Sabit kafa

A -
A +

Yoo, yoo... Yazı başlığıma bakıp da F.Bahçe'nin dün geceki yenilgisinin faturasını verdiği yanlış kararlarla oyunu çığırından çıkaran, her iki takım oyuncularının da öfkesini üzerine çeken hakem Sabit Hacıömeroğlu'na keseceğimi zannetmeyin. Ayrıca; daha maçın ilk dakikasında, topu kaptırdığı Faruk'un gole gittiğini görünce yaka paça indiren ve doğru bir kararla dünyanın en erken kırmızı kartını gören M.Doğan da tek suçlu değildi. Bakın bunların hepsi doğru... Abdullah, cezasahasında topu göğsüyle kontrol eden Faruk'a bodoslama öylesine girdi ki; Konyalı futbolcunun neredeyse karaciğeri ile böbreği yer değiştirdi. Hareket penaltıydı. Ancak Sabit hoca, 1-0 mağlup durumda ve 10 kişi oynayan F.Bahçe aleyhine penaltı düdüğünü çalmaya cesaret edemedi. Bir başka pozisyonda bu kez Ali, Abdullah'ı diziyle indirdi. Cezasahasındaki bu hareket de penaltıydı. Ancak bir önceki penaltıyı veremeyen Hacıömeroğlu eyyamın kralını yaparak bunu da es geçti. Kezâ; ikinci yarıda Yusuf'un Muharrem'i, kaleci Metin Mert'in de Revivo'yu biçmesine inanılmaz şekilde göz yumdu. Yani aslında hakem maçı adam gibi yönetseydi, belki de 2-0 geriye düşecek olan F.Bahçe daha da farklı bir mağlubiyetle dönebilirdi Konya'dan. Tabii, bazıları da "90 dakika 10 kişi oynadılar. M.Doğan atılmasaydı böyle olmazdı" diye düşünebilir. F.Bahçe dün gece değil 11, 15 kişiyle mücadele etseydi yine tur atlayamazdı. Çünkü sarı-lacivertli oyuncularda oyunu lehlerine çevirecek ne bir hırs, ne de beceri vardı. F.Bahçe'nin kupa hasretinin 20 yıla çıkmasında en büyük sorumluluk Lorant'a aittir. Sûni bir şekilde Ortega krizini oluşturan Lorant, karabasan gibi çöktüğü F.Bahçe'nin resmen geleceğiyle oynuyor, milyonlarca dolarlık yatırımların çöpe atılmasına sebep oluyor. Merak ediyorum; "sabit" kafalı Alman acaba dün gece futbolcularında zerre kadar hırs olmadığını görebildi mi? Acaba hiç bir oyuncusunun, taraftarının, yöneticisinin artık kendisine inanmadığını hissedebildi mi? Önce Şampiyonlar Ligi, ardından UEFA, şimdi de Türkiye Kupası... F.Bahçe hedeflerinden birer birer uzaklaşıyor. Elde kalan tek umut, lig şampiyonluğu. Lorant'la o da kaf dağının ardında...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.