Ne tuhaf bir durum. Koca Milli Takım'ın oyun şablonu belli değil. Forma giyen futbolcuların becerisi, futbolu anlama, oynama şekli sistemi belirliyor. Sistem tespit edilip, sisteme uyan futbolcular yerine, sistemi kendine uyduran futbolculara görev veriliyor. Bir kaç özel becerili futbolcuya takılıp, olması gereken standart tutturulamıyor. Hakikaten durumumuz tuhaf. Potansiyel olarak her türlü özelliğe sahip futbolcularımız var... Geçmişin takım olarak sahamızda rakibi karşılayan, topu kaptığında hücum eden şeklini oynamak istesek malzeme mevcut. Terim'in dünya futbolunun bir adım önüne çıkardığı şekli uygulamak istesek malzeme ona da yeterli. Fakat bir türlü dengeyi tutturamadık. Kaç maçtır çıkan onbirlerin birbirinden haberi yok. Beşi altısı başka oynuyor, kalanları başka. Birkaçı pres yapıyor, bir kaçı alan savunması. Yarısı ilk topa hamle yapıyor, yarısı geri kaçıyor. Tam bir çorbaya döndük. En zayıf rakiplere bile oyunumuzu kabul ettiremiyoruz... Türk futbolunun geliştiğine inanıyorum. Milli Takım'ın futbol kalitesinin yeterli olmadığını düşünüyorum. Gerçek anlamda ligimizi temsil ettiğini sanmıyorum. Uzun zamandır biz bu sıkıntıyı yaşıyoruz. İngiltere 1996'yı puansız, golsüz kapatan Türk futbolu hâlâ daha kendi gerçeğini arıyor. EURO 2000'de de bu böyleydi, Dünya Kupası elemelerinde de değişen bir şey yok. Senelerdir standart tutturulamadı. Bir maçımız yok ki; futbol olarak milletimizi doyursun, "Hah işte bu" dedirtecek kalitede olsun... G.ANTEP-A.GÜCÜ Bak Sakıp hocam, hatanın büyüğü sende, sonra futbolcularında, sonra hakemde. Hocam takımın çok kapandı; orta saha, forvet, defans bir araya toplandı ip oldu. Derinliğine iki metrenin önüne, arkasına düşen toplar rakibe gider oldu; siz fark edemediniz. Fark etseniz bile müdahale edemediniz. Takımınız savunma güvenliğini kaybetti. Futbolcularınız groki duruma düştü abondone oldu, tedbir alamadınız. Kenarda isyan ettiğiniz, hakeme saldırdığınız anda herşey bitmişti. O anda karar verip sahanın içine dalabilirdiniz. Ceza alma pahasına oyunu 5-6 dakika kesip futbolcularınızı kendine getirmeyi deneyebilirdiniz... Hakemlerin o ortamda, o şekilde maç yönetmesi çok normal. Bu olay bugünün meselesi değil ki, yıllardır sürüyor, bilmiyor musunuz?.. Hem kendi hayâllerinizi yıktınız, hem de bizim umutlarımızı tükettiniz. Görüyorsunuz, şampiyon olmak kolay değil. Çok değişik meziyetler gerekiyor... Normal sonuç G.Antepspor'un galibiyeti... (İlk maç: 1-1) KOCAELİ-BEŞİKTAŞ Tahminim Kocaelispor'un galibiyeti... (İlk maç: 3-2 Beşiktaş) ERZURUM-Ç.RİZE Rizespor dış sahalarda yavaşlıyor, tahminim beraberlik... (İlk maç: 4-1 Ç.Rize) İSTANBULSPOR-SİİRT JETPA İstanbulspor'a bir şeyler oldu. Aldıkları sonuçlara kendilerinin de inandığını sanmıyorum. Bu oyundan da kayıpla çıkarlarsa hiç şaşmam... (İlk maç: 2-0 İstanbulspor) G.SARAY-ADANA G.Saray yener... (İlk maç: 2-1 G.Saray) SAMSUN-Y.YOZGAT Samsunspor'un maçları bol gollü, mücadeleli geçiyor. Güzel maç olur, Samsunspor kazanır... (İlk maç: 0-0) BURSA-ANTALYA Normal sonuç Bursaspor'un galibiyeti... (İlk maç: 2-1 Antalya) G.BİRLİĞİ-DENİZLİ Denizlispor haftalardır yüksekten uçuyor. Gençlerin kısa dönemli toparlanması var... Önce beraberlik sonra... (İlk maç: 0-0) TRABZON-F.BAHÇE Trabzon valisi, emniyeti, kulüp yönetimi, yetkililere sesleniyorum. Aman tedbirinizi önceden alın. Hani geçmiş maçlarda kılıç kalkanlarıyla Trabzon sokaklarında Matrix filmi çevirenler var ya; onları kontrol altına alın. Muhtemel bir kayıpta, etrafa verebilecekleri zararlara tedbir alın. Şehrin kilometrelerce uzağından el koyun, maçla alâkaları kesilene kadar da bırakmayın. Aman aman bir tatsızlık olmasın... 14 deplasmandan 9'unda puan kaybeden F.Bahçe'nin Avni Aker'de puan kaybetmesinden tabii bir şey olamaz. Ayrıca Trabzonspor istim üstünde, tam havaya girmiş, bütün gücünü harekete geçirmiş bir halde. Saha dışı etkenlerden tamamen arınmış, ekip konsantrasyonunu sadece maçlarına vermiş. Bakmayın Trabzonspor'un maç kayıplarına; her maçında rakibinden üstün oynamıştır. Her oyunda gücünü rakibe kabul ettirmiş, baskı kurmuştur. Hele hele futbolcu grubu önemli saydığı maçlarda daha bir başka oynamaktadır. Ayrıca işin gerçeği, F.Bahçe büyütüldüğü kadar güçlü bir ekip değildir. Daha doğrusu gücünü tam kapasite kullanamamaktadır. Belki de grup gücünün farkında değildir... Eğer hakem karışmazsa, sonuca etki edecek fiillerde bulunmazsa, bu maçı Trabzonspor kazanır. F.Bahçe'nin neyi var? Bir tutar dalı becerikli futbolcularıydı, onun da Rapaiç dalı kırıldı, kaldı bir tek Revivo... Bu maçta taraftarının sesi gelmez, hoparlörden içerdekiler motive edilmez... (İlk maç: 5-2 F.Bahçe) sberber@ihlas.net.tr