Eğer G.Birliği forvetleri, özellikle de Youla, ilk yarıda yakaladıkları yüzde yüz gol fırsatlarında birazcık becerikli olabilselerdi, daha 15.dakikada skor 3-0 konuk ekip lehine gelişecekti. Ancak, Youla, Recep'le karşı karşıya kaldığı pozisyonlarda zoru başarıp, topu çerçeveye gönderemedi. Doğrusu ben kaçan bu gollerden sonra G.Birliği'nin strese gireceğini, F.Bahçe'nin de işi daha sıkı tutarak büyük zaaflar yaşadığı defansında dikkatli davranacağını düşünmüştüm. Ama çok yanıldım. F.Bahçe inanılmaz derecede mâhkûm oynadı rakibi karşısında... Konyaspor karşısında Ali Güneş, Mehmet Yozgatlı, Kemal ve Tuncay'la çok iyi çalışan kanatlar dün gece sanki duvara toslamıştı. G.Birliği, sağ kanadında Ali Tandoğan, solda ise Filip'le sadece hücum organizasyonlarına destek vermekle kalmıyor, yaptıkları presle sarı - lacivertlilerin tehlikeli yıldızlarını kendi sahasından bile çıkarmıyordu. Bu görünümde seyreden maçta G.Birliği'nin golü bulması kaçınılmazdı. Nitekim, Ali Tandoğan'ın F.Bahçe ceza sahasının kornere yakın köşesinde Kemal'e yaptığı pres sonrası kaptığı top Tomas'ın ayaklarına çarpıp filelere gidince tribünlerdeki F.Bahçe taraftarlar dahil hiç kimse şaşırmadı. İkinci yarının başlarında da görüntü aynıydı. G.Birliği Skoko'nun ayağından mükemmel bir organizasyonla bulduğu golle rahatladı. Bu gol, 50 bin seyirci üzerine soğuk bir duş etkisi yaptı. F.Bahçe'nin bundan sonra geliştirdiği şuursuz atakları G.Birliği savunma oyuncuları dikkatle uzaklaştırdı, ancak Tuncay'ın harika vuruşu, oyuna yeniden heyecan getirdi. Bu gol, F.Bahçe'nin direncini yeniden arttırdı. Ümit Özat'ın direkten dönen şutu ise sarı - lacivertliler için büyük talihsizlikti. Gerçekten büyük bir mücadele izledik dün gece Şükrü Saracoğlu Stadı'nda. Belki, takımlar kenar yönetimlerinin verdiği taktikler yüzünden dar alanda oynamak zorunda kalıyorlardı. Bütün futbolcular pres altındaydılar ve bu yüzden ataklar kombine gelişemiyordu. Ama gerçekten dediğimiz gibi görülmeye değer bir mücadele vardı sahada. Daum'un Mehmet Yozgatlı'nın sakatlanışı ile sahaya Serhat'ı alışı bana en büyük yanlıştı. F.Bahçe o zamana kadar 10 kişi oynuyordu. Sonrasında iki frikik golü izledik Ali Tandoğan ve Van Hooijdonk'tan. Bu büyük mücadeleye doğrusu çok yakıştı goller. Ama G.Birliği'ne final getirdi ve F.Bahçe'nin 21 yıllık hasret çilesi bitmedi. Ha bu arada... Futbol Federasyonu'nun F.Bahçe'yi "gâvur" takımı gibi görüp, bu karşılaşma öncesi G.Birliği'nin Adanaspor ile oynayacağı lig maçını ertelemesi Başkent ekibine avantaj sağladı. Ancak inanın ki Avrupa'da gurur duyduğumuz G.Birliği'nin F.Bahçe karşısında yarı finali geçebilmesi için bu kıyağa ihtiyacı yoktu.