Ustalarım 6 olan yabancı sayısının indirilmesinden yana görüş belirttiler. Ucuz yabancıların formaları işgal ettiğini, bizim çocukların yedek kulübesinden çıkamadığını, zorda olan ülke futbolunun gelecekte daha da zora gireceğini, gerekçeleri ile anlattılar... Ülke futbolunun 50 küsur senesini dolu dolu yaşamış, yazmış, ustaların tam tersini söylemek kolay değil. Kötü yabancılar doğru, memleket çocuklarının kulübede çürüdüğü doğru, Türkiye futbolunun çöküş yolculuğu doğru. Doğru olmayan yabancı sayısının azaltılması. Yasaklarla bir yere varılamayacağını düşünüyorum. Kötü olan yabancılardan bizim bebelerin daha kötü olduğu gerçeğine takılıyorum. Yetersiz bedenlerle nereye varılır. Daha fazla oynama fırsatı yakalarlar iddiası ne kadar doğru. Bir yabancılı yılları hatırlayın. Hangi bir Avrupalı'yı alt etmişiz. 40 sene Berlin panterinden girdiler, Moskova kaplanından çıktılar. Gerisi şerefli mağlubiyetler. Toprak sahalardan yeşil çimlere, otel odalarından beş yıldızlı tesislere, üç beş bin dolardan milyon dolarlık sözleşmelere, merserize formadan, Adidas, Nike, Lotto... Marka marka malzemelere. Sadece rengimiz değişti. Çizgilerin içinde fark eden hiçbir şey yok. Şu anki futbol yapımızı eskinin daha gerisinde sayıyorum. Bu kadar yatırım ile bu noktada kalmaya alkış tutamıyorum. Dünya üçüncülüğü, Avrupa Şampiyonluğu büyük mutluluk. Fakat kısa zamanda tarih sayfalarına gömdük. Ne yazık ki Aziz Yıldırım'ın dediği doğru. İş bilmez yöneticilerin yetkisinde o dereceleri tesadüf haline getirdik. Bu kafalarla yüz yıl geçse bir şey fark etmez. Yeni bir şey olursa, planlı programlı gerçekleşmez. Bir tesadüf üzerine kuruludur her şey. Dünya futbolunun efendisi Brezilya nasıl yapar bu işi? Dış ticaretinin ilk sırasında futbolcu ihracı yer alıyor. Brezilya liginde yabancı futbolcu oynar mı? İhtiyaç duyuyorlar mı acaba? Yabancı yasağı ile mi zirveye çıkmışlar? Eğitim şart Öcal ağabey, eğitim. Önce başkan ve yönetimleri eğiteceksin. Teknik adamların iyisini seçecekler. Adama iş vermeyi değil, işe adam almayı bilecekler. Taktik sistem bir yere kadar Kemal ağabeyim, esas olan onları işletecek yeterlilikte malzeme. Malzemeyi üretecek hocaları bulacaksın... 17 kere kovulup, 18. defa iş bulan hocalar var bu ülkede. Adı küme düşürme ustasına çıkanlar var. Benim bildiğim 7-8 yaşlarda bütün çocuklar eşittir. Yaşları 17-18 olduğunda fark ederler. Kimisi kasap Kemal, bakkal Hüseyin, manav Mustafa olur, kiminin adı da Ronaldo, Roberto, Kaka, Cafu olur. Farklılığı(n) sebebi nedir sizce? Yetenekli çocuklar doğmaz mı bu ülkede? Geleceği yere gelemeyen yüzlercesine rastlamadınız mı siz? Yasak değil, işi yapacak insanlar çözüm güzel ağabeyim. Süper Lig alt yapısında bin YTL'nin altında çalışıyor hocalar. Üç beş yüz liralık insanlar milyon dolarlık futbolcuları yetiştirebilir mi? Arada çıkanlar yanıltmasın kimseyi. Onlar sadece birer yaban gülü. Zirveye çıkışları asla plan program dahilinde değildir...