Haftanın tahmini

A -
A +

sberber@ihlas.net.tr DENİZLİ-G.SARAY Terim modeli lige ağırlığını koydu. Tartışmasız her maçın favorisi G.Saray. Kaç maçtır her rakibe taktiğini kabul ettirdi. Sahasına sıkışan takımlar presin altından kalkamadı. Şekil, çok pozisyon doğuruyor. Son maç üç farklı bitti, ancak kaçan pozisyon kat kat fazla. Gol sahasında bir eksiklik var gibi. Mevcutlar ihtiyacı karşılayacak meziyetten uzak sanki... Lig için sorun olmaz, fakat hedefte Avrupa'nın zirveleri var... Denizlispor çok koşan, her oyunda puan için cesaretle öne zorlayan bir takım. Özel meziyetlere sahip farklı futbolcuları var. Cimbom'un presini kırabilirler... Ufak da olsa beraberlik ihtimali var. Beklediğim sonuç G.Saray'ın galibiyeti... ELAZIĞ-TRABZON Fener kötü, Trabzon iyi oynamış. Pozisyon sayısı eşit ve maç berabere bitmiş. Oyun sahası da Avni Aker. O zaman bu sevinç neyin nesi? Maç taktiğini tamamen rakibi karşılama üzerine kurmuş, bir zayıf takım gibi kontrataklardan sonuç almak isteyen şekle alkış niye?.. Bu filmi çok seyretti Trabzonlu. Çok sezon bitti umutlarla. Öncekinden sonraya kalan bir kaç isim. İsimleri yazın bir tarafa, bakın seneye kaç kalacak... Bu maç farklı. İki takım da oturmamış. Oyun yapısında arayışlar sürüyor. İlk onbirlerin çoğu yeni. Trabzonspor daha tecrübeli. Elazığ'dan sadece Giray Bulak'ın nefesi geliyor. Ekibin kendini ispat mecburiyeti var. Birbirine alışacaklar, lige alışacaklar, eğer güçleri yeterse ligde kalacaklar. Onlar için bu maç iyi bir imtihan... Üç ihtimal de çıkabilir. Ağırlıklı olarak beraberlik düşünülmeli... G.BİRLİĞİ-İSTANBULSPOR Özellikle işaret ediyorum. Farklılığın tamamen hocadan geldiğini ısrarla vurguluyorum. Burada maksat görevi verenlerin gerçeği anlamasını sağlamak. Olay doğru analiz edilsin. Bir teknik adam böyle olmalı. Ekibin teknik sorumlusu kimliğinde tamamen kendi görüşlerinden hareket eden bir yapı oluşturmalı. Sayın Yanal hiç tereddütsüz neyi niçin yaptığını eksiksiz biliyor. Mevki mevki transferleri belirledi. Kısa zamanda bilinen oyun yapısını takımına yerleştirdi. İlk haftadan iddia ediyorum, bakın göreceksiniz Gençler zirveye vuracak... Beklediğim sonuç Gençler'in galibiyeti... SAMSUN-BURSA Bursaspor gücü oranında dengeli bir ekip. Futbolcu yapısı birbirini tamamlayan vasıfta. Sadece savunmanın solunda aksama var. İyi bir orta saha, her an gol çıkaracak forvet... Samsunspor'da arayış devam ediyor. Geçen sezonu son maçta kurtaran kadroyu toparlamak bile sevinç verdi. Kadroya katılan yeni bir şey yok. Üstelik önemli isimler yaş sınırında ve geçen sezondan bir yaş daha fazlalar... Bursaspor çabuk hücumlarla goller bulabilir... Büyük ihtimal beraberlik sonrası Bursaspor'un galibiyeti... BEŞİKTAŞ-KOCAELİ Beşiktaş'ta beklentiler yüksek. Herkes yıldızların katılımını bekliyor. Son maçta bir onbeş dakika izledim. Hakikaten hoş işler yapıyorlar. En