A.GÜCÜ-BEŞİKTAŞ Sallanıyor Beşiktaş. Hakem desteği ayakta tutuyor şampiyonu. Üç maçlık kör gidişin sebebi ne? Daha önce çizgilerin içine plân yapan kafalar, çizgi dışına çıktı. Karıştırdılar, yük fazla geldi. Konsantrasyon bozuldu. Lucescu'nun taktik farklılığını anladı rakipler. İki stoperin oyuna girmesine tedbir alınıyor. Tek forvetin arkasına yerleştirilen Pancu ve Sergen'in tehlikeli duruşu dikkate alınıyor. Savunma kalabalığına çekiliyor. Yüksek oynamaya mecbur ediliyor Beşiktaş. Tayfur - Giunti ön liberosunun etki alanının arkasına vuruluyor toplar. Boş kalan bölgeye adam kaçırıyor rakipler... Bundan sonrası kolay galibiyet yok. Farklılığı çözdü herkes. Önce beraberlik, sonrası Beşiktaş'ın galibiyeti... (İlk maç: 3-0 Beşiktaş) Malatya içeride kazanır MALATYA-Ç.RİZE Bu oyuna da giremeyeceğiz. Hocalar noktasından yorum geçeceğiz. Malzeme kendine düşeni yapıyor. Kulübeden gelen bir katkı yok. Rize çıkış yapabilir. Karaman freninden kurtuldu. Yılmaz hocanın kendine has uygulamaları ekibe hareket getirebilir. Şifo kardeşim alışıyor. Henüz varlığını ispatlamış değil... Sahip olunan güç sonucu belirler. İç sahada sular seller gibi Malatya. Orada taktik kendiliğinden işliyor. Taraftar desteği, ekibin öz güveni netice alıyor Malatya... Beklediğim sonuç Malatya'nın galibiyeti... (İlk maç 2-1 Ç.Rize) En iyi hoca Özberk D.BAKIR-KONYA Memleketin en iyi teknik adamı Sakıp Özberk'tir dersem katılır mısınız? Her şart her ortamda malzemeden maksimum verim alan bir başka teknik adam var mı ligde? Bu futbolcu grubu ancak bu şekilde sahaya yerleşir, takım hareketi iki tarafa ancak bu şekilde olur. Bir teknik adama düşen nedir, daha fazlasını yapan var mı?.. Konya işi toparladı gibi. Futbolcu grubu kendini tanıdı, alıştılar. Ferdi hatalar azaldı. Yetenekli isimler takım hareketine katıldı. Altan, Zafer, Cenk... Üç silahşörü durdurmak zor. Üç ihtimal de çıkabilir. Beraberlik diyelim geçelim... (İlk maç: 3-1 Konya) Samsun galibiyete yakın DENİZLİ-SAMSUN İç sahada çok kaybetti Denizli. Kalenin uzağında yerleşmeyi beceremiyor horozlar. Ağır savunma açık veriyor. Gol sahasında etkili elemanlar netice alsa da, arkadakiler fazlasını yiyor... Samsun yıka yıka geliyor. Toplanan her puan hak edilerek kazanıldı. Çok dengeli bir takım oluşturmuş Erdoğan hoca. Takım savunması, hücum organizasyonu, rakibe göre şekillenen oyun yapısı... Örnek bir takım Samsunspor... Beraberlik ve Samsunspor'un galibiyeti diyorum... (İlk maç: 2-1 Samsun) Daum'un takımı oldular ELAZIĞ-F.BAHÇE Şimdi Daum'un takımı oldu. Tam Alman disiplininde takım hareketi. Görevler paylaşılmış. Hesap dışı adım atan yok. 11 kişilik makine, hamleler biliniyor fakat önlemek kolay değil. Hooijdonk mutlaka atacak. Olmazsa Nobre, bir fırsat bulup Tuncay pozisyona girecek. Faul, frikik, köşe atışlarını hesaba katarsak, oldukça yükseliyor kazanma ihtimali. Dahası, her oyunda bu değerler artıyor. Şimdilik tek problem hareketin düz, yavan ve renksiz oluşu... F.Bahçe kazanır... (İlk maç: 7-1 F.Bahçe) Yanal savunamıyor G.ANTEP-G.BİRLİĞİ Her oyunda aynı şeyleri söyledik, Ersun hocanın takımının çok koştuğunu, takım taktiğini rakiplere kabul ettirdiğini anlattık. Fakat değişmedi tarif. Yerinde saydı hareket. Sadece çok koştu ve baştan kurduğu şekilde ısrar etti. Yeni bir şey ekleyemedi Ersun hoca. Yine savunma açık veriyor. Sahip olunan toplar kontrolsüzce dolduruluyor. Skora oynama diye bir dert yok. Her an saldırıyor hocanın takımı. Çok hücum oynatıyor noktasında kaldı Ersun hoca. Futbolun iki taraflı bir oyun gerçeğini es geçti. Kendine oynuyor yakıştırmasını aşamadı. Maça müdahalede zaaflar gösterdi. Gözünün önünde maçlar gitti, hep seyretti. Ezberine aldığı şekilden öteye geçemedi. İyi bir çalıştırıcı fakat, kötü bir taktisyen noktasında kaldı... Bu oyundan beraberlik çıkar... (İlk maç: 1-0 G.Birliği) Beraberlik maçı İSTANBULSPOR-A.SEBAT İstanbul gol noktasında sıkıntılı. Güçlü bir savunma, organize orta saha, hücum hattında tek kalan Boliç. Takım hareketi oldukça gelişmiş bir ekip İstanbul... Sebat'ın ilginç çıkışı devam ediyor. Eski - yeni, tecrübeli - genç uyumu maç maç üstüne koyuyor. Her oyunda puana oynuyor Sebat... İstanbul avantajlı görünüyor. Önce beraberlik, sonrası... (İlk maç: 3-1 İstanbulspor) Ziya Doğan'ın işi zor TRABZON-ADANA Zor bir görev aldı Ziya Doğan. Trabzon'da rüzgârlar farklı eser. Beklentiler yüksektir. En ufak bir hata incelenir, bedeli ağır olur. Ziya hoca agresif, biraz da alıngan. Taktik teknikten önce kendini hazırlaması gerek. Sevgili arkadaşıma tavsiyem, her ortamda sadece doğruyu söylesin. Trabzon'da yaşamak istiyorsa gerçekçi olmak mecburiyetinde. Mevcut malzemenin verimli kullanılması da önemli tabii ki... Adana veda turlarında. Takımın işi bitti, futbolcular kendini kurtarma, yeni bir kapı açma gayretinde... Beklediğim sonuç Trabzon'un galibiyeti... (İlk maç: 1-0 Trabzon) Sonucu G.Saray belirler G.SARAY-BURSA Son oyunu farklı geçti G.Saray. Topun olduğu her alana baskı uyguladı. Organizasyon fırsatı vermedi rakibe. Takım savunmasında bütünlük, atak isteğinde olgunluk vardı. Koşan, pres yapan, topu kaptığında en çabuk yoldan rakip kaleye hamle yapan bir G.Saray vardı... Benim şaştığım Orhan ve Ömer'in neden kulübede kaldığı. Bir şey daha. Futbolcular koşunca Olimpiyat'ta da maç kazanılıyormuş. Son maçın bir eksiği, çok futbolcunun çabuk yorulması... Bursa bedel ödemeye devam ediyor. Her maç birşey oluyor, hak etmese de Bursaspor kaybediyor. Grozdic iyi futbolcu, gol sahasında sıkıntı devam ediyor... G.Saray girdiği yoldan dönmemişse kazanır... (İlk maç: 2-2)