Hakem belirledi

Yazık oldu. Bu futbol düşüncesinin kazanmaması gerekiyordu. Türkiye Ligi'nin zirvesini belirleyen futbol bu olmamalıydı. Savunarak maçı götüren güldü, "mutlaka kazanmalıyım" diye üzüldü... 1-9-1 oynadı Beşiktaş. "Bir hücum, 10 savunma"ydı taktiği. Birinde golü attı, onunda kaleyi kolladı. Cordoba çok iyiydi, Ronaldo hata yapmadı, Zago fırsat vermedi, İbrahim - Yasin takımın iyisiydi. Şimdi "Usta Lucescu" diyecekler. Tam bir taktik adamı diye övecekler. "Bu maç ancak böyle oynanırdı" diye öne çıkaracaklar. Şu futbolu, bir Türk teknik adamın takımı oynasa, maç sonu yol verilirdi. Ali Sami Yen'de çok takım seyrettim, hiç biri futbolu bu kadar çirkinleştirmedi. Sonuçta kaybettiler ama, futbol adına bir şeyler ürettiler. Çok pozisyon yakaladı G.Saray. Olumsuz hava şartlarına rağmen organize ataklar geliştirdiler. Yandan ortalar, şutlar, kazanma adına herşeyi ortaya koydular. Maçın berabere olduğu bölümde altıpasta kaleci ile karşı karşıya olan Hasan, arkadan direkt ayağına vurularak düşürüldü. Hakem penaltıyı veremedi. Skora etki etti Kuddusi Müftüoğlu. Atamayana atarlar kuralı devreye girdi. Tek etkili hücumunda maçı kazandı Beşiktaş. Vasat bir gece yaşadık. Soğuk, yağmur ve haksızlık kaldı aklımızda. Futbol şansı demek, yanlış olur. Hakem farkı desek daha doğru olur. Üzüntüm şu, Lucescu'yu galip sayacaklar. Savunarak kazanan futbolu alkışlayacaklar. Hakem çok kötüydü.