Fener rahattı

Yarım saat dolduğunda sıkılmıştı tribünler... "Kontrollü futbol kime kâr getirir?" sorusu cevap bekliyordu... Yozgatlı'nın golü daha becerikli olanın avantajını belgeliyordu. Üç gün önce direğin dibine vurmuştu Yozgatlı... Bu sefer aynı yerin üst tarafına nişanladı. En başından yanlış başladı Ankaragücü... Rölanti oynayan Fener'e ayak uydurdu... Puan alması için Fener'den farklı oynamalıydı oysa... Tempoyu artırmalı, fazla adamla hücuma çıkmalıydı... Fener'in atağı organize etmesine fırsat vermemeliydi. Kaynağı çıktığı yerden kesmeliydi... Hiç zorlanmadı Fener... Kulübede pas tutanlardan takviyeli kadro olmasına rağmen rahat çıktı Fener... Son adamlar arası mesafe, altmış- yetmiş metre kalıyordu... Yüzyılın futbol doğruları dışında bir maç oldu... Devre bittiğinde daha fazla atak yapan, kaleye yaklaşan Ankaragücü'ydü, fakat önde olan Fener'di... Tabelayı belirleyen ne sistem, ne taktik, ne de kolektif hareketti. İlk 45 dakikanın özeti, şut atılmasına fırsat veren Ankaragücü savunması ve süper bir vuruşla topu tavana asan Mehmet Yozgatlı'nın bir saniyelik farklılığıydı... Bu kadar geniş alana yayılan bir oyunda futbolun güzelliklerinden bahsetmek mümkün değildi. İkinci yarıda biraz daha zorladı Ankaragücü... 15 dakikalık farkı beraberliği getirdi... Fener için bir şey fark etmedi. İki dakika geçmeden karşılık verdi... Yozgatlı yine sahnedeydi, direğin dibi onu bekliyordu... Sadece Yozgatlı yetmezdi... Bu kadar yıldızdan biri daha parlamalıydı... Anelka çıktı sahneye, seken topu tamamladı, 3 puanın haneye yazılmasını garanti etti... İki güzel şut ve bir asistle geceye damgasını vuran Yozgatlı'yı ayırıyorum, diğer futbolcular vasatı aşamadı... Belki de sahanın en iyisi hakem üçlüsüydü...