Hal ve gidiş sıfır

A -
A +

Ümit takım fiyaskosu üzerine, A milli sefilliği eklendi. Birbirinin kopyasını oynadılar. Tek kelimeyle rezalet. Ülke futbolunun bir düşüş yaşadığı doğru. Ancak bu kadar da değil. Futbol değerlerini alt üst ettiler. Sorsan yüz yılın sistemi derler. Halbuki hatırladığım 30 senedir böylesini görmedim. Sistem anlaşılmadı. Taktik ile alakası olan bir hamle yoktu. Her biri becerikli futbolculara forma verilmiş, "Saldım çayıra Mevlam kayıra." Doğaçlama oynadı çocuklar. Havadan kuş uçurtmayan Yunan savunması karşısına 1.60'lık pigmeleri koymanın mantığı neydi? Takım savunması becerisi ile Avrupa Şampiyonu olmuş bir ekibe karşı dripling, çalım, yüksek top, şişirilen paslarla netice alınır mı? A Milli hoca, sistemi yalan üzerine kurmuş. Çalıştırdığı kulüp takımlarında uzun adamlardan vazgeçmezdi. Bir inat uğruna Hakan Şükür'ü yedi. Korktu, yerine onun benzerini alamadı. Ay - yıldızlı takımı da yedi, kendi kredisini de tüketti. Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış. Bununki aylar öncesinden söndü. Mesele çok basit aslında. Rakibin kapalı oynadığını sağır sultan bile duydu. O zaman iki uzun koymak zorundasın. Hakan Şükür, Zafer Biryol, Ersen Martin, Rizesporlu Okan... İlk ikisini tercih et. Ülkenin gol kralı, kendi takımında ikilinin arkasında oynayan Fatih Tekke, koy organizatör olarak. Ön libero diye bir kavram var dünya futbolunda. Biri Hüseyin, biri Emre Belözoğlu. Yunan'ın tek forvetle çıkacağı belli. O zaman üçlü defansı kur. Tolga, Erdinç, İbrahim Toraman. Kaldı iki kenarın adamı. Hamit'i bulmuşsun ne güzel, öteki tarafa Celaleddin'i yerleştir. Başında bulunduğun takım doğduğun kasabanın takımı değil Türkiye Milli Takımı. Karşındaki rakip de yan kasaba değil, bir Avrupa Şampiyonu. Savunma güvenliğin olmalı. Hücum yediğinde, kademeli olarak yerleşmiş olman gerekiyor. Atak isteğin bir mantık üzerine kurulmalı. Hamleler birbirine benzer olmalı. Mevkiler o alanın istediği gibi işlemeli. Böyle savruk bir yapının tarifi yok. Taktiği verenin nasıl oynanacağını bilmediği bir ortamda futbolcular ne eylesin? Bıraktım bizim çocukları, dünya yıldızlarını koysan ne yazar? Birbirine fayda etmekten çok birbirinin oyununu bozarlar. Olanları anlatmaya sayfa yetmez, olması gerekeni yazalım bari. Çok geçti bizi Avrupa'sı, Afrika'sı, Amerika'sı... Farkında olmadan sahip olduğumuz futbol değerlerinin hepsini kaybettik. Tutamadık üzerimizde futbol güzelliklerini. Vizyon, imaj, elbise, ayakkabı, derken sınıfta kaldık. Her tarafa sallamaktan pekiyi alan ülke futbolu hal ve gidişten çaktı. Pansuman tedbirler yarayı kapatmaz. Yeni Derwall'ler, Piontek'ler bulmalıyız. Futbolun başına geçirip topun ağırlığından, kaç yaması olduğundan, taktik, sistem, futbolcu seçiminden başlamalıyız. Özde müthiş bir zenginliğe sahip olan Türkiye futbolunu yeni baştan yoğurmalıyız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.