Haftanın tahmini !

A -
A +

Gücünün farkına varamazsan, elbette kaybedersin. İngilizler farketmiş, biz anlayamamışız. 1 saat yarı sahasından çıkmadılar. Btün hesapları en iyi halimiz üzerine yaptılar. Taktiği saldırıcak Türkiye üzerine kurdular. Beklediler, beklediler, arada bir öne çıktılar. Ara devrede taktiği değiştirdiler. Oyun görüntüsü, havanda su döğmek olan ay-yıldızı ablukaya aldılar. Sallanan orta sahayı dağıttılar. Çok adamla, defans bloku üzerine yığıldılar. Dayanamadık. Alpay kesti, Bülent uzaklaştırdı, Rüştü devleşti ama olmadı... Bize hiç yakışmadı. Yükselişini saldırarark, gerçekleştiren Türk futbolu geri vitesiyle puan çıkaramadı. Resmen harakiri yaptık. Gerçek kimliğimizden uzak, son derece dağınık bir futbol çıkardık. KOCAELİ-TRABZON Son şanslarını kullanıyor Körfez. Aslında, lig tecrübesi fazla futbolcu kadrosu var. En azından geri düştüklerinden daha potansiyelli bir ekibi var. Ancak, aylardır takıma uygun hareketi gerçekleştiremediler. Çok oyunu tek taraflı geçtiler. Savunurken, hücumu unuttular. Hücum isterken, arkada açık verdiler. Trabzonspor'un verimli hareketi devam ediyor. Oyun mantığı son derece gelişmiş bir takım Trabzonspor. İsim isim fazla bir değer taşımayan futbolcu grubu bir arada büyük işler yapıyor. Yükün ağırlaştığı maçlarda, sonuç almakta zorlanıyor. Bu tip rakipleri kolay geçiyor. Tahminim Trabzonspor'un galibiyeti. (İlk maç: 2-0 Trabzon) BEŞİKTAŞ-DENİZLİ Bu maçı kazanabilir Beşiktaş. Verilen ara yeterliydi. Rumen arkadaş, hastalığı farketmiş, hücum - defans dengesini ekibine yerleştirmiş olmalı. Hedefi şampiyonluk olan bir ekip, birine koşarken; birini unutmamalı. Kayıpların gerçek sebebi, dengesiz harekettir. Denizlispor iyi bir ekip. Takıma uygun gelişmiş oyun taktikleri var. Takım kondisyonu oldukça yüksek. Etkili isimlere sahip... Beşiktaş yener. (İlk maç: 2-1 Beşiktaş) SAMSUN-G.ANTEP Zor maçlar oynuyor Samsunspor. Kayıplar oyun temposundan geliyor. Her rakibe pozisyon veriyorlar. Her maçı bıçak sırtında geçtiler. Antep diri bir ekip. Bazı maçları geri vitesiyle geçiyorlar. Ancak istediklerinde çok diri bir şekil çiziyorlar. Kulübenin taktik tercihi ne olur, bilinmez. Önce beraberlik, sonra... (İlk maç: 4-2 G.Antep) G.BİRLİĞİ-MALATYA Taktik denen şeyin, ne derece önemli olduğunu Gençler'in oyun yapısından anlıyoruz. Futbol oyunun en verimli tarafını kullanıyor Yanal. Her şart, her ortamda gole koşmak tek hedef. Tabii burada taktiği uygulamak için ona uygun futbolcular, yükü kaldıracak zihniyet ve güç - kuvvet istiyor. Bugün çok teknik adam, takımını Gençler gibi oynatmak isteyebilir, fakat bir anda olmaz. O yapıya çıkmak için aylarca çalışmış olmak gerekiyor. Grupların değişimi bir günde gerçekleşmiyor. Gençler kazanır. (İlk maç: 5-4 Malatya) ALTAY-ELAZIĞ Benzer yapıda iki ekibin mücadelesi. Dertleri aynı, güçleri hedefleri aynı. Silahları denk... Olabildiğince kollektif hareket ediyorlar. Yakında seyrettim. Takım hareketine katılmayan bir oyuncuları yok. Problem futbolcu kalitesinde. Meszaros'a karşı Sinan, ne yaparlar bilinmez... Beraberlik ağır basıyor. (İlk maç: 2-0 Elazığ) BURSA-A.GÜCÜ Son maçı inanılmaz geçti Bursaspor. Bu derece kendini kaybetmiş bir futbolcu grubu olamaz. Trabzonspor karşısında felakettiler. Resmen sabote ettiler. Genç takımdan çocuklar çıksaydı, bu kadar aciz kalmazdılar. Şimdi bu futbolcu grubu A.Gücü ile oynuyor. Ve biz sonucu tahmin edeceğiz. Maç öncesi veriler, tamamen Bursa'nın aleyhine. A.Gücü kazanır demiyorum. Bursa verebilir diye düşünüyorum. (İlk maç: 4-0 A.Gücü) İSTANBULSPOR-GÖZTEPE Aykut Kocaman ve takımında bir değişim var. Gole koşan ayaklarda doğru isimleri buldular. Ekibin önü - arkası birbirini tamamlıyor gibi. En azından son oyunlarda öyle... Göztepe'de seferberlik sürüyor. Bütün gücü kullanıyorlar fakat, malzeme bu kadar. Beraberlik belki, sonrası İstanbulspor'un galibiyeti. (İlk maç: 1-1) ADANA-F.BAHÇE Adanaspor'un kazanması lazım. Yazık olur turuncu-beyazlılara... Kısa zamanda ekibine verimli hareket kazandıran Yılmaz hocaya yazık olur. Dahası böyle bir F.Bahçe'nin bir rakibi yenmesi, büyük sürpriz olur. Altay maçını hatırlayın. Defanstan top sekiyor. Topun düştüğü 40 metrekare alanda bir sarı-lacivertli yok. Sürüyor topu rakip gidiyor - gidiyor, karşısına çıkan bir F.Bahçeli yok. Rüştü'nün önüne çakılmış Ümit Özat ve ihtiyar Z.Mirkoviç. En ilerideki arkadaşıyla arada 70 metre var. Dünyanın en çok koşan futbolcuları olsa bile, dolduramaz o boşluğu. Yırtınıyor Kemal, Tuncay, Johnson, Hakan... Kapatamıyorlar açığı. Sadece şu yanlışı düzeltse Oğuz Çetin; yola getirir F.Bahçe'yi. Tabii böyle oynayabilmek için maç öncesi, maç için çalışmış olmak gerekiyor. Özel zevklerden uzaklaşıp, futbol için yaşamak gerekiyor. Maç şartları ne getirir bilinmez. Beklediğim sonuç Adana'nın galibiyeti. (İlk maç: 1-1) DİYARBAKIR-G.SARAY Zor haftalara girdi G.Saray. Önceki kayıpların telafi zamanı. Gerçek performansını, beklenen - olması gereken futbolu çıkarırsa, bu maçı götürür. Bundan sonrasını da... Ümit Karan kulübeli günlerin hesabını soruyor. Christian'la geçen maçlara yazık. Bir de şu futbolcudan başka herşeye benzeyen Lukunku... Neyse oralara girmeyelim. Kaç futbolcu kendi gibi oynuyorlar ki? D.Bakır oldukça dengeli bir ekip. Takıma uygun gelişmiş taktiği var. Bir beraberlik belki, sonrası G.Saray... (İlk maç: 1-0 G.Saray)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.