Kâbus bitti

A -
A +

Son maç, hiç umut kalmamış, elde var sıfır puan. Barcelona'dan alınacak kötü bir sonuç, F.Bahçe'nin tarihine belki de kara bir leke olarak geçecek. İşin içinde G.Saray'ın ikinci kez bir üst tura geçerek büyük sükse yaptığı Şampiyonlar Ligi'nin gelmiş geçmiş en kötü takımı olmak da var. İşte dün gece F.Bahçeli futbolcular bu duyguların ağırlığında çıktılar dünyanın sayılı devleri arasında gösterilen Barcelona karşısına. Maçtan bir gün önce görüştüğüm Mustafa Denizli, "M.Doğan, Abdullah çok zor. Serhat'ın durumu da kritik" demişti bana. Ancak sesinde paniğin en küçük belirtisi yoktu. "Çıkacağız Nou Camp'a, Şampiyonlar Ligi'nin en iyi futbolunu oynayacağız" sözlerini kullanıyordu iddialı bir şekilde. Dün gece sakat oldukları halde iğneyle sahaya çıkan bu futbolcuları görünce, "Demek ki gururları kabarmış. O halde F.Bahçe'den iyi futbol bekleyebiliriz" diye düşündüm kendi kendime. Gerçekten de ilk yarı boyunca F.Bahçe, tüm olumsuzluklara rağmen rakibine karşı aslanlar gibi mücadele etti. Özellikle Ali Akdeniz, Ümit ve Abdullah ilk toplara yaptıkları müdahalelerde oldukça başarılıydı. Lazetiç iyi koşuyor, pres yapıyor, rakibini bozuyordu ama bir türlü kendisine verilen pasları kontrol edemiyor, ettiklerini de rakibine veriyordu. Genç Serhat ileride tek başına kalmasına rağmen pozisyona giriyor, savunmayı rakip ceza sahasının üzerinde başlatıyordu. Hele kaçırdığı bir de gol vardı ki; hepimize âdetâ saç baş yoldurtuyordu. Halbuki oldukça uygun durumdaydı ve vuruşunda kaleciyi de ters tarafa yatırmıştı. Ama top tıngır mıngır direğin dibinden auta gitti. Rüştü'ye ise kocaman bir "Maşallah" demek gerek. Bana göre Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük kalecisi. Allah nazardan saklasın. Dün gece yine kalesine set çekti, başta Rivaldo olmak üzere Overmars, Saviola ve Geovanni'nin vuruşlarını rahatlıkla bertaraf etti. İkinci yarıda her iki takımın temposu da oldukça düştü. Cılız Barcelona ataklarında bazen Ümit, bazen M.Doğan ama genellikle de Rüştü oldukça başarılıydı. Ama uzatmalarda Rivaldo çıktı sahneye ve topa öylesine çaktı ki; kalede değil bir Rüştü, on Rüştü'de olsa yapacak hiçbir şey yoktu. Sonuç olarak F.Bahçe, şimdiye kadar sahasında hiçbir Türk takımıyla berabere dahi kalmayan Barcelona'ya son saniyelerde bir virtüözün ayağından gelen golle kaybetti ve kendisi için âdetâ kâbus haline gelen Şampiyonlar Ligi kamburundan kurtularak rahatladı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.