Taktikler korku üzerine kurulmuş. 3 puanın altın olduğu bir ortamda savunmalar kale önüne yığılmış. Libero ile uçtaki adam arasındaki mesafe çok uzak. Dünyanın en iyi orta sahaları olsa bile dolduramaz. Çok pas yapma fırsatı buldular orta boşlukta. İkişer kör pozisyonla 45 dakikayı bitirdiler. O kadar topa sahip olma fırsatı yakalayan takımların, bu kadar az pozisyonla devreyi tamamlaması düşündürücü... Şişle kebabı yakmamaya özen gösterdiler. "Bitse de gitsek" havasında dakikaları erittiler. Milenyumun ikinci yılında 1914'lerin futbolunu oynadılar. Ligimizin dışından iki takım gibiydiler. Antalyaspor en dipte, diyelim ki; gücü bu kadar. F.Bahçe'ye nasıl yorum getirelim? Bu mu şampiyonluğun en büyük adayı? Ne fikstür avantajı? Bu futbolla nereye kadar gider bu takım? Nerede topun olduğu alanda çoğalma? Rakibin oyununu zorlaştırmak, sahip olduğunda kendi oyununu kolaylaştırmak. Sahanın ebatları büyük gibiydi. Çok geniş alanlara yayıldı oyun. İki tarafın da maçı kazanmak için ekstra bir organizasyonu, gayreti yoktu. Sahada gezinip durdular. Dolaşırken, arada bir kalenin önünde topa rastladılar. Golcüye denk geldi. Tabelayı değiştirdi... Bu Simao ne işe yarar? Oğuz'u oynatın yerine. İddia ediyorum; daha faydalı olur... Lorant'a kefil olmuştum. Böyle giderse, alırım geri... Ne oluyor bu adamlara? Memleketinde futbol bilgini, bizim burada futbol fukarası. Diziliş 4-2-1-3, ne faydası var takıma? Sahanın her yerinde adam bulundurmaya puan vermiyorlar Herr Lorant. Hakemin düdükleri sarı-lacivert renk veriyordu. Cesaret edemedi, kolay maçta kötü puan aldı.