Yıllar öncesinde kalanlar var. Beşiktaş ve Denizlispor'un turlar geçmesini büyük iş olarak lanse etme gayretindeler. Halbuki bundan daha doğal bir şey olamaz. Her oyunda şanslar eşitti, hangi taraf elerse normal sayılmalıydı. Hatırlayın oynanan maçları; kaybedebilirdik de. Burada belirleyici olan mevcut malzemeyi daha verimli kullanma becerisi ve her maçın kendine özel şartları. Yani ilk değdiği topta kaleciyi avlayan Mustafa'nın golünün üzerine 10 fırsattan birini Fransızlar gol yapabilirdi. Ukrayna'da Cordoba'ya gelen topların bir kaçı gol olabilirdi? O zaman elenen taraf olurduk. Kayıpta da kazançta da gerçek değişmezdi. Türk futbolu değişti artık. Kafanızı çıkarın kum yığınından. G.Saray'ın, Fener'in eleniş sebebi neyse, işte onun tam tersi sebeplerden Denizli ve Beşiktaş üst turlara çıkmıştır... G.Saray elenirken son yıllarda hiç olmadığı kadar savunmada açıklar vermiştir. Saha yerleşiminde, oyun taktiğinde, ilk 11 seçiminde büyük hatalar yapılmıştır. Normal şartlarda G.Saray takımı bu turu rahatlıkla geçerdi. Fatih Terim mevcut malzemeyi Rıza Çalımbay gibi kullansaydı olurdu. Ya da Lucescu kadar güvenli bir takım savunması oluştursaydı... Fatih hoca çok zaman doğru tercihlerin, büyük işlerin adamı olmuştur, fakat bu dönemde maalesef işi tutturamamıştır. Ama bu demek değildir ki; yıkım gelecekte de devam edecek... F.Bahçe Avrupa'dan düşerken hangi futbolcusu kendi gibi oynadı. Bir maçının taktiği tutarlı mıydı? Aynı rakiplerle bir daha oynansa acaba yine hüsran mı olurdu.. Eğer hata yapılmazsa ve maçlarda anormal işler olmazsa Beşiktaş'ın final oynaması hiç de sürpriz olmaz. Denizlispor bile tepeye çıkabilir... İki gruba ayırabiliriz Avrupa futbolunu. Real Madrid, Barcelona, Manchester United, Bayern Münih, Juventus, İnter, Milan, Arsenal devleri... Kurada çıktığında elenmesi sürpriz olan takımlar.... Bir de ikinci grupta olanlar, biz ve bizim gibi takımlar. Aralarındaki maçların sonucunu tamamen iş becerisi belirler... İşte onun için 4. turu normal karşılıyoruz. Takımlarımızın UEFA finalini oynamasını sürpriz saymıyoruz...