Daum kokainden etkilenmiş herhalde. Asli görevini yapamaz hale gelmiş. Bu nasıl Beşiktaş? Bu nasıl büyük hoca? Böyle futbol için milyon dolarlara, elin uyuşuğunu getirmeye ne gerek var? Karşısında bizim çocuk Yücel, 10 kat daha başarılı. Üstelik elindeki malzeme kısıtlı, imkanları sınırlı. Ne varsa, onu kullanmak mecburiyetinde. Alman arkadaş öyle mi? Önüne dolarları koydular, Yücel'imin 10 katı. Hoca iş görmez halde, kendine benzeyenleri almış. Yaştaşı kaleci Kjaer, yanından ayıramadığı arkadaşı Veit, postayla gelen Stavrum'un takımı kurtarmak için aldığı, ama kendini bile kurtaramayan Baya'sı... Transfer sefilliğini bıraktım. Bari eldeki malzemeyi doğru kullansa. Aslında birkaç futbolcu eksik olmasına rağmen, fena oynamıyordu Beşiktaş. Samsunspor'un beraberlik golüne kadar, çok pozisyon bulan taraftı. Takım savunması da fena değildi. Büyük hoca Daum, son 20 dakikada oyuna müdahalede, Stavrum'u soktu, Khlestov'u dışarı, sağ tarafa Yasin'i çekti. İşte ne olduysa, bundan sonra oldu. Futbol adına ortaya az da olsa birşeyler koyan Beşiktaş gitti, ne yaptığını bilmeyen, son derece kötü bir takım ortaya çıktı. Orta saha direnci bitti, savunma güvenliği kalmadı. Samsunspor Ertuğrul, Celil ve Mehmet Yılmaz'la hiç engel görmeden cezasahasına girmeye başladılar. Bir attılar, 10 kaçırdılar. Samsunspor'u tebrik ediyorum. Özellikle arkadaşım Yücel Uyar'ı. Bir ay önce seyrettiğim ekiple, dünkü Samsunspor arasında olumlu gelişmeler gördüm. Bu futbol, Samsunspor'un gelecek maçlarda daha iyi olacağına işaret ediyor. Hakem fena değildi.