Aydınlık yarınlar

Hiç biri yıldız futbolcu değil. Çok meziyetli, tek başına oyunun sonucuna etki edecek özellikte değil. Ne bir Rapaiç, ne Revivo, ne de Nouma... Avrupa'nın ünlü kulüpleri her tarafı araştırıyor, küçük yaşlarda tespit edip, büyük paralara bünyesine katıyor. Onlardan artanlar kalıyor. 3-5 yüz bin dolarlara alınan futbolcular olsa olsa bu kadar olur. Batista olur, Preko olur, Kennedy, Ayew, Nikolas, Oumar ya da bir başkası... Trabzonspor'un aylar öncesinden transfer ettiği futbolcuları işte bu mantık üzerine, hiç görmeden değerlendirmiştik. Ankara'da bir kere seyrettik, tespitimizde yanılmadığımıza karar verdik... Şurası doğru; futbolcu kaliteleri, maliyetleri, geçmişte alınanlardan ekonomik. Hareket, kulübün menfaatine olmuş. Onca borcun, temliklerin, kapıya dayanan ödemelerin arasında daha büyük paralara futbolcu almak, alınmasını beklemek hayâlcilik olurdu... Milyonlarca taraftarı olan bir camianın daha büyük paralar noktasında tıkanması ayrı bir yazı konusu. Gönül isterdi ki; camianın tüm gücü bir olsun, bordo-mavinin yükselmesi için el ele versin. Ellere bonkör, evine cimri olan Karadenizli işadamları aslına dönsün... Ama ne yazık ki; araya husumet girdi. Kulüpte görev alabilecek yüz futbol adamı dörde beşe bölündü. Birlikten doğacak kuvveti kulübün karşısında kullanıyor. Biri başa geçiyor, kalanlar karşı duruyor... Yeni futbolcular Trabzonspor'un gücüne güç katmıştır. Geçen sezondan bir iskelet vardı, yenilerin katılımıyla alternatifler çoğaldı. Malzemenin iyi yoğrulmasıyla, zaman içinde mesafe katedilebilir. Kadronun temel taşları, Metin, Cem ve Gökdeniz'in yanına yenileri eklenebilir. 6 yabancının yarısı uysa yeter. Somers'den umutluyum. Da Silva da üstüne koyabilir... Cafer'in futbol hayatını bordo-mavili formanın içinde tamamlayacağına in0 Küçük hatalardan kaybeden Cafer, büyük oyunlarda kazandıran Cafer'e çevrilirse, yapının daha güçlü olacağını tahmin ediyorum... En azından yola çıkarken yükü taşıyacak 6 futbolcuyu bulduk. Bir yıldır gerçek kapasitesini kullanamayan Zafer'in de formaya yapışacağını düşünürsek, Trabzonspor'un yarınlarının aydınlık olduğunu görürüz... Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var. Futbolcu kadrosunun üzerine taşıyamayacağı ağırlığı yüklememeli. İlla da şampiyonluk, olmazsa ikincilik, mutlaka bir kupa gibi, futbolcuların performansını olumsuz etkileyecek hamlelerden kaçmalı. Dahası; hiç bir şekilde bu tür demeçlerle kamuoyunun önüne çıkmamalı. Tribün baskısının olumsuz etkilerini çok yaşadı bu camia. Ayrıca çok insan var kapının dışında Trabzonspor'un başarısını istemeyen. En küçük açığı değerlendiren, en acımasız şekilde yıkmak için fırsat kollayan... Bir kere söyleyin ne olur, "Zaman içinde eksiklerimizi tamamlayacağız. Taraftarımız sabırlı olsun, hareketimiz imkânlar dahilindedir. Gün gün üstüne koyarak şampiyon Trabzonspor'u hedefliyoruz..." Ne kaybedersiniz?..