Alman hakikaten usta. Taktik tahtasına nasıl çizdiyse, takımı onu uyguluyor. Hiç eksiksiz ölçmüş biçmiş... Nasıl oynamaları gerekiyorsa, o şekile sokmuş ekibini. Bir fuzuli hareket yapan yok. "Kurtar, ver, verdin kurtar" üzerine kurmuş oyunu. Çok çabuk gezdiriyorlar topu. Rakip ataklarda takım olarak savunuyorlar. Kapılan toplarda ilk kenarı düşünüyorlar. Ortada Tümer ya da Baya mutlaka bir boşluk buluyor. İlhan Mansız boş koşularla defansın dengesini bozuyor. Kontrolsüz, kademsiz alanlara Bayram, İbrahim, Khlestov kaçıyor... Göztepe defansı ağır futbolculardan kurulu. Tek hamlede varlar. Hiç ayağa oynamadı ki Beşiktaş. Her pas rakibin arkasına... Çok da başarılı oldular... Bir kaçanı tutamadı Göztepe. Rıza Hoca hata yaptı bizce. İlk dakikadan saldırmaya başladı. Hafife almış Beşiktaş'ı. Beşiktaş'ın çabuk hücum becerisini görememiş. Dahası kendi takımı açıldığında ne kadar açık verdiğini farkedememiş. Çok çok iyi oynayanı yoktu Beşiktaş'ın. Bir verimsiz Bayram, kalanlar son derece birbirine uyumlu... Şöyle bir baktığında, milli oynayan bir futbolcusu yok bu takımın. Fakat zirveye asılıyor Beşiktaş. Tamamen hoca başarısı. Futbolcu kadrosunun hocasına inanması, kendilerine çizilen kalıbı kabul etmesi... Denir ki; 11 futbolcu bir de hoca, 12'ye böl, adam başı yüzde 8 düşer. Yani hocanın katkısı 8. Fakat bu çok organize, çok profesyonel kadrolar için geçerli. Daum'un Beşiktaş'ı için bu hesap doğru değil. Hoca, takımının önüne geçmiş, sırtına almış ekibini taşıyor. Maçın hakemini hiç farkedemedim. Sahada var mıydı, yok muydu göremedim. Tebrikler Murat Ilgaz.