Yeni projelerle daralmayı aştık

SIRA DIŞI EKONOMİ SOHBETLERİ ÖZLEM YILMAZ ozlem.yilmaz@tg.com.tr Sinpaş Mobilya Grubu Başkanı M. Tahir Gürhan, Özlem Yılmaz'ın sektörle ilgili sorularını cevapladı Sunuş Kral da, dilenci de aynı iştahla acıkırlar. (Montaigne) "Bir kadın, pişirdiği yemekle beraber pişmedikçe, o yemekte lezzet olmaz" demiş büyüklerimiz... Yemeğin, insanoğlunun binlerce yıllık serüveninde en temel ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Mutlaka, o dönemlerde de yaptığı yemeklerin lezzetiyle diğerlerinden ayrılan ve parmakla gösterilen aşçılar vardı. Yemek hizmetlerinin bir endüstri haline gelişi ise hem çok eski, hem de çok yenidir. Eskidir; çünkü insanoğlu eski çağlardan beri yemek üretmiş ve tüketmiştir. Yenidir; çünkü özellikle son 150 yıl içinde oldukça büyük bir değişim yaşanmıştır. Akla hayale gelmeyen tasarımlar ile evimizin mutfak bölümü, tam manasıyla yaşanır hale gelmiştir. Son yıllarda mutfak endüstrisi öyle büyük gelişim gösterdi ki, inşaat projelerinde, mutfak, 'evin kimliği' halini aldı... Eskiden kadınlar için herşey demek olan mutfak, son dönemde edindiği kimlikle, bütün aile bireylerinin en fazla vakit geçirdiği mekanlardan biri haline geldi. Bunda, teknolojinin bütün imkanlarını sunan cihazların yanı sıra, son yıllarda çok önemli bir sektör haline gelen mutfak dekorasyonunun da büyük etkisi var. Artık evler inşa edildiği tarihteki mutfak ve banyo dekorasyonuyla kalmıyor.... Bu sektörün de önemli bir modası var. Bu sektörde de yerli ve yabancı birçok firma hem kalite hem de moda anlamında büyük bir rekabet içerisinde... Konut sektöründe projeleriyle adından söz ettiren Sinpaş Grubu, mutfak ve banyo dekorasyonu konusunda da sektörü önemli yere taşıyan firmalar arasında yer alıyor. Sektörün bulunduğu yere nasıl geldiğini, gelişimin nasıl seyrettiğini öğrenmek amacıyla Sinpaş Mobilya Grup Başkanı Sayın M. Tahir Gürhan'a uzattık kayıt cihazımızı... * Sinpaş Grubu'nun bir iştiraki olan ve ahşap dekorasyon ürünleri sektörünün 1995 yılında kurulan deneyimli firması Prodek'in 2005 yılında marka olarak lanse ettiği Vanucci'yi sizden dinleyebilir miyiz? Vanucci olarak zengin ürün portföyümüz mutfak ve banyo olmak üzere 2 ana gruptan oluşuyor. Ayrıca bu grupları destekleyen zengin aksesuar seçeneklerimiz de bulunuyor. İnsan sağlığına duyarlı malzemelerle ürettiğimiz tasarımlarımızda ağırlıklı olarak ahşap, lake ve bunların kombinasyonlarını kullanıyoruz. Farklı ve rahat evler oluşturmayı hedefleyen Vanucci ürünleri, akılcı detaylarıyla da benzerlerinden farklılaşıyor. Örnek vermem gerekirse, mutfak alanındaki modüler seçeneklerimiz her boyuttaki mutfak için sayısız çözüm sunuyor. Dileyen bütün kullanıcılarımızın tasarım sürecinde aktif rol alabildiği ürünlerimiz, yenilikçi çözümleri ile işlevsellik de sunuyor. Vanucci imzalı banyolar ise suyu sağlıkla buluşturuyor. Su konsepti üzerine oluşturduğumuz banyo tasarımlarımızda masiften doğal ahşap kaplamaya, lakeden kompakt laminanta, alüminyum çerçeveden temperli cama varıncaya kadar çok çeşitli malzemeler kullanılıyor. BÜTÜN İHTİYAÇLARI KARŞILIYOR * Bildiğimiz kadarıyla ürünlerde ödüllü tasarımcıların imzaları var. Toplam kaç farklı çeşit ve modelle hizmet veriyorsunuz? Kaliteyi tasarımla buluşturarak mutfaklara yeniden hayat veren Vanucci olarak, ismini değişik taşlardan alan 16 seri ve bu serilere bağlı 30 farklı mutfak modeliyle kullanıcılarımızın hayatına şıklık ve tarz katıyoruz. Zengin mutfak portföyümüz Platino, Galena, Argento, Gesso, Rubino, Agata, Granato, Zircone, Opale, Zaffiro, Quarzo, Perla, Azurro, Ambrato, Berillo