Kimse ama hiç kimse F.Bahçe'nin dünkü mağlubiyetini genç kaleci Oğuz'un üstüne yıkmasın. Hiç bir F.Bahçeli "Ah ulan, Rüştü kalede olsaydı biz bu golleri yer miydik?" demesin. F.Bahçe'nin kalesinde dün Rüştü de olsaydı, deplasmanlarda artık klasik hale gelen puan kaybı Denizli'de yine olacaktı. İki iki dört... Bu takım şu anda liderse bunu muhteşem seyircisine borçlu... Onların sayesinde Kadıköy'de yaptığı maçlarda hiç puan kaybetmedi... Ama ya deplasmanlarda? Bakın şu dün geceki takımın haline. Hiç şampiyonluğa koşan bir görünümü var mı? Eğer şampiyon olacaksan deplasman meplasman dinlemeyeceksin arkadaş. Karşına kim gelirse gelsin devirip yoluna devam edeceksin. Yoo, Denizlispor'u asla küçümsemiyorum. Kesinlikle hak ettikleri bu galibiyet, onlara analarının ak sütü gibi helâl olsun. Hatta eğer biraz dikkatli oynasalar F.Bahçe'ye tarihinin en farklı mağlubiyetini tattırabilirlerdi... Ama eğer sen şampiyonluk kovalayan F.Bahçe'ysen Ç.Rizespor'u da, Denizlispor'u da, A.Gücü'nü de geçmelisin. Mustafa Denizli'nin Abdullah'ın yerine monte ettiği Celil, kesinlikle o mevkiinin adamı değil. Yerini yadırgıyor, bu da takımına zarar veriyor. Zaten Denizlisporlu futbolcular da F.Bahçe'nin buradaki zaafını keşfedince atakları hep bu kanattan gerçekleştirdi. Aslında dünkü F.Bahçe'de ben ne yaptığını bilen bir tek futbolcu göremedim. Eğer Çarşamba akşamı da böyle oynarlarsa taraftarlarının 18 yıldır süren kupa hasretini dindiremeyecekleri gibi, ligde buldozer gibi giden A.Gücü karşısına da sıfır moralle çıkacaklar. F.Bahçe için tehlike çanları çalıyor...