Geçtiğimiz Mart ayında yazmıştık; "F.Bahçe taraftarı ile polis arasında soğuk rüzgarlar esiyor" diye... Ve eklemiştik; "Artık sabırları taşmak üzere. Gerek Kadıköy'de, gerek deplasmanlarda en ufak bahanelerle coplandıklarını düşünüyorlar. Bıçaklar kemiğe dayanmış durumda. F.Bahçe yönetimi ile İl Emniyet Müdürlüğü yetkililerine büyük görevler düşüyor. Bir an önce tedbir alınsın, yoksa istenmeyen olaylar olacak..." Evet yazmıştık ama ne sarı-lacivertli yönetimden, ne de Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden olumlu, olumsuz en küçük bir tepki dahi alamamıştık. İşte, F.Bahçe'nin sezon açılışında gördünüz. Şölen havası içinde geçmesi beklenen törenlerde, polisle taraftar yine çatıştı ve onlarca insan sedyelerle ambulanslara taşındı... Şimdi; F.Bahçeli taraftarların polise bakış açısını, konuya ilişkin düşüncelerini bıkmadan, inatla yine yazacağım. Yazacağım ki; daha vahim olaylar meydana gelmesin, testi kırılmadan gerekli tedbirler alınsın... Kulak verin hele... "Önemli maçlarda kombine satılmış yerler güvenlik gerekçesiyle polislerce işgal ediliyor. Bileti elinde olanlar coplanarak, stadın yanına bile sokulmuyor. Her maçta polis kapısı denilen bölge 'beleşkapı' olmuş. Polislerin bilumum akraba ve tanıdıkları elini kolunu sallayarak içeri alınıyor. 7 yaşındaki çocuğa bilet soran görevliler, ilginçtir bu duruma ses çıkarmıyor. F.Bahçe'nin menfaatleri umurlarında bile değil. Daracık kapılardan geçirilen onbinlerce insan üst aramadan sonra girişlere alınıyor, yetmiyor ikinci bir aramadan daha geçiriliyor? Bu dünyanın, hatta Türkiye'nin neresinde görülmüş. Bir maçta hemen üstümüzde bir meşale yakılıyor ve müdahale etmek üzere kasklı bir polis geliyor. Hem de kadın, çocuk demeden insanların üzerine basarak. Neden? Güvenlik sağlamak gerekçesiyle. Bir kızın dizine basıyor önce. Sonra meşaleyi kapıyor ve iki kızın yüzleri hizasından geçirip kısmen saçlarını da yakarak, nasıl tutacağını bilmeden insanların arasından geçiyor. Güvenlik gerekçesiyle güvenlikler katlediyor. Maç bitimlerinde lise açık tribünü çıkışına koca itfaiye aracı parkedilip, kitlelerin önü kapatılıyor. İnsanlar ezilme tehlikesi yaşıyor, polisten tık yok. Oysa can güvenliğinin yanısıra, giriş-çıkış düzenlemesi de onların işi. Ellerinde kalkanlar, insanları buffalo sürüsü gibi önlerine katarak tek kapıdan çıkışa zorluyorlar. Öbür kapı kapalı. Neden? Sebebini bilen yok. Çoluk-çocuk var yanında veya eşin var, kızkardeşin, kızarkadaşın var ve 'Tribünler biraz daha boşalsın öyle çıkayım' diye düşünüyorsun. İşte o an yandın. En abuk, en saçma sapan diyaloglar başlıyor. Daha doğrusu karşılıklı monologlar. Taraftarı aşağılayarak, tehdit ederek, saldırmaya hazır halleriyle, tek kapıdan çıkmaya zorlayarak güvenlik sağlıyorlar. Artık bu işe bir el atılması, taraftarın yasal hiddet ve şiddetten kurtarılması, pervasız, işgüzar ve kaba davranışların önüne geçilmesi gerekiyor. Güvenliğimizi sağlamakla yükümlü olanlar güvenliğimizi tehlikeye düşüren işgüzarlıklar yapıyorsa, orada ciddi bir sorun var demektir..." İşte F.Bahçeli taraftarları neredeyse isyan noktasına getiren olaylar. Üstelik yazdıklarım gösterilen tepkinin en hafifi. Yine söylüyorum; meraklısı varsa, gelsin elimdeki belge ve bilgilerin tamamını kendisine vereyim. Özellikle konunun muhatapları F.Bahçe yönetimi ile İl Emniyet Müdürlüğü yetkililerine duyurulur...