Lucescu'nun savunma taktikleri... Kesik kesik esen Yanal fırtınası... Terim'in arayıp da bulamadığı takımı... Bir Cumhuriyet'in yıkılış öyküsü... Bordo - mavinin yeniden yapılanma masalının bilmem kaçıncı versiyonu... Daha başka ne var? Kayısı diyarının zaferi... Güçlülerin grafik eğrisi... Fıstıklı bölgenin önce kaybedip, sonra bulduğu istikrarı... Vural'la tatlanan Adana kebabı... Geç de olsa Samsun'un uyanışı... Körfez ile Göz Göz'ün iş bilmezlikten erken vedası... Son düdük kulakları çınlattı. Reklam filmi gerçek oldu. Bordo - beyazlı BONUSSİMO, yeşil - kırmızılıların arasından geçerken reyting rekorları kırdı. Seyredenler tarafından büyük ilgi gördü. Ne güzel de arkayı boşaltmışlar. Bir tanesi çıkamadı. Yalancı hamle ise ödüle değerdi. Üç direğin arasında kalan, maharetli bir şekilde ellerini nasıl da çekti... Ah bir bilebilsem, o oyunun hakem raporunda ne yazıyor? Gözlemci giden nasıl anlatacak bu büyük futbol olayını? Tatile çıkacaktı çocuklar. Ayların yorgunluğunu atmaktı niyetleri. Fakat bir itici güç gelmiş, (kaybeden tarafın başkanının yalancısıyız) hak edenleri 20 saysan, adam başı yirmi beş milyar. Hiç de fena değil vallahi! Sezon boyu aldığından fazla bir rakam. Bir hafta ertelenir tatil. Uçara kaçara atladılar. Bir büyük mücadele örneği verdiler. Ancak akıtılan ter futbol adına mıydı, yoksa tatil harçlığını kapmak için miydi, kimse anlayamadı! Ağlaya ağlaya düştü büyük Altay... Bir büyük heyecan daha bitti. Gidenin arkasından konuşulmazmış. Daha önce ne yaptılarsa bu sefer de aynısını yaparlar. Tescillerler elbette. Kılıcı kuşanmasını bileceksin, atını da yanında gezdireceksin. Oyunun adı futbol ve oyunu kuralına göre oynama becerisini göstereceksin... 331 futbol karşılaşması tükettik ve futbol adına fazla bir şey yazamıyoruz. Ne acı değil mi... Cumartesi Slovakya, çarşambaya Makedonya. Milli hoca Bonussimo'yu almamış kadroya! Ustalara tiyo olsun, karalamak için iyi bir malzeme! Aksi bir sonuç çıkarsa yer yerinden oynar. Karadenizli iş bilmez adam yerin dibine sokulur. Bir tanesi değerlendirmez. Muhtemel kadronun, yıllık performansına bakmaz. Her gün beraber olmalarına rağmen kulüp hocalarının dahi adım attıramadığı lejyonerleri görmez. Lâfı döndürür, Güneş'in üzerini çamurlar... Kaptan Bülent, Emre ve Nihat, üç formda ay-yıldızlı ve yanlarında kendini arayan kayan yıldızlar... Bakalım bu maçların skorları kimleri kaydıracak? En dipten tepeye kadar her tarafı arızalı. Yani durum biraz umutsuz. Şu bizim düdükçülerden biri yönetseydi maçları ne güzel olurdu!