Tabii ki Altan ve Zafer Biryol'un bu maçta olmayışı, Konyaspor için çok büyük handikaptı. Çünkü, Zafer Biryol ligin en golcü, Altan ise en çok asist yapan oyuncuları arasında ilk sıralarda yer almaktaydı. Ancak ben yine de bu maç öncesi kadro sıkıntısı çeken Tevfik Lav'ın neredeyse 9 oyuncusuyla defans yapmasına bir anlam veremedim. Aynı sancıyı yaşayan nice takımlar F.Bahçe karşısında bu kadar mahkum oynayarak futbolu çirkinleştirmemişlerdi. Gerçi ikinci yarı Lav, Tayfun'u stoperden alıp, eski mevkiine yani forvete monte etmişti ama bu düşünce bana göre oldukça geç uygulamaya sokulmuştu. Çünkü F.Bahçe, iki yıldız golcüsü Nobre ve Van Hooijdonk'la atı alıp çoktaaan Üsküdar'a geçmişti. Daum, elinde Mahmut Hanefi gibi sürekli görev verilmesi halinde özgüvenini, dolayısı ile verimini arttıracak bir genç varken, solbekte bu kez de Kemal'i tercih etti. Bunun tek sebebi, uzun zamandır kanatlardan yapılan ortaları yetersiz bulmasıydı. Nitekim Kemal dün gece görevini lâyıkıyla yaparak kendisini tercih eden hocasını mahcup etmedi. Nobre'ye attırdığı gol öncesi rakibini zarif bir şekilde ekarte edişi, sonrasında yaptığı harika gol ortası kendisine çok yakıştı. F.Bahçe'nin bulduğu ikinci golde Niyazi'nin Mehmet Yozgatlı'ya yaptığı faul sonrası Cem Papila'nın verdiği penaltı kararı basın tribününde oldukça tartışıldı. Ancak bana göre; Niyazi'nin topu kendisinden kurtaran Mehmet Yozgatlı ile girdiği ikili mücadele omuz omuza değil, direkt rakibinin göğsüne yapılan bir müdahale olduğu için pozisyon penaltıydı. İkinci yarı oyun oldukça güzelleşti. Mücadele, aksiyon, heyecan ve karşılıklı goller vardı. İzleyenler büyük keyif aldı. F.Bahçe Van Hooijdonk, Ümit ve Nobre ile gerçekten hem hazırlanışı hem de atılışı zevkle izlenen goller buldu. Ümit Özat'ın 25 metreden savurduğu bazuka ile gelen gol görülmeye değerdi. Ancak Nobre'nin attığı son golde Mehmet Yozgatlı'nın gerek topu kazanırken, gerekse de arkadaşına aktarırken gösterdiği çaba gerçekten alkışlanacak cinstendi. Konyaspor'un attığı gollerde ise kendi becerilerinden çok F.Bahçe'nin şanssızlığı ön plana çıktı. Yönetimiyle, teknik heyetiyle, futbolcusuyla, taraftarıyla yek vücut olmuş F.Bahçe, bu saatten sonra Beşiktaş'ın düştüğü tongaya düşer mi? Kesinlikle hayır. Daum çok kurnaz. Lucescu gibi sürekli mâzeret üretip camiasının, daha da önemlisi futbolcusunun moral direncini kırmıyor. Tam tersine oyuncularını her rakibi ciddiye alma konusunda çok iyi motive ediyor. Bu yüzden üçüncü yıldız şimdiden hayırlı olsun Sarı Kanaryalar'a...