Nene gerek senin Avrupa

Çok önemliydi dün geceki Lyon maçı. Barcelona'ya Kadıköy'de verilen üç puandan sonra F.Bahçe'nin bu maçı kazanmasından başka alternatifi kalmamıştı... Çünkü... Bir kere bu bir lig mücadelesi. Bu ligde de iki takım bir üst tura çıkacak. Maçın devre arasında Barcelona'nın Leverkusen'in, hani o ilk maçında Lyon'u Fransa'da yenen Leverkusen'in karşısında 1-0 önde olduğu haberi de gelmişti. Yani, herşey F.Bahçe için gayet iyi gidiyordu. Ancak F.Bahçe'li futbolcularda ne bunu düşünecek zihniyet, ne de kendilerine avantaj getirecek skoru elde edecek güç vardı. Herkesin "kek" gördüğü O.Lyon maç boyu sahada futbol adına tüm güzellikleri yansıtan takımdı. Kısa paslarda, uzun paslarda, preste, yapılması gerekenleri uyguluyan yani iyi oynayan takımdı. F.Bahçeli futbolcular kendilerine golü getirecek hiçbir atak geliştiremedi. Sanki, hepsi bundan 10-15 yıl önce Avrupa takımları karşısında oynayan ürkek Türk takımlarının futbolcuları gibiyi. Dolayısıyla haketmediği galibiyeti de alamadı. F.Bahçe camiası şunu kabul etsin. Bu kulübün Avrupa'da G.Saray gibi olması için çook ama çok radikal değişimlere uğraması gerekiyor. Ben, bir F.Bahçeli olarak, dün geceki futboldan utandım. Ne yalan söyleyeyim, Avrupa'da kendini zirveye taşıyan kadrosundan 9 futbolcusunu kaybeden ama sahaya ruhunu her zaman yansıtan G.Saray'ı kıskanıyorum. Aslında birçok F.Bahçeli benim gibi düşünüyor ama itiraf edemiyor.... Dün geceki maçın Belçikalı hakemi Frank de Bleeckere, F.Bahçe aleyhine gerçekten ilginç hatalar yaptı. Yapmasaydı ne mi olurdu? İnanın hiçbir şey değişmezdi. Hoşgeldin annemizin ligine F.Bahçe...