Değişimin gölgesi

Güzel hava, şartlara göre süper saha ve müthiş bir mücadele.. Topun etrafı bir an bile boş kalmadı. Özellikle atağı kesme hamleleri çok hoştu. Savunan taraf büyük güç sarfetti, hücum eden taraf boşluk bulmak için oldukça zorlandı. Yorulurlar, alanlar boşalır, oyun rahatlar diye bekledik. Ancak tempo hiç düşmedi. Bir özel harekete kilitlendi maç. Aslında bireysel olarak becerikli futbolcular çoktu sahada, fakat baskıya teslim oldular. Özel hareketin olumsuzunu Yozgatspor son adamı Murat yaptı. Takip eden Revivo takımını öne geçirdi. Sonrasında Werner Lorant'ın oturtmaya çalıştığı takım taktiği... Beraber kazanıp, beraber harcamak niyeti... Yeni bir araya gelmiş futbolcular gibi sarı-lacivertliler. Kaleyi kollama noktasında, kademe, yerleşme görevlerinde başarılı.. Hücumu organize etmede, boş alana kaçma, kaçana destek vermede acemi gibiler. Şöyle olgunlaşmış bir grup hareketleri yok. Aylarca kafasına göre takılmış futbolcu grubu farklı bir kimlik peşinde. Verilen göreve uyma mecburiyeti, özgürlük döneminin yeteneklerini almış götürmüş. Her biri milli futbolcular taktiğe uymak isterken sıradan hale gelmişler. Son ayların çözümsüz noktasına takıldık yine. Şampiyonluk isteyen F.Bahçe ile kümede kalmaya bayram edecek Yozgatspor'un futbol kalitesinde fark yok. Şekil mutluluk verici. Kimileri büyük olanın verimsizliğine veriyor. Fakat bizce Türk futbolu kendini yeniliyor. Oyun stili, saha yerleşimi, savunma anlayışı, görevlerin paylaşımı noktasında gelişimi yaşıyor. Küçük - büyük arasında fark kapanıyor. Sanıyorum gelecek dönemde belirleyici olan yetenekli futbolcuların özel hareketleri olacak. Hakem Metin Tokat özellikle güzel bir yönetim gösterdi. İlk devrede Yozgatsporlu Murat'ın topa uzanan elinin temas edip etmediğini iyi süzdü.