Eski yazılar...

A -
A +

Biz önde, onlar arkada, yolculuk devam ediyor. Üç - beş ay geçmeden aynı çizgiye gelmiyorlar. Yanlışta ısrar ediyorlar, bir kaç defa yıkıldıkdan sonra aynı yola çıkıyorlar... Özak'larıyla, Yılmaz'larıyla hiç değişmedi birlikteliğimiz. Sözleşmişler sanki, her daim söylemimizin tersini uyguladılar. Hele hele sayın Yılmaz ve arkadaşları. Bir ara onlara tavsiyemiz "Şu yaptıklarınızın tam tersini uygulayın mutlaka başarılı olursunuz" haline gelmişti... Çok uğraştık düzlüğe çıkaramadık. Yanlışta ısrar ettiler Trabzonspor'u batırdılar, kendileri koltuklardan kaydılar... Şimdi muhatabımız sayın Sümer ve arkadaşları. Aynı toprağın insanları. Çok az noktalarda farklı olsalar da genel anlamda birbirine benziyorlar. Bir kere kesinlikle herşeyi bir tek onlar en iyi biliyorlar. Yörenin hastalığı olsa gerek. Kimse kimsenin doğrusuna 'he' demiyor... İşin ilginci bu arkadaşlarda tıpkı kendilerinden öncekiler gibi üç beş ay arkamızdan geliyor, sonra... 15 Temmuz 2001, bu köşeden bakın neler geçmişiz; "Burada bir yanlış anlama, taraftarı yanlış yönlendirme var. Ligimizin ağırlığı herkesce bilinirken sorumluların iddialı beyanları hareketin önünü kesebilir. Kulübün başkanı, yöneticisi, hocası şampiyonluk diyor. Bir tane millisi olmayan ekibe kaldıramayacağı ağırlığı yüklüyor. Yaş ortalaması 23 ve gelenlerin çoğunun lig tecrübesi yok. Çocuklar yetenekli olabilir, fakat kurtlar sofrasında işleri kolay değil... Hiç gereği yokken baskı, stres yükleniyor. Hep şikayet edilir; çocukların tam kapasite kullanması için şartlar uygun değil. O zaman ne gerek var ortamı germeye. Neden şampiyonluktan bahsedilir. Bırakın oynasınlar, özgürce yeteneklerini sergilesinler. Şampiyonluk gelirse, kim hayır der. Yarın iddialarınız tutmazsa ne yapacaksınız? O kadar doldurduğunuz taraftarın tepkisini nasıl karşılayacaksınız. Aportta bekleyen, yönetimleri devirmekten zevk alan, hocalara bavul toplatmaktan mutlu olan basın-medyayı nasıl durduracaksınız?.. Bakın bir doğruyu yakaladınız, gelin akıllılık edin Trabzonspor'un iyiliği için bir doğru daha ekleyin 'Biz geleceğin takımını hazırlıyoruz'deyin. Şartları, mecburiyetleri, sahip olunan imkanları, Trabzonspor'un olmazsa olmazlarını anlatın..." Sevgili Trabzonsporlular bugünü önceden tarif etmişiz. Ne bir eksik ne bir fazla. Döndüler dolaştılar yanımıza geldiler. Geldiler ama ne halde. Kolu kanadı kırılmış, koltuklarda sallanır halde. Şimdi sayın hoca başkan sabır ve zamandan bahsediyor. Hoca başkanın hocası üç gün önce "Dünya bizi seyredecek" derken, maç kayıpları üzerine "Bizi çok havaya sokmuşlar" diye dert yanıyor... Bir kelime dahi etmenize gerek yok. Toplayın eski yazıları, ne söylediysek, ona uyun. Ne bir eksik ne bir fazla...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.