önemlisi Sergen, eksiksiz hizmet niyetinde. Görünen o ki; oynamak, faydalı olmak istiyor. Amaral kaliteli bir futbolcuya benziyor. Pancu fena değil. İlhan hazır, yavaş yavaş Nouma geliyor. Lucescu, taşların yerini belirlemiş. Görevler paylaşılmış, makine düzeninde hareket eden bir yapı kurmuş. Şimdi merak edilen, yıldızların katılımı ne getirir? Bir arada ne işler yaparlar?.. Hakemlerin performansı da önemli tabii ki... Beklenen sonuç Beşiktaş'ın galibiyeti... ALTAY-GÖZTEPE Yılların rekabeti yoksulluğun gölgesinde kaldı. Ne oldu memleketin yarısı Ege'ye?.. Koca camialar, formaların içini dolduramıyorlar. Tükendi İzmir futbolu. Alttan yetişmiyor, etraftan takviye edilenler, ihtiyaca cevap vermiyor. Bütün olumsuz şartlara rağmen Göztepe kötünün iyisi. Altay'da işler hepten kesat. Bu futbolcu kadrolarıyla bu lig nasıl geçer? Hep sıkıntı, hep stres... Bir ihtimal beraberlik, sonrası Göztepe'nin galibiyeti... ADANA-DİYARBAKIR Adanaspor saha ve seyirci avantajını iyi kullanıyor. Alt ligin şampiyon kadrosu, takviyelerle güçlendi. Lig için yeterliliğini ilerleyen haftalar gösterecek. Şimdilik isimler pek doyurucu değil. Diyarbakır ilk maçta sürpriz yaptı. Kazanabileceği maçtan iki puan hasarlı çıktı. Birbirini tamamlayan iyi bir kadrosu var. Ekibin Hüseyin hocayla uyumu da üst seviyede. Diyar daha ağır basıyor. Büyük ihtimal beraberlik... F.BAHÇE-A.GÜCÜ Söylenmemiş hiç birşey kalmadı. Ağzı olan konuştu. Yanlışları sıraladı, yapılması gerekenleri öğütledi. Hüküm; Lorant suçlu olarak değer buldu. Halbuki bu Lorant 17 lig maçı oynadı. Ligde göreve başladığında takımı düzeltene kadar üç maçın ikisini kaybetti. Sonra bütün derbileri kazandı. İki maçta da öndeyken ferdi hatalardan iki de beraberlik aldı. Lorant'ın kayıp puanı 10. Kendinden önceki teknik adamın kayıp puanı 17. F.Bahçe, ligi şampiyonun üç puan gerisinde bitirdi. Yani biten sezon bu hoca teknik anlamda başarılı... Bu sezon yeni başladı, yıllardır puansız döndüğü Trabzon'dan beraberlik çıkardı. Sonra UEFA şampiyonuna bir farklı mağlup oldu. Rövanşta şansı devam ediyor. Eleme maçları taktik oyunlarıdır. Dakikalar skora göre tüketilir. Feyenoord burada savunma oynayacak. Müthiş taraftar desteğinde, onca becerikli futbolcusuyla F.Bahçe maçı kazanabilir. Hedef bu kadar yakınken, bu yıkım niye? Burada gerçek maksat ne? Şimdi bu hoca, A.Gücü'nü yenerse, ardından G.Antep'i... Sonra da Feyenoord'u elerse ne olacak? O zaman kalemlerini maksatlı olarak Alman'a batıranlar, sivri uçları nerelere sokacak... MALATYA-G.ANTEP İki takımın da oturmuş kadroları var. Küçük farklılıklar belirleyici olur. Bir futbolcunun maçlık performansı, hocaların ekibi yönlendirmesi, hava, saha, taraftar, hakem... Maç tarafsız sahada. Futbolcu kalitesi, teknik adamın müdahalesi dikkate alındığında Malatyaspor avantajlı....

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.