Bir golcü...

Fatih hoca yeni bir zafere hazırlanıyor. İki sezonluk ayrılışta bozulan yapıyı düzeltme aşamasında hoca. Lucescu farklı bir miras bıraktı. Her maçı arkada tedbir alarak götüren futbolcu grubunu az zamanda değiştirmek kolay değil. Zaferin süresi, grubun sistemi kavrama yeteneğine bağlı. Belki yarın, belki yarından da yakın, sevinmeye hazır olun. Sadece G.Saraylılar'a hitap eden şekilden, bütün sporseverleri içine alan bir hareket geliyor. Ne büyük sevinç yaşamıştık UEFA yollarında... Yoğun antrenmanlar arasında oynanan özel maçlar bunu gösteriyor. Belli ki; bünyeler gerçek formu yakaladığında G.Saray zirveye vuracak. Rakibe oyunu organize etme fırsatı vermeyen şekil olgunlaşıyor. Dar alana sıkıştırıyorlar rakibi. Topla buluşmasını zorlaştırıyorlar. Her pozisyonda ısrarla ilk topa müdahale ediyorlar. Çalım yemekten korkmadan, rakibe yakın olan hamle yapıyor. Arkadan kademeli olarak baskı devam ediyor. Sistemin esprisi burada. Atağa çıkarken dar alana sıkıştırılıp, hata yaptırılan rakip arkada dengesiz yakalanıyor. Kapılan her topta rakip kim olursa olsun Terim'in takımı avantajı yakalıyor. Fatih Terim'i meslektaşlarından ayıran detay şu birkaç cümlede gizli. Teorik olarak anlatmak kolay. Fakat pratikte uygulatmak meziyet istiyor. Şekil Avrupa'nın zirvesine çıkalı iki sene geçti peşinden giden kimse yok. Biraz biraz Ersun Yanal, gerisi bildiğinden şaşmıyor. Ersun hocanın takımı sürekliliği sağlayamadı. Bir ara büyük çıkış yakalayan takımı, sonrasında düşüşe geçti. Hücum yönünü eksiksiz uygularken, aynı beceriyi savunmada gösteremedi. Eksiklere rağmen yine de seyredene zevk veren bir takımı vardı Yanal'ın. Diğerleri farklılığı benimsemedi. Hüseyin Kalpar'ın "Önce gol yemeyeceksin" sözleri tespitimize ışık tutuyor... Fatih Terim'in işi şimdi daha kolay. Futbolcu grubunun fazlası sistemi biliyor. Kendisi de olayı olgunlaştırmış, zamanla nereye varacağını daha net görüyor. Savunma tamam gibi. Orta sahada sadece isimler netleşmedi. Ekibin tek eksiği son hareketi yapacak golcü yokluğu. Mevcutlardan dolacak gibi değil. Kale sahasına kadar herşey bir düzen içinde gerçekleşiyor. Ataklar birbirinen kopyası. Son harekette bir kopukluk var. Biraz şans, biraz tesadüf gibi...