Futbol fukarası

Yükünü hafifletti Fener! Ara hedeften kurtardı, ana hedefe kilitlendi şampiyon! Akıllı adam Daum, boş işlere kafa yormuyor. Önceden söylemişti zaten, "Avrupa'da başarı hayal" diye. Hocasının inanmadığı ortamda futbolcusu ne yapsın? M.United bozgunu yorumunda Christoph abi koymuştum başlığı. Alman arkadaşın 11 seçimi, savunma düzeni, saha hareketi, hücum aksiyonlarıyla dalga geçmiştim. İlk bakışta biraz ağır gibi gelmişti. Eli kalem tutan bir eski futbolcunun ne haddine, Christoph bilmeyecek de Şirin mi bilecek?.. Bıraktığım yerden devam ediyorum. Memleketin şampiyonunu komik duruma düşürmesini kınıyorum. Maç stratejisini ilkel buluyorum. Şu maçta galibiyetten başka skor yetmiyor. Orta sahaya düz futbolcuları dolduruyor. Anelka ve Nobre'yi yalnız bırakıyor. Alex'in büyük oyunların futbolcusu olmadığını göremiyor. Şu dizilişle nasıl maç kazanacak, anlaşılmıyor. Bu arkadaş Türk futboluyla dalga geçiyor. İlk maç daha önemliydi. Mutlaka kazanmalıydı Fener. O maçın kadrosu, saha dizilişi başkaydı. İki kenar açıklı, iki forvetli, Alex lüksüyle sahadaydı Fener. Şimdi soruyorum, hangisi doğru? İlk maçın kadrosu, mu ikincisi mi? UEFA'da eleme oynanıyor, deneme - yanılma ile sonuç almak mümkün değil. 7 günde tam tersi tavır sergileyen akıldan ne beklersin? Tecrübelerini uygulayıp sonuç alması gerekirken papatya falı açıyor arkadaş... Saracoğlu'nda işi bitirmişti Zaragoza. Yine çok dengeli, temkinli götürdüler maçı. Hiç fuzuli işlere girmeden şartlara uyum sağladılar. En başından buldukları frikik golüyle daha bir rölantiyle aldılar. Düşük viteste, güçlerini hafta sonunda oynanacak lig maçına sakladılar... İkinci yarı bir 10 dakikalık bölüm var ki, turu koparabilirdi Fener. Karşı karşıya üç pozisyon kaçırdılar. Kafadan bitirmişler işi, inanmıyorlardı pozisyona gireceklerine, gol atacaklarına. Yarım konsantrasyonla ancak bu kadar olur... Sonra yine müdahale etti Herr Daum, hücumcu sayısını dörde çıkardı. Fener'in gol atacak görüntüsü verdiği bölümü yok etti, değişti maçın seyri. Zaragoza kalesinde kalabalık, Rüştü'nün önünde şansa balık. Çok hücumcunun başına çok savunmacı yığıldı, metrekareye düşen futbolcu sayısı fazlalaştı. Yani Christoph abim Fener için avantajlı ortamı bozdu... Sonra onların gerçek yıldızının sert kesme vuruşu Rüştü'nün üzerinden uzak doksana takıldı. Sarı - lacivert formalı sahte yıldızların yalancı koşturmacası devam etti. Son söz olarak teknik adam yanlışlarından turu kaybetti Fener. Memleket futbolunun tozunu atan Herr Daum, kendi kıtasına karşı koyamadı. Futbol adına en ufak bir güzellik ortaya koymadan Avrupa'ya veda etti. Sebat maçında görün Fener'i siz. Ne müthiş işler yapacak arkadaşım. Yıldızların oyununa buyurun, pazara Saracoğlu'nda bayram var...