Güzel ve çirkin

A -
A +

Önce maçın bir analizini yapalım... Belli ki, Ortega'nın gidişi takıma yaramış. Ancak Ceyhun'a hiç yaramamış. Ortega'yla rekabete sokulan, hatta zaman zaman benim de, "Arjantinli'den daha yararlı" iddiasında bulunduğum hırslı futbolcu ilginç ve abartılı bir şekilde maç boyu hatalar yaptı. Öyle ki; özellikle Tuncay'ın geliştirdiği ataklarda araya girerek F.Bahçe'nin muhtemel gol tehlikelerinin önüne sanki bir rakip oyuncu gibi set çekti. Şimdiye kadar sürekli 4-2-3-1 sistemiyle oynayan ve tek forvet deneyen Oğuz Çetin bu maçta doğruyu bularak forveti ikiledi. Zira F.Bahçe'nin özellikle kendi sahasında tek forvetle oynaması rakiplerine psikolojik avantaj sağlıyor, takımı gol yollarında sıkıntıya sokuyordu. Vladimir'in yanına Rebrov'u koyan Oğuz Çetin, dörtlü savunmanın önüne de Johnson'u yerleştirerek 1995-1996'da Parreira'nın F.Bahçe'ye şampiyonluk kazandırdığı sistemi kullanmaya başladı. Fatih Akyel ve Ali Güneş'in yokluğunda Hakan Bayraktar mecburen sağ kanada çekildi. Önceki haftalarda çok yan ve geri pas yapan Hakan'ın bu mevkiiyi hiç de yadırgamadığını gördük. Genç futbolcu topu en kolay ve hızlı bir şekilde oyuna sokarak takımının bir an önce hücumda çoğalmasına önemli katkılarda bulundu. Sarı-lacivertlilerin dün gece en etkili oyuncusu genç Tuncay'dı. Oğuz Çetin'le birlikte sürekli sol çizgide oynayan Tuncay bu kez sağ kanada monte edilmiş, ancak belli ki kendisine hareket serbestliği de verilmişti. Bu serbestlik Tuncay'ın önemini daha da artırmış ve attığı golle de hocasına adeta "Lütfen beni hep böyle oynat" mesajını göndermişti. Vladimir dün gece Rebrov'la birlikte pek etkili gözükmedi. Ancak Rus oyuncu sürekli sağa sola deplase olarak arkadaşlarına boş alan açtı. Hele ilk yarıda yapmış olduğu mükemmel bir aşırtma vuruşu vardı ki; adeta kalitesinin göstergesiydi. F.Bahçe dün gece gol için daha çok istekliydi ve daha çok koştu. Yani galibiyeti hak etti. Bu F.Bahçe'nin güzel olan yanıydı.  Bu noktaya mutlaka değinmek gerekiyor... Maçtan önce ilginç dedikodular kulağımıza geldi. Güya 2-3 bin civarında taraftara bedava bilet dağıtılmış ve bu kişilerden başkan Aziz Yıldırım'ın lehine, eski başkan Ali Şen'in aleyhine tezahüratlar yapmaları istenmiş... Gerçekten de maç başlamadan önce yaklaşık 2 bin kişilik bir seyirci grubunun başkan Aziz Yıldırım lehine büyük sevgi gösterilerinde bulunduğunu gördük. Bundan doğal hiçbir şey olamaz. Taraftarlar tabii ki başkanlarına sahip çıkacak, zor günlerinde destek verecek. Ancak aynen dedikodulardaki gibi camiaya yıllarca hizmet etmiş, şampiyonluklar kazandırmış bir başkana küfürler edilmesi doğrusu mide bulandırdı. Bu da F.Bahçe'nin çirkin olan yanıydı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.