Haftanın Tahmini
14 Aralık 2001 01:00
F.BAHÇE-BURSA
Sayın Denizli'nin başına ne geldiyse sistemsizlikten geldi. Her zaman yetenekli kadroların başında olmuşturama takımları hiç bir zaman kolektif hareket edememiştir. Yıldızlarıyla kazandığı puanları, aldığı dereceleri hep silah olarak kullanmıştır. Fakat işin gerçeği, yardımlaşmayan, birlikte hareket edemeyen kadroların bedelini her dönem ödemiştir. Bir fırsat olsa da hocaya sorsak; samimi cevap verse. Acaba kendisi hakikaten takımının oynadığı futboldan memnun mu? Futbolcularına böyle oynamalarını mı söylüyor? Takımı 10-5 yıl öncesinin futbolunu oynuyor. Her rakip atağı kalecisinde sonuçlanıyor. Topu kaptıklarında, alan kaleye koşuyor. Ne bir hazırlık pası, ne atağı olgunlaştırma... Bursaspor iyi bir ekip. Birbirini tamamlayan futbolcuları var. Ara sıra frene bassalar da bu tip maçlarda tam kapasite kullanıyorlar. Eğer hakem karışmazsa, Bursaspor'un puan şansı var... Beklediğim sonuç F.Bahçe'nin galibiyeti, beraberlik belki...
G.ANTEP-Y.YOZGAT
Haydi bakalım Samet hocam, adım adım yukarılara koşuyorsun. Nice hocaların yere batırdığı kadroları zirvelere taşıyorsun. Olumsuz eleştirdiğimizde tepki alıyoruz. Dokuz köyden kovuyorlar bizi. İşte Samet Aybaba... Adam başarılı, ne söyleyebiliriz? Yozgatspor tüm gücünü kullanıyor, fakat bazen yeterli olmuyor. Özellikle G.Antepspor gibi rakipler karşısında çabuk teslim oluyorlar. Dahası .Antepspor son haftalarda her sahada kazanıyor... Tahminim G.Antep'in galibiyeti...
ANTALYA-SAMSUN
İki takım arasında pek fark yok. Futbolcu kaliteleri benzer oranda. Samsunspor'da bir bıkkınlık var. Hep dış sahada oynamanın ve genelde kaybetmenin getirdiği skora razı olma zaafiyeti var gibi... Antalyaspor da saha dışı problemler nedeniyle konsantrasyon zorluğu çekiyor. Denklik mevkilerde. Kısa orta sahalar, çabuk kenar adamları, becerikli ileri ikililer... Önce beraberlik, sonra Antalyaspor'un galibiyeti...
DENİZLİ-A.GÜCÜ
At binicisine göre kişnermiş. Sakıp Özberk nerede, hangi kadronun başında olursa olsun başarılı. Yeter ki ekibin içinde parazit olmasın. İşte Denizlispor, en iyi adamlarını veriyor, değişen bir şey yok. Denizlispor futbolunu tam sahada etkin kılıyor. Skor derdi olmadan, futbolu çirkinleştirmeden, pozisyon neyi gerektiriyorsa onu uyguluyor. Tebrikler sayın Özberk. Ekibinizi bu kadar verimli kıldığınız için... A.Gücü parlak gidişini kupada terk etti. Futbol şansına yenik düştü. Çok kaçırdılar, kolay yediler... İki güçlü ekibin mücadelesinden her sonuç çıkabilir; önce beraberlik...
GÖZTEPE-BEŞİKTAŞ
Sivaslı Beşiktaşlılarmış; temiz bir kalay meili geçtiler. Nerede futbol oynamışım, futbolu nereden biliyormuşum. Beşiktaş süper oynuyormuş da biz göremiyormuşuz... Siz önce Sivasspor'unuza sahip çıkın, ondan sonra İstanbul'un takımını dert edinin. Kendinize bir sorun, milyonlarca Sivaslı olmasına rağmen neden takımınız alt liglerden çıkamıyor? Ayrıca bir yıl da Sivasspor'da futbol oynadım, haberiniz ola... Dahası, çocukluğumdan kafama yerleşmiştir. "İstanbul'da dikili taş, aslan Beşiktaş." Trabzonlu olmamıza rağmen ailece Beşiktaşlı'yız. Siz keçi boynuzu yalamakla mutlu olabilirsiniz. Biz gerilerde kalan, kötünün iyisi olan Beşiktaş'ı beğenmiyoruz... Ayrıca topuklardan yukarısını bedenime bağışladığınız için teşekkürler! Beklediğim sonuç, Beşiktaş'ın galibiyeti...
