Hatanın bedeli

Felâket bir ilk yarı yaşadık. En ufak taktiksel becerimiz olmadı. Savunma, orta saha, forvet ilk defa bir araya gelmişler gibi, son derece kopuk, uyumsuz yönlendi... Topa sahip olduğumuz anlarda, organize olamadık. Rakip presten kurtulamadık. Kalenin uzağında bir kaç dengesiz pas... Atak olgunlaştırıp etkili olamadık. Kapanan savunmaya uzun toplarla yüklendik, her topu onlar karşıladı. Seken topları kaptılar, atağa çıktıklarında çaresiz kaldık. 2 gol buldular, fazlasını kaçırdılar. Tam bir şok yaşadık. Olamaz! Türk futbolunun aynası bu olamaz! Onca tecrübe, onca kupalar, onca şampiyonluklar dünya kulüplerinde forma giyenler, bunlar olamaz. Ümit, Bülent, Tugay, Abdullah, Hakan Şükür tanınmayacak kadar berbat bir futbol sergilediler. Beşi geri çekti, altısı ileri zorladı... Sistemin kabul etmediği hatalar yaptık. Öncelikle ilk11 tercihimiz tutarsızdı. İki düz adamla tandemi deniyoruz. Hiçbir faydasını görmedik. Kenara iki bek koyduk, ne için orada olduklarını kendileri de anlayamadı. Orta saha, forvet, nereden bakarsan bak, berbat. Bir de istek noktası tabii ki... Oyunun adı milli... Kazanmayı isteyeceksin. Onun için emek vereceksin. Oynayamasan da, oynatmayacaksın. 90 dakikanın her anında ay-yıldızın heyecanını taşıyacaksın. Son yarım saatte, kadronun oynayabileceği şekle döndük. Tugay'ı geriye, Bülent, Alpay'ı stopere aldık, oyun şeklimiz tamamen değişti. Milli 11, tam kapasite kullanır oldu. Bir ofsayt golle umutlandık, sonra bir gol daha ve üst üste kaçan goller... Futbol hata kabul etmez. Boşa harcadığımız zamanın bedelini ağır ödedik.