Dondurucu soğuktu... Buz tutan kalem sanki ellerimize yapışıyordu... Ama öylesine sıcak, öylesine müthiş ve öylesine keyif veren bir kaptan vardı ki gemisinin başında, sadece içimizi ısıtmakla kalmayıp, 90 dakikanın hiç bitmemesini "şelale" gibi arzularla istememizi de sağlıyordu... F.Bahçe'nin bütün organizasyonlarında, tehlikelerinde ve gollerinde hep o vardı. Bir sağ çaktı maçın hemen başında, neredeyse direği kıracaktı. Sonra bir sağ daha ve ardından bir de sol. Döndük baktık tabelaya, 2-0 oluvermiş. Hani derler ya "komple oyuncu", "her yerin adamı", "joker gibi" diye... İnanın bu tanımlamaların hiçbirisi Ümit Özat'ın son haftalardaki harika performansını anlatmaya yetmiyor... G.Antepspor, G.Saray, G.Birliği... Hepsi de zorlu rakipler. Antep ve başkent deplasmanları yıllardan beri ıstırap verdi F.Bahçe'ye. Unutmayın. G.Saray her ne kadar mazisini arasa bile, yine de tarihi rakip. Ancak böyle oynasın, inanın şampiyonluk hiç de ütopya değil sarı-lacivertliler için. F.Bahçe'nin kaybedecek neyi var? Hiç... Ama kazanacak o kadar çok şeyi var ki. O yüzden riskli oynuyor son haftalarda. D.Bakırspor karşısında 2-2 berabere kalırken çokları eleştirmişti. Ancak son yılların en mükemmel maçını da izlettirmişti bizlere rakibiyle birlikte. Dün akşam da seyrine doyum olmayan çok kaliteli bir maç oldu. Ama bu kez girdikleri pozisyonlarda cömert davranmadılar. O yüzden de kazandılar. Aksayan tarafları yok muydu Kanaryalar'ın? Tabii ki vardı. Özellikle uzun aradan sonra yeniden forma ile buluşan Fatih ile Kemal inanılmaz derecede tutuktu. Olsun, onların hataları da bu "şeker" galibiyetten sonra "Kadı kızınınkiler" gibi hoş görüldü. Eski Fenerliler'den Yusuf son derece kötü bir maç çıkardı. Seyircisinden büyük tepki aldı. Hakan ve Johnson da vasatın altındaydılar. Ancak sahanın en kötüsü tribünde yer alan bir avuç çirkin insandı. Koltukları ateşe vermekle kalmadılar, G.Antepspor'u Türkiye'nin UEFA kriterlerine en uygun kulübü haline getiren başkan Celal Doğan'ı istifaya davet edecek kadar da densizleştiler. Ey gafiller! Bir dönem F.Bahçe'yi bu sahada 5-1 yenen bu takım, üç gün sonra UEFA Kupası'nda İtalyan devi Roma'yı ağırlayacak. Celal Doğan olmasaydı Roma'yı rüyanızda bile göremezdiniz. Kör müsünüz siz, nesiniz? Ali Aydın, ilk yarıda Luciano'nun elle oynadığı pozisyonda penaltıyı es geçti.