Şölen havasında geçti Karadeniz derbisi. Futbolun güzelliği tarihi rekabette doyasıya yaşandı. Tek sıkıntı, tarafların sıralamadaki yeriydi. Lig üçüncülüğünü başarı sayacak Trabzonspor ne kadar alkışlanır? Ligin dibine demir atmış Samsunspor'a hangi gözle bakılır. Tartışılan futbol aklı işte. Tutturamadılar bir türlü, yine yeni yeniden yapılanıyorlar. Samsun'un yolu uzun. Bir alt lige düşüp, sonra doğruyu bulurlar. Her gün değişen kulüp doğrularıyla, orası da şüpheli. Kapı önünde bekliyor Trabzonspor, ya kaosun içinde kalacak ya da zirvelere koşturacak. Üste çıkmak için şartlar uygun aslında. Mevcut malzemeyi verimli kullanacak aklı bulacak Trabzonspor. Futbolcu kadrosunun yetersiz olduğunu kabullenecek öncelikle. Anlayana çok şey söylüyor şu maç. Dibe çökmüş rakipten fazla bir farkı olmadığını tarif ediyor, olsa olsa forma farkı vardır diyor. Oyun değerleri eşit aslında. Savunma aksiyonları, orta saha organizasyonu hücum isteği... Trabzon'dan aşağı kalır yanı yok Samsunspor'un. Biri bizim Erdoğan Arıca, biri anlı şanlı Vahid Hoca. Trabzon'un yarısı milli. Samsun, pamuk ipliğine bağlı koptu kopacak... Böyle bir teknik adam tartışılır elbet. Bir artı değer katmıyorsa, o kulübede ne işi var? Takımın ihtiyaç duyduğu müdahaleyi seyredip de sonra farkediyorsa, ne yazsın Şirin Berber? Ve o değişiklik sonrası, maç tek kaleye dönüyorsa daha bir kelime söylenir mi? Boşa geçen dakikaların, hesabını kim verir? Onca emek, onca beklenti, o akıla emanet edilir de tribünde rahat oturulur mu? Hakem Selçuk Dereli iyi bir yönetim gösterdi.