Çakalı, çukalı...

A -
A +

Kimse bilemezdi Trabzonspor'un bu noktaya geleceğini. Tıpkı bundan yıllar öncesinde olduğu gibi. O zaman da akıllarda şampiyonluk falan yoktu. 24 yıllık İstanbul saltanatını yıkmayı düşünmek bile mümkün değildi. Çizgilerin içinden gerçekleşti devrim. İsimsiz evlâtlar efsaneyi ortaya çıkardı. Tam 10 yıl kupalara ambargo koydu. Başarının anahtarı ne paraydı, ne de saltanat. Amatör aşkla futbola bağlanan yetenekler zirveye vurmuştu. Birlik beraberlik içinde Trabzonspor ailesi kurulmuş, Türk futbol tarihi yeniden yazılır olmuştu... O günlere benziyor bu günler. Kolej takımı hüviyetinde, kurulan taktiğin ayrılmaz parçası futbolcular. Çağın futbol doğrularıyla yüklü inanmış yürekler. Lig kalitesinde futbolcular arasında istisna isimler hariç fark yoktur gerçeğini yaşıyoruz. Gökdeniz, Fatih, Erdinç, Tolga, Petkoviç şimdilik memleketin özel ismi. Zaman gösterecek ciğerlerin dünyanın özeli olduğunu... Bütün mesele takım değerlerinin yükselmiş olmasında. Ziya Doğan'la başlayan verimli hareket maç maç üstüne koydu. Görevler paylaşıldı, takım doğruları ezbere geçti. Ekibin kafasında hareket doğruları olgunlaştı. Artık her futbolcu biliyor neyin değerli, neyin değersiz olduğunu. Maç sırasında birbirlerini ikâz ettiklerinden belli oluyor. Eksik hamleye tepki aynı çıkıyor. Hoca kulübeden yönlendiriyor, futbolcular aynı tepkiyi veriyor. Ekip içinde çok gelişmiş bir otokontrol yerleşmiş. Taktiği ezbere almışlar. Sadece futbolcular değil, tribünler de biliyor işin nasıl olacağını. 7 kişilik savunma bloğundan süslü futbol bekleyen yok. Tehlikenin geldiği tarafa kademeli olarak tedbir alsınlar yeter. Bir adım olsun karşı kaleye attıkları kâr sayılıyor. 9 maçlık periyot göstermiştir, bu futbolcu grubu ancak böyle oynar. Neticeyi aldıktan sonra seyredene ancak alkışlamak düşer... Sadece savunuyorlar demek haksızlık olur. Oyunu öne sıkıştırmaları, rakibin hareket alanını daraltmaları özel yetenek istiyor. Haftaları hatasız geçtiler... Renk işi kaptan ve kardeşine yüklenmiş. Yakışıyor da çocuklara. Tıkandıkları noktada Yattara katılıyor aralarına. Mehmet Yılmaz'ın rakip savunmaları hırpalamasını unutmamalı. Efsane kadro başka bir şeydi. Bir araya geldikleri günden ayrılana kadar hep zirveye oynamışlardı. Bu günün Trabzonspor'u farklı. Evveli eksi yazmıştı bu çocukların. İki teknik adam, bir hoca başkan, bir de ara yönetim yollamışlardı. Beklentilerin karşılık bulmadığı günlerde labirentte yolunu kaybetmişti Trabzonspor... Yani değişimin gerçek kahramanı Ziya Doğan'dır. Atay Başkan ve yönetimi rahat çalışma ortamı kurdular. Hoca neyi niçin yaptığını doğru tespit ederek çıkışı buldu... Her aktivitesi gelişmiş bir Trabzonspor izliyoruz. Bir maçta bir hareket bir kere oluyorsa bu tesadüftür. Futbolcu grubunun kimliğinden gelen güzel hamledir. Peşpeşe hamleler birbirine benziyorsa bu çalışılmış, olgunlaştırılmış demektir... Rakipler de biliyor artık. Tüm tedbirleri Gökdeniz ve Fatih'e alıyorlarlar. Fakat durdurmak mümkün değil. Son Bursa maçı hoş bir örnek. Fatih'in golü jeneriklere geçecek güzellikteydi. Kaptan bordo - mavili tribünlere koşarken, tüm Bursa böyle gol nasıl olur diye şaşkın şaşkın birbirine bakıyordu... Sona 4 final kaldı. Takım hareketinden kopmalar olmazsa üç ile dördü çarpabilirsiniz. Bugüne kadar engel oluşturmayan düdükçüleri de hesaba katmamız gerekiyor. akipler hedefsiz kaldı. Futbolcuların günlük performansları, maç şartlarına göre doğal konsantrasyonları... Mümkün değil bir bütünlük arz etmez. O sebepten Diyar son maçında fark yedi. G.Antep çaresiz kaybetti. G.Saray sıfır çekmeyi seriye bağladı. Tek sorun Gençler. Onlar iyi futbol için rakip seçiyor. O da son maça kaldı, bir şekil uydurup dere geçilebilir... Beşiktaş ile Trabzon'un işi kalmadı... Fener kötü oynuyor, mutlaka puan kaybedecektir... Tek sorun düdükçüler. Masa başında çok çalışıyor yönetimler, basını, medyası, çakalı çukalı... İşte bu noktada bordo - mavi yüreklere iş düşüyor. Yalnız bırakmayacaksınız federasyonun başkanını. Tek başına direniyor Bizans'a. Her türlü oyuna karşı duruyor büyük insan. Fakslarınız, telefonlarınız, bir ziyaret edin, faydanız olur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.