Aman dikkat...

"Kimse merak etmesin, Trabzonspor'a bir şey olmaz. Bordo-maviye gönül verenler içlerini rahat tutsun, bu camia en yakın zamanda çıkış yolunu bulur... Birkaç televizyoncu, bir kaç kalemşörün bitti demesiyle Trabzonspor bitmez. Gazetede en ufak haber yazmamakla, hatta hiç söz etmemekle, ekranda son haber yapmakla Trabzonspor kaybolmaz... Saha sonuçları da Trabzonspor'u bitiremez. Bugün işi beceremeyenler yarın giderler. Nasıl ki bu ustalar bir yönetimi götürdülerse, kendilerinin de sonu gelecektir. Onlara tavsiyem, Trabzonspor'dan gidenlerin ne yaptıklarını bir incelesinler. Elbette bu kadar boş vermişliğin bir bedeli olacaktır..." Üç ay önce bu köşeden "Bedeli ağır olur" başlıklı yazıyla bu görüşleri ortaya koymuştum.  Eski yazıları yayınlama zamanıdır. Dün adından bile bahsetmeyen, bugün yaldızlı methiyeler dizenlerin iki yüzlülüğünü ortaya dökme zamanıdır. Koca bir camiayı hiçe saydılar. Bir kaç kötü saha sonucuyla, milyonlarca taraftarı olan Trabzonspor'a bitti damgasını vurdular. Sizi gidi skor yazarları. Sizi gidi iyi gün dostları. Dün büyüklüğünü tartışıyordunuz, şimdi ne oldu da ilk haber geçiyorsunuz. Yorumlarla köşeleri dolduruyorsunuz. Bukalemun gibisiniz. Lütfen söyler misiniz şu anki renginizin anlamı nedir? Gene yanlış yapıyorsunuz. Bir maç sonucuyla şaşırdınız, hatanızı örtmek için, camiaya yalakalık yapıyorsunuz. Çok merak ediyorum, yarın gelecek bir kötü skordan sonra neler düzeceksiniz? Yeniden renk değiştirip başka alemlere mi dalacaksınız?.. Her alanda olduğu gibi futbol topunun da adaleti var. Er ya da geç hak edenlere karşılığını verir. Dün formayı sabote edenler, bugün lâyık oldukları yerdedir... Bu camia bukalemunlara da hakkını verecektir...  Sevgili Trabzonsporlular aman dikkatli olun, sakın tuzağa düşmeyin. Onca tecrübeden sonra kim dost kim düşman, doğru tespit edin... Yedinci sezondur bu köşeden geçiyoruz, defalarca yazdım... Trabzonspor'un paralı değil, futbol bilgili kişilere ihtiyacı vardır. Tecrübe ve iyi niyetiyle kulübün imkânlarını kulübün menfaatine kullanacak futbol adamlarına muhtaçtır Trabzonspor... Hafızasını yitirmeyenler bilir; bir Kalitvintsev'i 3 milyon dolara transfer etmişti bu kulüp. Lange'nin maliyetinden bahsetmeyeceğim, Seyit Cem'in 1.5 trilyonunu, aynı fiyata Tansel'i kulübe giydirenleri hatırlayın yeter. Recep'ler, Fethi'ler, Selim'ler, Shaka'lar, Misse Misse'ler, Oliviera'lar... Trilyonlara gelip üç kuruşa alıcı bulamayanlar. Alırken komisyon, satarken avanta kesilenler...  Sayın Özkan Sümer bütün yabancılarını 2 milyon 2 yüz bin dolara maletmiş. Hepsi de formayı taşıyacak kalitede. Aradaki farkın ne ifade ettiğini anlıyor musunuz?.. Öncelikle sayın hoca başkan ve yönetimine teşekkür borcumu ödemek istiyorum. Hem kendilerini, hem de bizi büyük bir yükün altından kurtardılar. Ya beceremeseydiler ne olurdu? Gelenler gidenlere benzeseydi ne yapardık? O kadar destekleyen, taraf olan yazıların altından nasıl kalkardık?..  Hoca başkanın yabancıları öyle söylendiği gibi dünya yıldızı değildir. Her biri şu anki kadroda yükü taşıyacak kapasitededir. Yükün ağırlığı da lig üçüncüsü, bilemedin dördüncülüğüdür. Hele durun bakalım, bir kaç maç geçsin. Göklere çıkarılan Beşiktaş maçını farklı da kaybedebilirdi Trabzonspor. Beşiktaş'ın teneke defansına rağmen maç gitti gitti geldi... Şu an görünen, takım savunmasının mükemmel olduğu. Hepsi koşuyor, mücadeleye katılıyor. Görevler eşit paylaştırılmış, etkili bölgede hiç açık verilmiyor. Rakibin bıraktığı en küçük boşluğa adam kaçırılıyor. Trabzonspor dengeli savunuyor, çok çabuk kontraya çıkıyor. Örneği; üç farklı kazanılan G.Birliği maçı ve Beşiktaş galibiyeti... Cevap bulması gereken soru, bu kadro kapalı savunmalar karşısında ne yapar? Oraları çalımla geçemezsiniz, şut fırsatı bulmak zor, yüksek toplara kim vuracak. Sonra geri blok ağır gibi, arkada boşluk kalırsa ne olacak?.. Biraz daha sabır arkadaşlar. Bu iş öyle iki ayda olmaz. Seneye sağlam çıkılsın yeter. Olabilecek bir kaç boşluk doldurulur, o zaman hep beraber, şampiyon Trabzonspor'u seyrederiz...