Haftanın Tahmini

A -
A +

G.ANTEP-ADANA Geçiş döneminde çok kaybetti Antepspor. Multescu'dan beri beklenen çıkış gerçekleşmedi. Mitroviç - Sağlam teknik hareketi hız kazanmadı. Şahintürk ve Kemal'in ayrılışı ekibi zayıflatmış olmalı. Oyun düşüncesindeki değişim de oturmamış... Adanaspor'un işi zor. Bu maçta büyük ihtimâl kayıpla geçer. İsim isim iyi futbolcular ama, olgunlaşmış en ufak hareketleri yok. Ne savunma, ne de hücum hareketi... Her taraf topal gidiyor... Beklediğim sonuç Antepspor'un galibiyeti... (İlk maç: 2-0 G.Antep) DENİZLİ-ALTAY Bu da bir Ege derbisi. Biri zorda, diğeri rahat. Denizlispor yükünü hafifletti. Bundan sonrası üst sıralar olur... Alt sıraların sıkıntılı ekibi Altay mutlaka birkaç vurgun yapmak zorunda. Belki bu maç, belki bir başka deplasman. İç sahada dahi kazanmayı beceremeyen Altay bu çıkışı yapabilir mi? Normal sonuç Denizlispor'un galibiyeti... (İlk maç: 3-1 Altay) MALATYA-ELAZIĞ Alkışlarımız Ziya Doğan'adır. Ne de güzel kullanıyor elindeki kadroyu. Rakibe göre, havaya, sahaya, ortama, her zorluğa karşı organize etmiş ekibini. Tebrikler hocam. Üstelik elindeki malzeme, orta kalite... Elazığspor zayıf bir takım. Yükü taşıyacak kalitede birkaç isme sahip ve ekibin kolektif hareketi bu kadar. Bugüne zor geldiler. Sonrası sıkıntılı geçer. Beklediğim sonuç Malatyaspor'un galibiyeti... (İlk maç: 2-1 Elazığ) GÖZTEPE-SAMSUN İsmail Uyanık başkan, köşeden yorumcu arkadaşım Süleyman Hurma ve futbol emekçisi Sakıp hoca. Derinden derine iyi iş becermişler. Rakipler uyurken onlar doğru takviyelerle hastalığı gidermişler. Serkan, Celil, Oktay, Ertuğrul, Müslim, Kenan, Fevzi... Tecrübe var, kalite var, koşmaları gerek. Sakıp hocanın takımının bu tip problemi olmaz... Beklediğim sonuç Samsunspor'un galibiyeti. Bir ihtimâl beraberlik... (İlk maç: 0-0) G.SARAY-F.BAHÇE Fatih Terim'in son maçı olabilir. Bu sefer tutturamadı hoca. Birinci gelişinde aynı sıkıntıları yaşamıştı, çabuk atlattı. O zaman hareketi engelleyen, futbolcuların eksik adımlarıydı. Şimdi olay farklı; G.Saray'da bir iç hesaplaşma var gibi. İki taraf birbirinden kopuk. Futbolcular hocayı, hoca futbolcuları takmıyor. Sanıyorum karar verilmiş, gitmesi en kolay olan yakında ayrılacak... Neresini anlatayım G.Saray'ın. Bu kadar kötü performans, futbol terimleri içinde tarif edilebilir mi? Bunun adı olsa olsa ihanet, entrika, çekememezlik, ne oldum delisi gibi isimler olmalı... F.Bahçe farklı. Sarı - lacivertlilerde futbolcu teknik adam niyeti düzeltti, herkes kazanmak istiyor, fakat henüz hareket beklenen olgunlukta değil... Benim tasvip etmediğim Oğuz hocanın fazla savunma tedbirlerini tercih etmesi. İşin garibi, o kadar tedbire rağmen çok açık veriyor... Derbiler üç ihtimâllidir... (İlk maç: 6-0 F.Bahçe) DİYARBAKIR-BURSA Zor, kritik bir maç. İkisi de sıkıntılı. D.Bakırspor iç sahada daha güvenli oynuyor. Ümit hoca ile takım hareketinde önemli gelişme sağladılar... Bursaspor'un hali harap. Futbol şansı da terk etmiş "Timsah"ı. Erdoğan hoca toparlayamadı takımı. Gelen gideni aratıyor mu ne?.. Dibin her takımı gibi ikisi de her imkânı kullanıyor. Futbolun cilveleri sonuca etki ediyor. Üç ihtimâl de çıkabilir. Beraberlik ağır basıyor... (İlk maç: 4-1 Bursa) A.GÜCÜ-G.BİRLİĞİ Usta ile çırağı Ankara derbisinde buluştu. Birbirinin her şeyini biliyorlar. Taktiği, sistemi, oyuncu tercihleri, değişiklikleri... Bakış açıları benzer iki hocanın yönetiminde, farklı karakterde futbolcuların ezeli rekabeti... Riskli bir oyun yapısı var Gençler'in. Topun bulunduğu her alanda çoğalma isteği genelde fayda veriyor fakat arka boşluğa atılan olumlu paslar tehlike oluşturuyor. Güçlüler'in, baskıyı kıracak Augustine, Hakan gibi isimleri var... Zevkli bir maç olacağı kesin. Pozisyonu bol, gollü bir maç... Derbiler üç ihtimâllidir... (İlk maç: 1-0 A.Gücü) İSTANBULSPOR-KOCAELİ İki maç üst üste izledim Kocaelispor'u. Görünen o ki; işi sermişler. Futbolcular görevden kaçıyor, potansiyel yetersiz. Hoca ekibi korkak oynatıyor. Bir puanın işe yaramadığı ortamda bütün taktikleri kalesinin önüne kuruyor. Gol sahası hariç her tarafa top taşıma becerisi olan bir Lazarov'a bağlamış umutları. Körfez nasıl gol atacak, anlamış değilim? Rakip takımların kendi kalesine gol atmasını hesaplıyor sanıyorum Güvenç hoca... İstanbulspor son maçta vurgun yaptı. Burada da hareket arazlı. İki problemli ekibin mücadelesinden her sonuç çıkabilir. Ağırlıklı olarak beraberlik düşünülmeli... (İlk maç: 1-0 İstanbulspor) TRABZON-BEŞİKTAŞ Sahip olduğu gücü maksimum seviyede kullanan Trabzonspor. Kolektif hareket içinde bireysel yetersizlikler puan kayıpları getiriyor. Özellikle yükün ağırlaştığı ortamlarda kaybediyor Trabzonspor. İki kenar beki aksıyor. Hücum hattında Fatih yalnız kalıyor. Gökdeniz'in öne çıkarılışı bu maçta ne derece etkili olur?.. Beşiktaş ilginç bir takım. Hocası bile ekibin gücünün farkında değil. Aylardır geri vitesiyle yönetilen kadro, kupa maçında turu kurtarmak için değişik işler yaptı. Bir eksik oynamasına rağmen, müthiş ataklar geliştirdi... İşte bir hedeften koptu Beşiktaş. Lucescu'ya övgüler dizenler, Ersun Yanal için ne söylerler? Sistemcilerin bir tanesi 2 saat baktı, Gençler'in nasıl oynadığını çözemedi. Televizyon ekranından eveleyip geveledi... Derbiler üç ihtimallidir... (İlk maç: 0-0)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.