Adana'da bahar

A -
A +

Adanaspor'un can derdinden mi girelim, F.Bahçe'nin acılı halinden mi başlayalım? Futbolcu kaliteleri kıyas bile kabul etmez. Şartlar uygun olsa, bin maçını binini sarı-lacivert formalılar kazanır. F.Bahçe'de olağanüstü hâl yaşanıyor. İşi görecek bir kişi kendinde değil. Güvenini kaybetmiş, hayâlete dönmüşler. Arada bir, saman alevi gibi parlıyorlar. Bir - iki hareket, "Tamam bu Tuncay" diyoruz. 3 metre sonra sönüyor. Bu Ceyhun, bu Rebrov, Kemal, Fatih, Ümit, Beschastnykh... Üç adım ayakta kalan yok. Sayın Oğuz Çetin de, hâlden memnun değildir. Eli çenesinde düşünüyor. Halbuki; çizginin kenarı icraat ister. Gerekli hamlelerle çarkı çevirmek ister. Bir futbolcu grubu bu derece kendini kaybetmiş olamaz. Sistem - taktik hepsi boş... Koşmayı bıraktım, hızlı yürüyen bile yok. Çok enteresan. Top oyunda, ne tarafa oynanırsa oynansın F.Bahçe'den 2 kişi hareket ediyor. Bir top ayağında olan, bir de ondan pas isteyen... Geri kalan herkes seyrediyor. Ümit Özat ve genç yetenek (!) Z.Mirkoviç geriyi hallediyor. Ceyhun orta sahayı, Beschastnykh de hücum hattını dağıtıyor. Diğer yetenekli çocuklar etraflarında geziyor. Aylardır çok sıkıntı çektiler. Adana'da bahar güzeldir. Rahatlasın çocuklar. Ligdeki en kolay maçını oynadı Adanaspor. Tek devre sahada kalabilen Cafer işi bitirdi. Necati ve İbrahim yardım etti. Savunma bloğu hata yapmadı. Fırsatı bulmuşken, Yılmaz hocayı tebrik etmek istiyorum. Teslim olmuş bir ekibe hareket kazandırdığı için... Takdirimize sebep, kesinlikle bu maç değildir. Böyle bir rakibi yenmeyeni... Hakem Selçuk Dereli iyi bir yönetim gösterdi. İki penaltı kararı da doğruydu. İkisinde de el formadaydı. Böyle kritik maçlarda hakemin çalması normaldi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.