Hadi şirket olalım?

Başkan Aziz Yıldırım Şubat'ta yapılan olağan genel kurulda bir konuşma yaptı: "Bundan sonra tesise yatırım yok. Camiamız bizden sportif başarı bekliyor. Artık tek amacımız, F.Bahçe'yi dünya kulübü yapmak..." Ayrıca itiraf etti: "Şimdiye kadar transferlerde bilinçsiz hareket ettik. Futbolcu alırken 'Bünyemize uygun mu, bize katkı sağlar mı?' sorularını göz ardı ettik. Bunlar geride kaldı. Artık transferler planlı, programlı yapılacak..." Yıllardan beri naklen yayınlardan, Okocha'lardan, Baliç'le#den, tribünlerden, reklamlardan gelen milyonlarca dolarları sağa sola bozuk para gibi dağıttıktan 4 yıl sonra, başkandan bunları duymak çok güzel... Haa bu arada bana kimse "Ya, sen ne vicdansızmışsın. Samandıra'yı Dereağzı'nı, Şükrü Saracoğlu'nu görmüyor musun? Bunlar mı sokağa atılan paralar?" falan demesin... Kale arkaları Migros ve Telsim'e, Maraton banka kredisi, loca satışı ve 1907 Derneği'ne peşin satılan kombinelerden sağlanan parayla yaptırıldı... Ayrıca verin bana sadece Andersson'a ödenen parayı, size 4 tane Dereağzı yapayım... Dikkat edin, M.Yakın, Moldovan, Oulare, Preko, Dimas ve diğerlerinden bahsetmiyorum daha... Neyse, tüm bunlara rağmen bakıyorum da şimdi yapılan transferlere; programsızlık, belirsizlik yine diz boyu... Bu takımda yıllarca sağ kanat sıkıntısı çekildiğini, sorsanız sokaktaki çocuklar bilir.... Ancak bu nasıl mantıktır ki; sürekli sol kanada oyuncu alınır... Önce Abdullah, ardından Baliç, Rapaiç, Revivo, geçen sezon Ali Akdeniz, şimdi de İsmail Güldüren ve Cem Karaca... Gülsem mi, ağlasam mı bilemiyorum; Erhan Albayrak'a da teklif götürmüşler ama Allah'tan çocuk gelmeyi kabul etmiyor... Sanki solda turşu kuracaklar... Eee; hani nerede plan, nerede program?...  F.Bahçe Kulübü 1 Haziran'da yüzde 99.9 hissesine sahip olduğu "F.Bahçe Sportif A.Ş" adlı şirketi halka arz etmek için genel kuruldan yetki isteyecek... Kimilerine göre bu atak; "F.Bahçe'nin dünya spor literatürüne girme yolunda büyük bir güce sahip olması ve güçlü mali kaynaklara kavuşması" anlamına geliyor... Bunlar kulağa hoş gelen sözler... Ancak camiada başka türlü düşünenler de var... Bakın neler söylüyor iddia sahipleri... "Şirketleşmenin hukuksal altyapısı yok. Çünkü Sportif A.Ş'nin hisseleri 1907 Derneği'nden alınırken genel kuruldan yetki istenmedi. Kulübün tüm gelirleri halka arzedilecek Sportif A.Ş'ye aktarılırken, giderler ve borçlar kulübün sırtına biniyor. Paralı başkan modelinden kurtarma sözü veren başkan Aziz Yıldırım, tam aksine bu modelle F.Bahçe'yi paralı başkanlara mahkûm ediyor. Ayrıca, Sportif A.Ş'nin halka arzından gelecek parayla hem Ortega ve Almeyda'nın transferini bitirecek, hem de alacaklarını tahsil edecek. Şampiyonlar Ligi ön elemesinin geçilememesi halinde ise başkanlığı bırakacak. Gerçek borcun ne olduğunu, naklen yayın gelirleri ve stad gelirleri üzerinde banka veya şahıs borcu nedeniyle temlik var mı, yok mu, bilen yok. Şirketleşmeye "evet" ama bu acele neden?" İşte ters açıdan gelen iddialar da bunlar... shazar@tg.com.tr