ve Topazio serilerinden oluşuyor. Modern hayatın bütün ihtiyaçlarını karşılayan Vanucci mutfaklar, evlere hareket katıyor. İşlevselliğin de en az tasarım kadar ön planda olduğu Vanucci mutfaklar, düzenli depolama imkanı sunan kiler dolapları, geniş kullanım alanı sağlayan derin sürgüler, çekmece içlerinde özel çatal kaşıklık sistemleri ve köşe dolaplarındaki yenilikçi çözümleri ile büyük kolaylık da sağlıyor BANYOLAR SU VE DOĞA KONSEPTLİ 'Su' ve 'doğa' konsepti üzerine kurduğumuz banyo serimizle de tüm kullanıcılarımızı sudan gelen sağlıkla buluşturuyoruz. 14 farklı tasarımla 'su'ya yeniden hayat veren banyolarımızda, her model ile kullanıcılarımıza farklı bir hikâye anlatıyoruz. Müşterilerimizin hayallerini gerçekleştirmenin en etkin yolunun onları tasarım sürecine dahil etmek olduğuna inanıyoruz. Bu doğrultuda ürettiğimiz Flutto, Pietra, Pioggia, Foglia, Fiume, Dalia, Loto, Lavigne, Mare, Sirena, Goccia, Fontana, Rosa ve Alveo serileriyle doğanın sahip olduğu bütün zenginlikleri farklı hikâyeler eşliğinde evlere taşıyoruz. Masiften doğal ahşap kaplamaya, lakeden laminanta, dokulu kapaktan cama kadar pek çok farklı malzemenin kullanıldığı Vanucci banyolar, 2008 1. Ulusal Mobilya Tasarım Yarışması'nda 'Ev Mobilyaları' ve 'Mutfak ve Banyo Mobilyaları' kategorilerinde birincilik ödülü alan Serkan Şimşir'in imzasını taşıyor. * Size gelenler, tasarım ve uygulama konusunda nasıl bir yöntemle karşılaşıyor? Projelerimizi başarılı bir şekilde sonuçlandırabilmek için de müşterilerimizden bir ön çalışma yapmalarını rica ediyoruz. Bu çalışma kapsamında da müşterilerimizden "Karakteristik olarak minimal çizgiler mi, yarı klasik değerler mi, yoksa tamamen klasik değerler mi tercih ediyoruz?", "Bambaşka kimliklerle, bambaşka çizgilerle yeni tarzlar mı oluşturmak istiyoruz?" gibi soruları cevaplamalarını rica ediyoruz. Ön çalışmasını bu şekilde tamamlayan bireyler için daha sonra profesyonel destek sunuyoruz. İç mekândaki değerlerin ortaya çıkartılması, dengelerin kurulması ve orantı gibi temel unsurları mimari hizmetlerimizle belirliyoruz. Bu sürecin sonunda da müşterilerimizin hayallerindeki mutfak ve banyoyu gerçeğe dönüştürüyoruz. DARALMAYI PEK HİSSETMEDİK * Tahir bey, sektör olarak krizden nasıl etkilendiniz? Ve bu dönemde ne gibi tedbirler aldınız? Mobilya sektörü inşaat sektörü ile ayrı kanalda ilerlediği için elbette ki genel anlamda krizden negatif bir etkilenme yaşanıyor. Ancak her ne kadar perakende pazarı daralsa da toplu inşaat projeleri ve iştiraki olduğumuz Sinpaş Grubu'nun yürüttüğü projelerdeki imalatlarımız nedeniyle bu daralmayı iş hacmimizde ve ciromuzda pek hissetmiyoruz. Vanucci olarak 2008 yılını 20 milyon TL'lik bir ciro ile kapattık. 2009 yılının ilk yarısında elde ettiğimiz ciro ise 11 milyon TL'ye ulaştı. 2008 yılının ilk yarısında elde ettiğimiz cironun 7 milyon TL olduğunu göz önünde bulundurursak, Vanucci olarak tüm dünyayı etkisi altına alan küresel ekonomik krize rağmen 2009 yılının ilk yarısında, bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 55'lik bir ciro artışı sağladığımız açıkça görülüyor. 