Yaşasın 3 puan

A -
A +

Bu Denizlispor, F.Bahçe karşısına çıkana kadar G.Antep'i deplasmanda 2-1, G.Saray'ı sahasında yine 2-1, ardında yine deplasmanda G.Birliği'ni 3-1 ve son olarak da ligin beraberlik takımı Konyaspor'u sahasında 3-2 yenmişti. Şimdi bakıyorum da, yendiği takımlar herkesin malûmu... Hele hele UEFA fatihleri G.Antep ve G.Birliği'ni hem de deplasmanda yenmek öyle her babayiğidin harcı değil. Şöyle düşündüm bu maç öncesi, acaba şimdiye kadar çıplak gözle hiç seyretmediğin Denizlispor gerçekten takım mı olmuştu, yoksa peş peşe gelen bir tesadüfler zinciri miydi bu başarılar? Maç başlayınca, bu sorunun cevabını çok net bir şekilde aldım. Denizlispor gerçekten de ligin en uyumlu, en organize ve en gözalıcı takımı. Sizlere maçın henüz 23.dakikası oynanırken sahada 3 net gol pozisyonu olduğunu ve bu pozisyonların hepsinin de misafir Denizlispor'a ait olduğunu söylersem, herhalde beni daha iyi anlarsınız. Bu pozisyonların ikisinde Denizlisporlu Kratochvil ve Ali Akdeniz topu Volkan'a kaptırırlarken, son derecede beceriksizdiler. Ardından Mikka da, topu bomboş önünde bulduğu anda berbat bir vuruşla dışarıya gönderirken F.Bahçe şanslıydı. Tabii, buraya kadar söylediklerimiz ilk yarıda oynanan futbolun bize yansıyan kısmıydı. Devre arasında F.Bahçe'ye ne olduysa, o ilk yarının silik, sık pas hatası yapan futbolcularının sürekli kademe kaybettikleri F.Bahçe gitmiş, bambaşka bir takım gelmişti sanki. Tabii, Tuncay ve Serhat'ın kafayla attıkları gollerde çok rahat pozisyonda topla buluşmalarını sağlayan Ümit Özat'ın hakkını da kesinlikle yememek lâzım. F.Bahçe kaptanı, Daum, Petkov'u oyundan alıp Aurelio'yu sahaya sürünce Bulgar futbolcunun yerine geçti. Daum'un en büyük jokeri oldu Ümit son maçlarda. Oyunun gidişine göre gerekirse orta sahada kesici, bazen sağbekte, dün gece olduğu gibi de solbekte görev yaptı. Anlayamadığımız; F.Bahçe'nin ikinci yarıdaki futbolunu neden 90 dakikaya yayamadığı... Bazen bu futbolu maçın sonlarına doğru 15-20 dakikalık bölümde sahaya yansıtıyor ki, taraftarlarının onlardan beklediği hırslı, agresif, kazanma arzusuyla dolu oyun anlayışı da bu. Bir paragraf da Volkan'a açmak gerekecek. Genç kaleci, her ne kadar ilk yarıda Denizlisporlu futbolcuların girdikleri gol pozisyonlarında şanslı gözüktüyse de, ikinci yarıda oldukça net pozisyonları başarıyla önleyerek takımının sahadan galip ayrılmasında pay sahibi oldu. Bu performansını sürdürdüğü takdirde, F.Bahçe'nin ocak ayındaki ara transferde kaleci aramasına sanırım gerek kalmayacak. F.Bahçe, bu 3 puanla lige bence ağırlığını koydu ve şampiyonluk yolunda özellikle ikinci yarıda sergilediği futbolla taraftarlarına umut verdi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.