Çok iyi biliyoruz ki; F.Bahçeli taraftarlar yeni stad için yönetim kurullarına ne kadar minnet duyuyorlarsa, bazı konularda çektikleri sıkıntılardan dolayı da bir o kadar sitem ediyorlar. "Durup duruken nereden çıktı şimdi bu?" dediğinizi duyar gibi oluyorum. O halde lütfen okuyun... "Yönetimimizin Malatyaspor maçında açılan 'Sandıkta görüşürüz Mesut Bey' pankartından sonra yaptığı açıklamalar bizi derinden üzmüştür. Deniliyor ki bildiride; 'Bu tatlı rekabet sporumuzun bir güzelliğidir. Bu güzelliğe leke düşürülmek istenmesi F.Bahçe Yönetimi olarak tasvip etmediğimiz bir davranıştır...' Sayın yönetim kurulu üyeleri: Kim neye leke düşürüyor? Bizzat Mesut Yılmaz'ın pankartı güzel bir demokratik davranış olarak gördüğünü açıklamasına, Hıncal Uluç'un bile bu olayda yanımızda yer almasına rağmen sizin yaptığınız takiyyeden başka bir şey değildi. Pankart olayından sonra açıklama yapmanızı gerektirecek bir durum yoktu. 'Taraftar adına özür dileriz' de ne demek? Bizim adımıza özür dileyemezsiniz? Sizi özür paniğine kadar götüren sebepler nedir? Artık stadımızda aşırı derecede güvenlik önlemleri görmek istemiyoruz. Sadece takımımızı desteklemeye gelen seyirci ne olay çıkarabilir ki? Artık potansiyel suçlu gibi görülmekten bıktık. Sizin göreviniz F.Bahçe taraftarlarını korumaktır. Eğer bunu yapamıyorsanız hiç olmazsa susun. Görülüyor ki; ikisini de yapamıyorsunuz. Daha önce kombine satılmış yerler G.Saray ve Rize maçında güvenlik gerekçesiyle polislerce işgal ediliyor. Bileti elinde olan taraftarlar ise çoluk çocuk denilmeden coplanarak stadın yanına bile sokulmuyor. Her maçta polis kapısı denilen bölge 'beleşkapı' olmuş. Polislerin bilumum akraba ve taallukatı elini kolunu sallayarak içeri alınıyor. 7 yaşındaki çocuğa bilet soran görevliler ise hiç sesini çıkarmıyor. F.Bahçe'nin menfaatleri umurlarında bile değil. Soruyoruz; dünyanın ve Türkiye'nin hangi stadında onbinlerce insan daracık kapılardan, aramalardan geçirilerek stada alınıyor. G.Saray maçında staddan çıkıyoruz. Lise açık çıkışına koca itfaiye aracı parkedilip, kitlelerin önü kapatılmış. İnsanlar birbirini ezerek staddan çıkıyor ama polisten tık yok. Umurlarında bile değil çektiğimiz sıkıntılar. Oysa can güvenliğinin yanı sıra, giriş-çıkış düzenlemesi de onların işi. Malatya maçında ellerinde kalkanlar, insanları buffalo sürüsü gibi önlerine katarak tek kapıdan çıkışa zorluyorlar. Evet 12 bin kişi maratona yakın olan kapıdan çıkışa zorlanıyor. Öbür kapı kapalı. Neden? Sebebini bilen yok. Çoluk-çocuk var yanında veya eşin var, kızkardeşin, kız arkadaşın var ve tribünler biraz daha boşalsın diye bekliyorsun. İşte o an yandın. En abuk, en saçma sapan diyaloglar başlıyor. Daha doğrusu karşılıklı monologlar. Taraftarı aşağılayarak, tehdit ederek, saldırmaya hazır halleriyle, tek kapıdan çıkmaya zorlayarak güvenlik sağlıyorlar. Hemen üstümüzde bir meşale yakılıyor. Kasklı bir arkadaş kasıtlıca geliyor müdahale etmek üzere. Hem de kadın, çocuk demeden insanların üzerine basarak. Amacı güvenliği sağlamak (!). Bir kızın dizine basıyor önce, sonra meşaleyi kaparak götürürken yine iki kızın yüzleri hizasından geçirip kısmen saçlarını da yakarak. Meşaleyi nasıl tutacağını bilmeden insanların arasından geçiyor. Güvenlik gerekçesiyle güvenliğimiz katlediliyor. Harf kartonlarını içeri almıyorlar, kimileri konfetilere el koymaya çalışıyor. Pankartlar tek tek açılarak okunuyor. Gerekçe? Gerekçe yok. Ölçü ne peki? O da belli değil. O günkü görevlinin halet-i ruhiyesine emanetsiniz. Yönetimin artık bu işe el atması ve kendi taraftarını bu yasal hiddet ve şiddetten kurtarması gerekiyor. En azından bu kadar pervasız, işgüzar ve kaba davranışların önüne geçilmesi gerekiyor. Hiç bir stadda ve deplasmanda yaşanmayan olayları kendi stadımızda yaşıyoruz. Güvenliğimizi sağlamakla yükümlü olanlar, güvenliğimizi tehlikeye düşüren işgüzarlıklar yapıyorsa orada ciddi bir sorun var demektir. F.Bahçe taraftarının sabrı artık taşmak üzere. Yeter artık..." İşte F.Bahçeli taraftarları neredeyse isyan noktasına getiren olaylar. Diyeceksiniz ki; "Nereden biliyorsun?" Vallahi yukarıda yazdıklarım taraftarın gösterdiği tepkinin en hafifi. Meraklısı varsa, gelsin elimdeki belge ve bilgilerin tamamını kendisine vereyim. Özellikle konunun muhatapları F.Bahçe Yönetimi ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkililerine duyurulur...