Çapsız futbol

İyi koştular, kötü oynadılar. Bu kadar emeğin karşılığı bu olmamalıydı. Taktiği, savunma güvenliği üzerine kurmuş hocalar. Her şartta 6'şar kişi kaldı arkada. Olayın garip tarafı, iki takım da o kalabalığı uzun toplarla aşmak istedi. "Yangından maç kaçırır" bir hâlleri vardı. Çabuk oynama isteği, çapsız bir futbol çıkardı ortaya... Markaj altında kayboldular. Koşu kapasiteleri topa hükmetme becerisine baskın çıktı. Hep yakalandılar, hiç boşa çıkamadılar. Bir bir kaliteli futbolcular, bir arada çirkin oynadılar. Ustası yoktu maçın... Benzer hamlelerde ısrar ettiler. Farklı hareketi deneyen olmadı. Kolay tedbir aldı savunmalar... Ara devrede imkan olsa da, sorsam iki tarafa; "Ne yaptığınızın farkında mısınız?" Uzun uzun vurulan toplardan biri Hakan Şükür'den Conçeiçao'nun önüne düştü. Penaltıdan kolay pozisyonda havaya dikti topu. Hagi ve Nurullah hoca taktiği beraber vermiş olmalı. Rastgele pozisyona bağlamışlar gol işini... Kaybetmemeyi kâr saymışlar. Geniş alana yayıldı mücadele. Oynamak için ortam uygundu. Fakat oynayamadılar. Yetenek fukaraları dolmuş içeri. Kördüğüm oldular. Sıcak hava, yorulur yola gelirler bekledim dakika dakika daha beter oldular... Özetlersek, kondisyonu çalışmışlar, savunma düzeni, alan - adam paylaşımını ezberine almışlar. Atak organizasyon, pozisyon üretmekde sınıfta kaldılar. O hatayı G.Saray yaptı. Eksik yakalandılar arkada. Bir anda 4 Antepli Mondragon'un yanına indi, golü atmakta zorlanmadılar. Maçın iyisi, İsmet Arzuman'dı. Futbolsuz geceyi hatasız geçti.