Farklı devreler

A -
A +

Rakibe daha çok pas verdiler. Topun olduğu yerde adam başına bir metre hareket sahası düşmüyordu. Her biri usta futbolcu olmasına rağmen, topu oyunun boşluklarına taşıyamadılar. Şampiyonluğa ortak iki ekibin mücadelesi, kördöğüşüne döndü... Taktikler savunma üzerine verilmiş, önce durdur, sonra vur... Dakikalar geçtikçe F.Bahçe'nin futbolcu kalitesi maçı kontrolüne aldı. Özellikle Andersson ve Oktay farkı, F.Bahçe'yi bir adım öne çıkardı. Bir uzunun yanında onu tamamlayan, 'tık'çı Oktay maçın kilidini çözdü. Nasıl olduysa, kim telkinde bulunduysa, sayın Denizli kale önünü boş bırakan, kalan bölümde 3 puan arama taktiğinden vazgeçmiş. Revivo'nun sakatlığı, Rapaiç'in uyumsuzluğu F.Bahçe'ye fayda getirmiş. Milyonların sevgilisi, olması gereken şekli yakalamış. Oktay ve Andersson'un hem ismi, hem de olabildiğince yaptıkları pres, evsahibi ekibin organize çıkmasını engelledi. Geçmiş çok maçın rakibe sayısız pozisyon veren F.Bahçe'si gitmiş, son derece güvenli yerleşen bir ekip gelmiş. Öne geçtikten sonra, F.Bahçe kollektif futbolun hücum tarafını gevşetti. Hiç gereği yokken Antepspor'u sahasına çekti. Bu şekil, Antep'e avantaj sağladı. Karşı kaleye yığıldığında, etkili bir silah olan Andersson ve Oktay arkadaşlarına yük oldu. Samet Hoca, aksayan yerlere müdahale etti. Fatih, Emrah, Sezar takviyesi ile ikinci yarıda oyun kontrolünü yakaladı. Sayın Denizli sadece seyretti. Arkada kalan boşluğa kaçacak, bir çabuk adamı içeri almayı çok geç akıl etti. Sonuç olarak, ilk yarım saatlik bölümde golü hedefleyen F.Bahçe, kazanan taraf oldu. Antepspor topa daha çok sahip olmasına rağmen, eksiksiz işleyen F.Bahçe savunmasını aşma becerisini gösteremedi. Bu hakem fena değildi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.