Kontenjan doldu

Başkan Aziz Yıldırım bu kulübe mükemmel tesisler kazandırdı... Dereağzı, Samandıra yemyeşil çimlerle, rengârenk çiçeklerle bezendi... Amatör şubeler yepyeni çalışma ortamlarına kavuştu... En muhteşemi; 60 bin kişilik stad bitmek üzere... Parayla elde edilebilecek bu güzelliklerin hepsine eyvallah... *** Ancak geriye baktığımızda görülecektir ki; F.Bahçeli taraftarlar sözleşmesi bir yıl daha uzatılmasına rağmen bir türlü unutamadıkları Löw'ün gönderilişini hâlâ içlerine sindirememişlerdir... Rıdvan Dilmen'e olan sevgileri şiddetle sürmektedir... Yine onlara göre "Sergen'in kumpasına gelen" Zdenek Zeman da aslında çok çok büyük bir hocadır... "F.Bahçe'yi şampiyon yapan ilk yerli teknik direktör" olarak Türk Futbol Tarihi'ne geçen Mustafa Denizli'yi ise gönül sayfalarının en müstesnâ köşesine oturtmuşlardır bile... Yani başkanlarının şimdiye kadar yaptığı her icraatı kayıtsız şartsız kabullenmiş gibi görünseler de, içlerinde gizliden gizliye bir başkaldırış da yok değildir... *** Bu ne demektir biliyor musunuz?.. Şu demektir... Werner Lorant'la yeni bir maceraya atılan başkan Aziz Yıldırım, eğer tercihinde yine yanılırsa bu kez hocayı kovmakla kurtulamaz... Lorant'la birlikte kendisi de F.Bahçe Tarihi'nin karanlık sayfalarına gömülür gider... Zira, bundan önce sadece canı öyle istediği için F.Bahçe'nin başına getirdiği Joachim Löw, Rıdvan Dilmen ve Zdenek Zeman'ın ardından Mustafa Denizli'yi de göndermekle, "teknik direktör kovma" kontenjanı artık dolmuştur. Zira, herkes çok iyi bilmektedir ki; bu değerli teknik direktörler başkan Yıldırım'ın etrafında çöreklenmiş dalkavukların dolduruşlarıyla şutlanmıştır... Zira bazı F.Bahçeli eski futbolcu yazarların kulübün üzerinde oluşturduğu tahakküm artık gınâ getirmektedir... Zira, F.Bahçe ve F.Bahçeli'de sabır taşı çatlamak üzeredir... shazar@tg.com.tr