Akıl işi!

Bütün beklentiler G.Saray'ın galibiyeti üzerineydi zaten. Sürpriz sayılırdı bordo-mavililerin üstün olması. Bir ihtimal vardı, futbolun cazibesi: Herkes herkesi yener noktası... O da gerçekleşmedi. Hasan, Mehmet, Osman, Cem, Kürşat'lı bir savunma gol yemeden maç bitiremezdi. Rakip teşebbüs etmese bile mutlaka bir şekil bulur, gol üretirlerdi. Çok maçlarda bordo-mavilileri kahreden beceriksizlik, bu maçta da sahne aldı. Üst üste 3 bireysel hatadan sonra golü yedi Trabzonspor... Lucescu beraberliğe dünden razı... Hiç gereği yokken son ana kadar savunmada iki-üç adam fazla tuttu. Trabzonspor'un defolu savunmasının yapacağı hatalar üzerine taktiği kurmuş olmalı. Hasan, Arif, Ümit hücumcu, gerisi kalabalık savunma... Rumen'i tebrik etmek zorundayız... Neticede aklını kullanarak kazanan taraf oldu. Briegel'in beynini hiç gündem yapmıyorum. Çünkü bu futbolcu kadrosu pek akıl işi değil. Ne yapsın Alman, kendi çıkıp oynayacak değil ya... Marco, Gökdeniz, Hami... Üç futbolcuyla koca G.Saray'ı nasıl yensin? Puanın birini kurtarmak için çok zorlandılar, ancak güçleri yetmedi. Kalabalık G.Saray savunması arasında boğuldular. Anlaşılan o ki, sayın Sümer koltuğa yapıştı... Ayrılması zor. O zaman bir şartım var sayın Sümer. Lütfen teknik işlere karışmayın. Siz bundan yıllar önce çok kere denediniz, beceremediniz. Şimdi yaşınız kemâle erdi... Farkında mısınız ustam, hepten yetersiz kalıyorsunuz. Hakem Bülent Uzun, ilk gol öncesi faulü tespit edemedi.