2009 yılının sonu için de 29 milyon TL'lik bir ciro hedefimiz bulunuyor. Mobilyanın yüzde 70'i hâlâ marangozda Türkiye'de 10 yıl önceki mutfak-banyo gruplarıyla bugünküleri karşılaştırdığımızda, sağlanan aşamanın ne kadar büyük olduğunu görmemek mümkün değil. Yeni tasarımlar, evin kullanıcılarıyla ihtiyaçlara yönelik olarak yapılan görüşmeler, 'ideale en yakın' seçeneğin gerçekleştirilmesine imkan veriyor. Sinbaş Mobilya Grubu Başkanı M. Tahir Gürhan ise, bu büyük gelişime rağmen mobilya üretiminin yüzde 70'inden fazlasının hâlâ marangoz atölyelerinde yapıldığına dikkat çekiyor. Sayın Gürhan'ın verdiği bilgiye göre, dünya pazarında ise durum tam tersi... Yani gelişmiş ülkelerde üretimin büyük bölümü fabrikalarda gerçekleştirilirken, marangoz atölyeleri azınlıkta kalıyor. Bu tablo bize, Türkiye'deki mobilya sektörünün yeni yatırımlara açık olduğunu ve parlak bir geleceğe doğru ilerlediğini gösteriyor. Kurtların dansı bayilik sistemine ilham kaynağı oldu * Tahir Bey, sohbetimiz sırasında bayi ağına çok önem verdiklerini ve 'kurtların dansının' bu ağı kurmada kendilerine önemli bir ilham kaynağı olduğunu söyledi... Kendisinden bu ilişkiyi biraz açmasını rica ettik... Vanucci olarak bayi ağımıza büyük önem veriyoruz. Satış kanalına yönelik çalışmalarımızda kurtların dansını örnek almamız da bayilerimize ilişkin hedeflerimizi ortaya koyuyor. Bilindiği üzere kurtlar, yiyecek bulamadıklarında bir halka oluştururlar ve içlerinden en zayıf olan düşünceye dek halka halinde dönerler. Biz de Vanucci olarak, satış kanalımızdaki tüm bayilerimizin, zincirin en güçlü halkası kadar güç kazanmasını hedefliyoruz. Bu doğrultuda da onlara ihtiyaç duydukları her konuda destek veriyor ve çeşitli eğitimler düzenleyerek yetkinliklerini artırmalarına yardımcı oluyoruz. 'Mekânı hayal edin biz tasarlayalım' * Müşterilerinin nasıl bir mutfak ve banyo istediklerini hayal etmesini istediklerini, bunun üzerinden giderek, en fazla mutlu eden tasarımı yaptıklarını söyleyen Tahir Bey, müşterilerin ön planda olduğu tasarım ve uygulama konusunda da şunları söylüyor: Müşterilerinizin mekânı hayal etmesi yeterli oluyor... Çünkü hayal edilen mutfağı veya banyoyu tasarlayabiliyorsunuz... Çağın gerektirdiği, modern yaşamın ihtiyaçlarına yönelik ürünler ortaya koymak tasarım anlayışımızın temelini oluşturuyor. İşlevselliği gözardı etmeden farklılaşma sağlayan tasarımlarımızda, kullanıcılarımıza farklı formlar sunabilmeyi çıkış noktası olarak kabul ediyoruz. Bu nedenle mevcut sistem ve mekanizmaları tasarımlarımızda doğru bir şekilde uygulayarak, mutfak ve banyo modellerimizin işlevsel gücünü artırıyoruz. Vanucci olarak biçim ve işlevin uyumuna da son derece önem veriyoruz. Bu uyumu kullanıcılarımızın istekleriyle harmanlamak için de onları tasarım sürecine aktif bir şekilde dâhil ediyoruz. Çünkü müşterilerimizin hayallerini gerçekleştirmenin en etkili yolunun bu olduğuna inanıyoruz. 2010'da yurt dışı bayilikler geliyor * Krizde önemli projeler sebebiyle daralmayı pek hissetmediklerini söyleyen M. Tahir Gürhan, piyasadaki daralmaya rağmen bayi sayısını artırmayı planlıyor. "Vanucci olarak ismimizi ve ürünlerimizin kalitesini uluslararası arenada duyurmayı hedefliyoruz" diyen Gürhan, şu anda 19 bayi aracılığıyla kullanıcılarına ulaştıklarını söyledi. Planlarını da şöyle anlattı: Bayi sayımızı 2009 sonuna kadar 25'e, 2010 yılında ise 35'e yükseltmeyi hedefliyoruz. Bunların yanı sıra ihracata da ayrı bir önem veriyoruz. 2008 yılı içinde temaslarına başlanan ve şubat ayı içinde neticelenen iki ihracat noktamız oldu: Bunlar Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Halihazırda Katar ile de ticari ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Ayrıca İran, İrlanda, Suriye, Hollanda, Fransa, İsviçre ve Ukrayna ile de temas halindeyiz. Ancak yurtdışına yönelik çalışmalarımıza ağırlık vermek için kriz ortamının oluşturduğu belirsizliğin biraz daha netlik kazanmasını bekliyoruz. 2010 yılında bu konudaki çalışmalarımıza daha da hız kazandırmayı planlıyoruz.