Ç.RİZE-İSTANBUL
Dış sahalarda sinen Rizespor iç sahada şahlanıyor. Tüm gücünü harekete geçiriyor. Başta kaptan Ümit olmak üzere, Tetteh, Devran ve arkadaşları son saniyeye kadar maça asılıyor. İstanbulspor'un ağır, fakat tecrübeli defansı, bakalım Rize'den puan çıkarabilecek mi? Rizespor kontrolü zor hücumcularla galibiyete yakın. İstanbulspor tecrübeli futbolcularıyla puana yakın... Bir ihtimâl beraberlik, sonrası Rizespor'un galibiyeti...
MALATYA-D.BAKIR
İç - dış ayırımı yapan, evindeki futbolu dışarıya taşıyamayan iki ekibin mücadelesi. Rakipler mutlaka kazanma üzerine oyunu riske etti mi açık veriyorlar. Bu tip oyun da genelde deplasmanlarda gerçekleşiyor. Yani D.Bakır'ın puan şansı az. Her futbolcusu takıma yeni katılmış kadrolar. Çoğunun bir önceki takımlarında başarıları yok. Sanırım iki takım da son haftaya kadar tehlikeyi yaşayacak. Öyle alıştırdılar, sahasında oynayan favori. Tahminim Malatyaspor'un galibiyeti...
G.BİRLİĞİ-TRABZON
G.Birliği'nin durumu endişe verici. Sadece puan kaybetmiyor kırmızı-siyahlılar. Her oyunda sahip olduğu değerlerin bir parçası yok oluyor. Kolu kırılıyor, bacağı gidiyor, ciğeri, kalbi yara alıyor. Sayın Arıca'ya yeni diyemeyeceğiz artık. Bir ayı geçti ekibin başına geçeli. O gelmeden önce Gençler rakibe çok pozisyon veriyordu, ancak en az rakip kadar da fırsat buluyordu. Dört maç sıfır puan, sıfır gol. Bu nasıl iş anlamadık. Sayın Arıca gidişat nereye, söyler misiniz? Bir çare bul hoca, ağlıyor tribünler. Mide kanaması geçirenler var. Kederinden hayat düzeni bozulanlar var. Briegel geldiğinde 'tünelin ucundaki ışık' benzetmesini yapmıştık. Alman işinin ehli, mevcut malzemeden maksimum verim alma ustası. Trabzonspor'un çok bilenleri haftalarca Zafer'i oynatmamışlardı. Herhalde dil problemi yaşıyorlardı. Çocuk Almanca biliyor. Belli ki Briegel'le iyi anlaşıyor... Bu sadece bir örnek, bakın göreceksiniz zamanla her futbolcunun performansı yükselecektir... Trabzonspor'un galibiyetinden geriye doğru her sonuç çıkabilir...
G.SARAY-KOCAELİ
Ne oldu skorcular? Hani her şey yolundaydı. Lucescu ekibine hakim, ne isterse o oluyordu. O zaman yönetimin aldığı son kararlar ne anlama geliyor? Türk futbolcusunun gücünün farkında değilsiniz. Düşük vites oynamaları bile size yetiyor. Övgüler dizerek fayda sağladığınızı sanıyorsunuz... Sayın Cansun ve arkadaşlarını kutluyorum. Demek ki ekibin gücünün farkındalar. İstediklerinde çok daha fazlasını üreteceklerini biliyorlar. Lucescu'nun işini yönetim yapıyor, ilginç değil mi?.. Körfez ekibinin nerede, ne oynayacağını kestirmek zor. Sahip oldukları gücü kullandıklarında karşı koyamayacakları rakip yok. Bu maç önemli, iyi futbol vitrin yapar. Onun için ne varsa verirler. G.Saray son maçı kaybetti. Avansları tükendi. Bu maçı çıkış olarak görebilirler... Beklediğim sonuç G.Saray'ın galibiyeti...